Selahattin Yetgin Şiirleri - Şair Selaha ...

Selahattin Yetgin

Ay süzmesi gözlerindeki hüzüne saplanınca,
Dudaklarındaki titremelere takılırım,
Ağlama küçüğüm, gül artık
Döktüğün yaşlar boğacak beni.

Karanlığın izdüşümü gözlerinde,

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Sana ak bir yurt, beşik ninnisi sevdalar dilemiştim. Çiğdem arayıp dağlarda, menekşe yetiştirip yüreğimin kuytularında, düşmanından öç, öfkenden kızılcık şerbeti içmiştim. Göğsümü yarıp yıllar yılı sana sevdam deyip, bir masal atının sırtında bugünlere gelmişim.

Tahta bebeklerini terk ettiğinden bugüne, içimde nice aylar dolunay'a durdu. Güneş defalarca battı, yıprattı çevresini. Seninle nice acıları, nice sevinçleri çekmek dilerken can evimde, sıkılı dişlerimi yüreğine geçirip, yağmursuz, ışıksız, azıksız kaldım buralarda, sen bilmedin.

Her gece göğün karanlık elbisesini yırtıp sana nefis entariler biçerken, o karanlıkta sana tutsaklığımı bitiremedim. Aşkının karları erimemek için direnirken evrene, gelinciklerimin sırtıkara kaldı. Her gece tırnaklarımı söküp yerinden, ellerime kelepçe vurmuşum. Kendimi ninnilere bırakmış, cüzzamlı şiirlerle ömür tüketmişim.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

'Sen de değmeden geçersen yüreğime,
vurulduğum dağlardan öfkeyle kalkar,
kınalı saçlarından bir kement yapar,
asarım kendimi yıldızsız bir gecede'..

Sana içimin ürperişleri gibi çağlayan denizlerden bir avuç şiir topladım. Sana sığınışımın alaca karanlık kuşağına belediğim korkularımda, ufkumun sabır ilmeklerini saçlarının incecik tellerine bağlayıp, dağ rüzgârlarının insanın içini titrettiği yayla yollarında hasretini soludum. Yıllara meydan okuyup, aşk'taki bütün sınırları zorlayıp seni aradım, her yaşama sarılışımda.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Dikenleri uzundur yaşamın,
Tutkunun salında sallanıp yıllar yılı
Bir aşk içkisi hazırlarsın ömrünce,
Farkına varamazsın yaşam güzelliklerinin.

Gecelere sokulursun yalnız kalınca,

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Kızılcık kelimeler toplardık dallardan
Suskunluklarımız eteklerimize yapışınca.
Acımsı bitkilerden düdük yapar, çalardık
Güneş ışıltılı çocukluğumuzun bahçelerinde.

Bu ağır sevdalara tutulmadan yıllar önce,

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Gönlünün tuvalindeki ay ve güneşe
Yüreğimi koyup, seni bekledim yıllarca
Geleceksen, yıldız getir avuçlarında
Seni yıldızlı bir gecede sevmek istiyorum.

Günlerdir resmini çiziyorum senin. Günlerdir tuvalime yansıyan görüntünün silüetlerinde, kekik topluyorum sana dağlardan şifa niyetine. Pınarlarının sularından sevdanı içiyorum. Seni sonsuza dek seyretmek, özlem yangınlarından bir hayal yaratmak, ufkunun çizgilerine koşar adım yürümek istiyorum.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

