Dilinin o kıskanç yelesine tutunup
Bir düşün sıcacık yatağında
Seninle olmak vardı şimdi
Korkularla harmanlanmış vakitleri
Dizlerine yatırıp sevmek vardı
'Sen gelince ellerim ısınır,
Yüreğim harlanır, buzlarım çözülür
Suskunluğumun yağlı kandilleri yanar
Dökülür içimin deli çağlayanları..'
Köpüklenince denizlerin, dökülür içime çağlayanların. Karları eriyince dağlarının, içime baharlar akar, köklerim sürgüne başlar, düğümlenir boğazımda yeşil filizlerim. Kardelenlerim açar, çiçeklerim şarkıya durur, kuşlar konar omzuma.
Bana geldiğin gün yağmur düşlerini ve özgür ovaları anlatacaktın bana
Seninleyken balonlarım, şekerlerim ve uçurtmalarım çoğalıyordu, inadına
Seninle yürüdüğümüz tüm yollardan kıtalara uzanıyorduk bir çırpıda.
Dünyanın öte ucundan binlerce çiçekler toplayıp dönüyorduk geriye.
Kendi denizlerimin sularına dalan bir dalgıcım ben. Yorgun yüreğimin fırtına tepelerine tırmanan bir çoban, her yaşanmışlıktan anı yazan bir bezirgan, gözyaşlarını sevgiyle akıtan bir çağlayanım. Yaşamak için açılan bu yelkensiz gemide kimi kaptan, kimi de sevdanın denizlerine yüreğini açan bir balıkçıyım ben. Bunun için denizlerim mavi, dağlarım mor, ırmaklarım yeşildir.
O yüksek sesli ısırgan yalnızlığın
Kanlı patikalarından geçiyorum
Yüreğimde eskimiş aşk kesikleri
Gönlümde hüzzam ayrılık türküleri
Sesler çoğalıyor sona ilerledikçe
Gün kısalıyor ansızın kendi içinde
Yılları birbiri ardına ekleyip aşkımızın kulesini örüyorum, yüreğimde şiirler
Sevinç ve mutluluk hüzzam bir tasa, bizi birbirimize sürükler bir gül gelgitler
Seni sevmek ilahi bir yasa, ömrümün her anı hüzün olsa da, bir bakışın yeter
Ruhumdaki en devasa şölensin sen, doğduğun gündür aşk, şahit olsun seneler
O kırpık bakışlarıyla henüz doğmamış şafak gülüşü...
Kendimizden kopmanın alışılmamış düğüm uçlarında
Ağladıkça daha çok bağlanıyorum sana ve yüreğine
Gün ışığını esirgediğin saçlarında alaz ellerim
Dudağına düşen damlalarda dolaşırken sevilerim
Bir menekşe kokusu sokulur ağlamaklı gölgemize
Bir yudum su gibi muştuları içmektir an seninle...
Kendi yalın manasına gücenmekmiş susmak
Harcanmış anların kıyım koltuklarında vakit kış, dudağımda ıslak bir öpüş
Yankılı odalarda sensizliği dinliyorum, üşüyen gövdemin alazında yangınlar
Kendi masalımın tabakasında anılar, kimi düşselim, kimi melankolik bir düş
Aşk yüzüyor sarı denizlerimde, birikti seven yüreğimde sevgi/li/ye mektuplar
Buyruklarla bükülü endamlı ruhumuzun ipeksi yollarında yürürken korkularımız düşlerimizi kovalar ve tanımadık bir el sürekli ruhumuzu okşar. Yaşamın merkezidir korkular, bunun için gönlümüzde oynaşır ışıklar. Bizler gün ışığına yürürken, renkler geniş ovalarımızda inadına birbirini konuklar. Günler devrilir peşi sıra, aşk, sevgi ve sevda bedenimizi yontan, kemiren bir akrepçe o yaşanası yollarda bile gözlerimizin kapanmasını bekler.
Yaşamın kirli kaldırımlarından geçerek sevgiye yürürdüm, uhdeli kucaklaşmalarla
Kirli gülümsemelerin soğuk avuçlarında sahte dualar, bir nefes uğurlanır coşkularla
Her ırmak kendi yatağını arayan bir ağıt, kurur çağlayanlar da bir gün vefasızlıklarla
Bir ömrün anılarını kara toprak gizler gülüm, kıyameti yaşarken biz dünyada talanlarla
Yorgun bir dünya, turunu tamamlamakta şimdi
Kırıntı düşler deryasında umutlar topluyoruz
Örümcek ağlarında biriktiriyoruz hüzünleri
Bütün sorguların enleminden koparmıştım seni
İçimizdeki hoyrat sevilerin çarşafına tutunarak
Dudaklarımdaki istem ötesi hareket olmuştun
Ellerinin hoyrat kelepçelerinden sıyrılamadan
Duvardaki saatlerin zembereğine dolanmıştın
Tebriklerimle..10 ve listem..Ufkun YAREN
TEBRİKLER... sn Selahattin Yetgin... başarılar diler, saygılar sunarım. Esen kalınız.