Yokluk sürdüm tenime, sürdükçe yoldum duvardaki takvimleri
Asırlardır gelmedin, arşa değdi aşk bahçemdeki sevdanın gülleri
Nice mevsimler geçti ah, gelmedi kavuşmanın hicranlı kavimleri
Yoksul umutlarla kürek çekiyorum sularında, yırtarak denizleri
Dalgayı giyinmiş mavi, ruhumda arsız gelgitler
Göğsümdeki fay titrek, küflenmiş yalnızlıklar
Ruhumun rahminde asi kelebek, isyanı içiyor
Tırmalanmış bir ömrün ayrılık tepesindeyim.
Yenilgiler, karşı koyamadığımız bir düş kırıklığıdır.
Bundandır yanılgılara katlanışımız, aşkı aramamız.
Hayallerimiz incinmeyi hiç sevmez, aşk saklanamaz
Bundandır terkedilmiş bir bedende aşkı taramamız.
Aklının bakir ormanlarına dalıp seni bulamamak kaçışlara sardı beni. Bir yangın mavisi yaladı yüreğimi. Dolanmadan ellerin boynuma ve öpemeden nemli dudaklarını denizlerinden aman dilemedim. Ben kirli kaldırımlarda sevdayı süpürürüm er sabahlarda ve apaktır ellerim. Hasret acıtınca canımı kabuğuma döner, soğuktan üşümüş dudaklarımı sevda şiirleriyle ısıtırım.
Dar vakitler biçerdi zaman biçare ruhlarımıza
Çıralı bir yalnızlık olurdu geceler, düşler acırdı
İsli vakitlerin o dar odalarında ocakta dal çıtırdar
Gece üşürdü tenimizde, yalnızlık göklere savrulurdu
Düş matemindeydi birbirimize uzak yüreklerimiz
Aşka dargın hicazlar sokulurdu arada birbirimize
Masallarla örselenen bir hayatın sorgu odasındayım, yüreğimde gelgitler
Bin yıllık bir düşünüşün sarı sayfaları ömrümde, ruhumda kanamalı şiirler
Sevgiyi ipe diziyor bir kadın, mutluluğun sarı odalarında sevişiyor renkler
Kayboldum yüreğinin derinliklerinde, yangınımla dans ediyor sözcükler
Gözlerimizin arsız sarmaşıkları baharı beklerken bulmuştuk biz birbirimizi. Biriken gönül şıralarımız tırmanacak gökyüzü arıyor, o içimizdeki sızılar içli bir kemana sürtünerek gövdemizi perişan ediyordu. En güzel mutluluktu yaşadığımız, en güzel düşünüştü harımız ve biz o anın kanatlarında gülümsedik gökyüzünden yeryüzüne. Biliyorduk ki, hiçbir güç onu bizden alamayacak, o güzellikleri anlamsızlığın ruletlerinde bozduramayacaktı. Bir düşünüş ruletiydi çevirdiğimiz ve inanılmaz bir meraktı kapıldığımız, biz deli sular gibi kendi yolunu arayarak bir menzile doludizgin gidiyorduk.
Eflatun kahrımın cesaret kulesindeyim
Kuşkumun ipek vakitlerinde belirsizlik
Yağmurun suskun dalgasında gözyaşım
Karanlığın gergefini didikliyor örümcek
Kaygan bir düşüş ruhumun kuyusunda
Aç yüreğini sevdiğim, sana düşüyorum
Yaşamın ormanlarında yalnız bir çınarım ben, yaslı gözlerimden dökülür yaş
Düşler örerim yitik mevsimlerde, bahar ayrılığa çıkar, kışlarım hüzünle sırdaş
Rüzgâra taratırım saçlarımı, yıllar saklar sevdamı, kayıp limanlarda ararım aşkı
Göğsümün gizlilerinde açan gül’sün sen, seninle söylerim yaşamak şarkılarını.
Mahrem kervanlar yürüyor gönül çöllerimde
Yüzümün dallarında yorgun kuşlar
Kımıl bir esinti göğsümün duvarında
Harlı ateşler karıştırıyorum yorgun bir kentte.
Her şeyin alevler içinde oluşunu görüyorum
Baktıkça yüreğime seni soruyorum gözlerine
Yeşil ormanlara dalıyorum, korkusuz
Yorgun adresler durağından kaçıp
Denizlerden ayrı düşmüş
Balıklar dolduruyorum gönül sepetine
Öfkeli bir yaşamın palazlı masallarında
İlmekli bir yüreğin örgüsüdür korumuz




-
Ufkun Yaren
-
Ahmet Durgut
Tüm YorumlarBütün sorguların enleminden koparmıştım seni
İçimizdeki hoyrat sevilerin çarşafına tutunarak
Dudaklarımdaki istem ötesi hareket olmuştun
Ellerinin hoyrat kelepçelerinden sıyrılamadan
Duvardaki saatlerin zembereğine dolanmıştın
Tebriklerimle..10 ve listem..Ufkun YAREN
TEBRİKLER... sn Selahattin Yetgin... başarılar diler, saygılar sunarım. Esen kalınız.