İçsel fırtınaların dinince, umudun alnına kara çalmaların da bitecek demiştim sana. Gücünü yeniden toplayarak, şiirlerimin kollarına atılmak isteyeceksin biliyorum. Sana söylemeyi unuttuğum nice karmaşık sözlerimi, nice aymaz düşüncelerimi ve savruk duygularımı toparladım sen yokken. Sen yokken, seni sevip sevmediğimi düşündüm. Sırtımda kurşun ağrıları, göğsümde süngü izleri ve beynimde mayın parçaları ile dolaştım günlerce.
Hayali öpüşlerle moraran dudaklarımı, çığlık çığlığa savrulduğum gecelerde yiyip bitirdiğim tırnaklarımı, kırılmış duygularımı sorguladım sen yokken. Yitirdiğim bütün avuntularımda, tohumlarını yitirmiş bir çiçek kadar dingin olabilmeyi istedim yokluğunda. Acının doruklara ulaştığı gecelerde bütün denklemlerden çözümler ürettim, bütün kuşkulardan sevinçler çıkardım.
Yağmurlar yağdı ülkeme yokluğunda. Ben en çok yağmuru senin saçlarında koklamayı severdim. Toprak kıskanırdı bu hevesimi. Güneşi gözlerinde doğdurup, iliklerime kadar inişini izlerdim sıcaklığını. O zamanlar halâ çözülmedik sırlarına boşvermiştim, o kadar kolay değilmiş senin yokluğunu yadsımak.
Ay ışığı gözlerinde geceler pencereme yumak yumak yalnızlığı taşıdı. Kimseler çalmadı sen yokken kapımı. Hiç kimseler dünyanın durmaksızın döndüğüne inandıramadı beni. Bedenimin her hücresinde, soyu tükenmiş sevgiler aradım. Zorbaların tapınaklarına güllerle her gidişimde kovuldum. Öfkemin geldisini, gittisini üçe beşe böldüler. Her yıkıldığımda, her kahrolduğumda seni sayıkladım, seni soludum.
Niye konuşmuyorsun benimle? . Neden bu suskunluğun? .Kurumuş bir ağaç gibi duruşun, öfkeli bir deniz gibi kabarışın bitsin artık. Senin için, sırf senin için günlerdir yastayım. Sevgiye olan inancımı hiç yitirmedim. Hiç gölgesiz yürümedim sen yokken. Ateşi gözlerinden çalıp, yüreğimin yangın yerlerine çaldığımda dünyayı bire, ikiye ve binlere böldüm, yine sana kızmadım.
Evet utkunun ve mutluluğun çözümsüz kızı. Sevgimin sınırlarında haylaz duruşlarını bitirdiğinde, yüreğinin labirentlerinde beni bulduğunda, denizlerin durulduğunda gel ülkeme. Tanrıların göklerimi delmeden, Giyotinler indirmeden başımı sevdamı al yüreğimden. Alnımda gül, aklımda gözlerin ve kalbimde sevginle gir uykularıma. Gururlu duruşlarımdan kurtar bedenimi. Sensizlik sularından çıkar şu sevdiğini.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Her düş/ünüş kendini yiyip bitiren, gövdemizin asi coğrafyasını kemiren doyumsuz bir kurttur,
Her bahar yorgun gövdemizden aşkın kuşları havalandığında da, saatler kendini tüketen yokluktur.

Yüreğine tutunarak uzandım sesinin dallarına
İsyankâr gülüşlerimizle büyüdükçe tohumlar
Güller çürüyor yaşamın sarı denizlerinde

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Yanık, sığ bir denizde kimliğimi arıyorum
Ak kâğıtlarda rakkase bir aşk şimdi hüzün
Ritmini yitirmiş acılar coğrafyasındayım
Yazgımın alnındaki derin pullarda hüsran
Gönlümün bordasında imlasız elemler

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Ne sen izin veriyorsun bu zincirleri kırmaya, ne de tanrı!
Yorgun şehirler yıkılıyor, her seni beklediğimde üzerime
Sitemim sana değil kınalı güvercinim, bu kader ruletine
Ne zaman seni istesem, hep yek düşüyor seven kalbime..

Yasak öpüşmelerin ininde, göğsündeki ateşleri duymaz mıyım sanıyorsun? . Sana kendimi her bıraktığımda, ellerinin kanlı pençeleri vücudumu darmadağın ediyor, dudaklarının öldüren iksirleriyle bir hayâl atına bindirip ruhumu, atıyorsun beni savaş meydanlarına.

Devamını Oku