Aşklar yaşadım deniz fenerleri gibi uzak,
her fırtınanın sonrasında onu aradım.
Aşklar dolaştım, rotasız gemilerle
Her seviyorum dediğimde kaybettim...
Güneşine yüzümü döndüğüm günler gecemin atardamarını zorluyor şimdi. Geçmiş günlerin çamurlu akıntısında kendimi arıyorum. Bir üzüntü kaplıyor bedenimi. Sabahlar uzak, içimi bir ben görebiliyor, suskunluklarıma yorum arıyorum. Pencereme uzanan yaprak, odama girmeye çalışan ışık ve bedenimi saran yorgunluk anlatılır gibi değil.
‘Tüm sessizliklerin yıllanmış bağlarında bir sabrın posası vardır, çamurla toprakla ve suyla sıvanmak için.
Bütün tebessümlerin arkasında yağmalanmış bir hüzün vardır, aşkla, sevdayla ve hüzünle mayalanmak için’..
Ay ışığından fısıltılar ördüm sana
Yakamozların hicranına daldırarak gözlerimi
Varlığımdan hızla uzaklaşan yıldızın kayması
Ateş yağmurdan korkar, ben ateşinden,
Ay, yıldızı eksik etmez sofrasından
Gece, yokluğun gibi kara, kapkara
Denizler köpürür aşkının hiddetinden.
Sonsuz bir ışığa koşar gibi, dağlarda kor ateş yakmak için, yıldız kümelerinin altında yol alıyorum. Gözlerin ışıyor karanlığıma. Yüreğinin titreşimlerine doğru yol alıyorum. Bir yanım sevinç, öte yanım kederle, sana yürüdükçe büyüyor sevdam koparılan takvimlerle. Büyüyor sana sevgim, bahçemdeki güllerle.
Tersine oyulmuş bir ağaç kabuğu yüreğim
Aşka bağladığım umutları bir sel götürdü
Hangi bilmecenin çözümsüzlüğündeyim
Hangi sevinin hicranı yakıyor göğsümü!
Yaşamsal bir iksir kokun, gönder yelini
Asmalar gibi sarar şimdi benliğin, aşkı aradığım en ulaşılamaz mavi kıyılarımı
Kıyılarımızın kulelerinde ellerimiz titrek, dudaklarımız çatlak tutkuları solumakta
Bedenimin tuz denizlerinde bir yangın mavisini kopyalayarak girmiştin düşlerime
Mavi kirpiklerinle, yıkık duvarlarımı onaran sözlerinle kıraç bir topraktım senden önce.
Sözlerin yarım kaldığı bir sevgi oyununda ne kadar aşkı oynasan da alkışı alamazsın. Trenlerin uzak şehirlere hasret taşıdığı bu yerküre atlasında sen de aşka dokunacaksın sözcüklerinle, unutma…Yüreğimizin aralık kalan tüm koşuşturmacasında bir bahar serinliğidir yaşanılacaklar. Gözlerinin iklimleri değiştiren şifa denizlerinde gri bir gökyüzü vardır. Asmalar gibi sarar şimdi benliğin, aşkı aradığım en ulaşılamaz kıyılarımı. Yüreğindeki ip atlayan çocuk büyümelere tutununca, sorgusuz bir mevsimin uçurtmaları da salınır maviliklere. Yemyeşil bir bahar çalınca narin yüreğini, dalarsın derinlere ve atarsın anılarının hiçbir işe yaramayan kilidini korsan kayalıklarına.
Sana dökülüşlerimin dikey limitlerinde vakit aşk
Ölüler yıkıyor kadınlar soğuktan üşümüş taşlarda
Gülüşüm hüzünlü bir başkaldırı çığlığı bugünlerde
Sonbahar çatlatıyor yazdan büzüşmüş kuru dalları
Yüzümde asi kırıklıklar, yüreğimde ilençli yasaklar
Dilimde kıyım hicranlar, harcanmış umutların dağlarında sesim mağrur bir yankı
Asaletini kaybetmiş aşklar ekranda, soyunu inkâr eden masallar eskimiş bir şarkı
Sırlarını taşıyorum ertelenmiş sevdaların, yalnızlık molasız yüreklerde başkaldırı
Şarapta tortu, yüreklerde hüzzam yontu ve hazin bir yakarıdır aşkın dil hıçkırığı
Emanet seviler uçurumunda bir adam, öfkeli aldanmışlıkların kahpe hıncıyla ruhunu düşlere atıyor. Ömrün dikey yarlarından süzülürken boşluğa kendi türküsünü söylüyor. Mağrur kırılmaların utançları oynuyor yanılgıların sahte ekranında, yaşam kervanı nicedir aldanışı taşıyor.
Sürgün sevdalar yaşadık, ıslak ve terli gecelerde
Paramparça bir mevsimin göçüydü yaşadığımız.
Yaz bitti, mevsim kışa döndü, üşüyor sevgimiz
Soktu kirli geceler parmaklarını cebine hohlayarak…
Bir kaynayan kazandır içimizdeki
Bizi bu tutkularla sallayan kürede
Vakur ama hazin bir yalnızlıktır
Hep sonrasındaki o titrek aşkın.
Kubbeler yükselir yüksek semada
Yüzümüze çarpan Eylül çırpınışlarına bir iç geçirip döndük kendimize
Yılgın düşlerin içinden geçerek saklandık ah örselenmiş öykülerimize
Yollara vurup kendimizi, içli bir ruh haliyle sarıldık kimsesizliğimize
Geçmişteki anların masalarına oturarak, küflü saatler kurdum gelişine




-
Ufkun Yaren
-
Ahmet Durgut
Tüm YorumlarBütün sorguların enleminden koparmıştım seni
İçimizdeki hoyrat sevilerin çarşafına tutunarak
Dudaklarımdaki istem ötesi hareket olmuştun
Ellerinin hoyrat kelepçelerinden sıyrılamadan
Duvardaki saatlerin zembereğine dolanmıştın
Tebriklerimle..10 ve listem..Ufkun YAREN
TEBRİKLER... sn Selahattin Yetgin... başarılar diler, saygılar sunarım. Esen kalınız.