Örseleme artık yüce dağlarımı,
yetsin artık yüreğimdeki kanama.
Yağmurlarımla bir başıma bırak beni
Senin için tırmandığım dağlar bitti,
bitti feryatlarım, beni yüreğinde bile arama.
Kaçamak bakışlar fırlatırken yüreğine,
Sessiz halatlar attın yüreğime
Kokun, sesin ve nefesin yol alırken bende,
Benim gibi titredin, biliyorum sen de.
Uçarı, haylaz, yaramaz çocuklar gibi,
Soğuk gecelerin koynuna düşürdüm ben ulaşılmaz sevilerini
Zülfünü düşürüp benlerine, sevda durağıma gelirsin
Bir yıldız kümesi serpip yüreğime, sevgini verirsin
Dağlar gibi yücedir sevdan, içimde halaya durursun
Panzehir gülüşlüm, sevdikçe ruhumu işgal edersin...
Gidişinin üzerinden yıldızlar geçti, ay dolunay'a döndü ve ben halâ o rüzgâr tepesinde aşkın parmaklarını okşuyorum. Çığlıkların denizlere düştüğü gecelerde sancılı itiraflarının üzerinden çok geçmedi sevdalım. Çok olmadı yüreğimden izin isteyip ayrılalı. Kalmanı istediğim, yanımda gözlerime sokulmanı beklediğim o akrep kıskacındaki günlerden geriye, sadece ve sadece yüreğin kaldı.
Rüzgârların özünde şaşkın bir kayboluş ninnisi
Ülkümüzün çocukluğunda kül yağar üzerimize
Unutulmuş isimlerle donatılı zarflar ülkesinde
Siyah-beyaz anılarla yenileniyor bütün filmler.
Kapanınca kapılar, zamanın burcuna yükleniriz
Yolunu gözlediğim masalcılarla
Serüvendir yontusunu ördüğüm
Yıkılmış kentlerimde aşk kayıp
Önce kendi sözünü dinler yürek
Denize düşürmüşsün beyaz tenini
Kutsal yüreğine vurgun kelimeler biriktiriyorum günlerdir
Mühürlü bir sevdanın rengârenk gül desteleri var içerimde.
Sen, gecelerin siperlerinde aşkla titreyen mağrur kelebek,
Rüzgâr türkümüzü susturmadan ülkenden çekilmeyeceğim...
Bunca yıl seni yazsaydım eğer, ülkemin bütün toprakları yemyeşil olurdu. Sana yıldızlı bir günde rastlamasaydım eğer, bu beden bende olmaz, acıların yoldaşı olurdum. Sevmek acı, seni sevmek acıların atlası şimdi. Ben o atlasta seni buldum ve söylüyorum işte yeryüzünün en güzel 'Seni seviyorum' sözcüğünü.
Çelişkinin taşını attım kör bir kuyuya
İncindi su, öfkeyle ışığa döndü yüzünü
İnançsız sarmaşıklar ayrıldı kuyudan
Delinin biri seslendi çok derinden
‘Çıkarın beni bu bilinmezliklerden’! .
Gönlümüzün yasaklı odalarında aşk beklerken ikimizi
Aydınlık sabahlar da gelecek, saracak üşümüş ellerimizi
Oyulmuş yüreklerimiz mutlanacak, ısıtacak bedenlerimizi
Sevgimizin haritalarıyla geçeceğiz dalgalı denizlerimizi




-
Ufkun Yaren
-
Ahmet Durgut
Tüm YorumlarBütün sorguların enleminden koparmıştım seni
İçimizdeki hoyrat sevilerin çarşafına tutunarak
Dudaklarımdaki istem ötesi hareket olmuştun
Ellerinin hoyrat kelepçelerinden sıyrılamadan
Duvardaki saatlerin zembereğine dolanmıştın
Tebriklerimle..10 ve listem..Ufkun YAREN
TEBRİKLER... sn Selahattin Yetgin... başarılar diler, saygılar sunarım. Esen kalınız.