Uykusuz bir gecenin mihmanını alıyor içime rüzgâr
Kendime karışan yalnızlığın teninde coşkulu sular
Gönlümde bayram telaşı, dilde hüzünlü şarkılar
Dondurulmuş bedenimden dökülüyor ah sıvalar.
Bir gerçeğin gölgesinde kendime çok uzağım
Yüreğinden genzime dolan nehirlerin kokusuyla
Onca masalın içinden gelip geçiyorum seninle
İçimin boşluğuna kurulup göğsüme yatıyorsun
Şafaktan önce uyanıp geldiğin yere dönüyorsun.
Ruhumu tarumar eden kokunla şekilleniyor aşk
Dudaklarının yıldız ışıltılarına gömdüm bakışlarımı, sular dondu
Yanağının gizlilerindeki derinlere daldım, gemiler karaya oturdu
Dumanlanıyordu saçların, yudumladıkça seni, bulutlar utanıyordu
Hangi şefkatti tenindeki, hangi sırların rehberi yüreğini sarıyordu?
İşkilli özlemlerin nidası dökülürdü dilinden, güvercinler dizlerinde gülümser
Garip bir mutluluk döngüsü yüreğimdeki
Yağmurdan önce ıslanmışlık nefeslenmesi
Duraksız, dinlencesiz, bitimsiz yol hikâyesi
Bir özlemin ormanı sanki yanan içimizdeki
O bir ateş, bir yangın alevi gövdemizdeki
Ne çok zaman geçmiş gül bakışlım;
İniltili bir düşün coşkulu yatağında
Kendi iç çekişlerimi dinlemekteyim
Gözlerimde açan bir çiçek ah nefesi
Yangınlar başlasın istiyorum o an
Denizlerimdeki sular çekilene dek
Islak dudaklarında yitmek istiyorum.
Hiçbir kalem yazmadı gelişini, gidişini yazdığı gibi
Değişen iklimlerimin kırılma noktaları oldun birden
Bütün keşfetmişliklerim yazgım gibi duruyor önümde
Bir cehennem yalnızlığının alevi var şimdi yüreğimde
Her sevda umuda kundaklamadır yalnız bir bedeni. Biriktirilmiş sevgi sözcüklerinin karalamalarında, özlemin dayanılmazlıklarında her aşk olmazlığa yürümektir aslında. Yüreklerin yeşil ormanlar aradığı bal kovanlarında sevda buruk tadılır çoğu kez. Gecenin tam ortasında kötü düşlerden korunmalara kaçış gibi, en çok çocuk yanımızla sokuluruz sevdanın sonsuzluğu çağrıştıran kollarına.
Parsellere bölsünler şu gönlümün coğrafyasını
Çapraz ateşlere tutsunlar gövdemin omurgasını
Utançlara bölünüyor ruhum, asırlardır yarımım
Halsiz bir düşüm kendime, tut elimi düşüyorum
Bir yalan dünya ekranda, utançları da kanıksadık
Dinle Yar! ..
Yorgunluk sızısıyla uzanıp yaylı bir yatağa seni düşlemek
Uzaklardan gelen bir fon sesiyle irkilip gülüşünü düşünmek
Nasılsın, kiminlesin, nerdesin ve ne âlemdesin diyerek iç geçirmek
Başka bir limana bakarak, çocuklar gibi gelişlerini hayal etmek
Sızılı bir dalgaya yürek verdim
Topuklarımın tozunda gölgesi
Kendi rüzgârımla ah serpildim
Girdapların oydu yar gövdemi.
Sürgit düşünüşlerin rahlesinde




-
Ufkun Yaren
-
Ahmet Durgut
Tüm YorumlarBütün sorguların enleminden koparmıştım seni
İçimizdeki hoyrat sevilerin çarşafına tutunarak
Dudaklarımdaki istem ötesi hareket olmuştun
Ellerinin hoyrat kelepçelerinden sıyrılamadan
Duvardaki saatlerin zembereğine dolanmıştın
Tebriklerimle..10 ve listem..Ufkun YAREN
TEBRİKLER... sn Selahattin Yetgin... başarılar diler, saygılar sunarım. Esen kalınız.