Bana geldiğin gün yağmur düşlerini ve özgür ovaları anlatacaktın bana
Seninleyken balonlarım, şekerlerim ve uçurtmalarım çoğalıyordu, inadına
Seninle yürüdüğümüz tüm yollardan kıtalara uzanıyorduk bir çırpıda.
Dünyanın öte ucundan binlerce çiçekler toplayıp dönüyorduk geriye.
Kendi denizlerimin sularına dalan bir dalgıcım ben. Yorgun yüreğimin fırtına tepelerine tırmanan bir çoban, her yaşanmışlıktan anı yazan bir bezirgan, gözyaşlarını sevgiyle akıtan bir çağlayanım. Yaşamak için açılan bu yelkensiz gemide kimi kaptan, kimi de sevdanın denizlerine yüreğini açan bir balıkçıyım ben. Bunun için denizlerim mavi, dağlarım mor, ırmaklarım yeşildir.
Ansız sonbaharların sönük, solgun yüzüyüz
En fukara ressamlarıyız hayatın
Kırık utkularla ölgün geçer biten gün
Fısıltıyı andırırken dün, üşürüz
Milyonların içinde bir bakla gibi doyumsuzuz
Yorulmuş bir iç sızısı bendeki
Derin bir incinmişlik ufkumda
Kavrulmuş bir ten bedenimdeki
Unutulmaya yüz tutan bir raks
Çizilmiş bir aynanın yangın çığlığı
Sorgulu bir devrin kırık anatomisi
Parmaklarımızın birbirini süzdüğü dokunuşlarla
Özlemin saklılarına eğilerek bıraktık nefeslerimizi
Bir yaşamak andının sararmış perdelerini kapattık
Şafağa teslim ettik sorgusuz ayinlerimizin rengini.
Söz iliştirdim aşkın rengine
Avuçlarımda kar eridi
Şiir ördüm heceyle
Dimağımdan öz serpildi
Şarap kokuyordu dillerin
Islanmış saçlarında şakayıklar
Vakitsiz bir düşünüş yansıması bedenimde
Sensizliğe açılan kapıların ardındayım
Yüreğimdeki karanlık odalara geliyorsun
İçimde bir ateş yanıyor, ısınıyor odam
Çok sesli bir müzik seçiyorum arşivden.
Dilindeki türkülerin burçlarında fallar açıp yalnızlığına.
Gözlerin, buğday çiğiti sürmeler çekiyor bak yüreğime.
Sevdanın tahta köprülerinden geçişini tamamladığında
Konuşsun yüreğin, sevişsin bedenin artık yıldızlarla.
Yaşanan tüm güzelliklerin anısına, gökteki yıldızları yeniden çağırdım gönül soframa. Gözlerinin ütopyasını yeniden keşfedip, yeniden girdim gizemli ülkenin koyaklarına. Sana sunduğum, seninle paylaştığım ne varsa, kutsal bir kadehe doldurup yeniden içtim.
Yine vurgun yedim yüreğinden, karışığım, suskulardayım
Çekirge vedalarına karıştım, kavuşması erteli bir özlemleyim
Eski sevgilerle yaşayan bir ozanım ben, elvedalara da alışığım
Çekerim aşkın küreklerini uzaklara, ben şiir yazarak da yaşarım
Yozlaşmış tutkularımızın kendini reddinde
Yönümüzün umuda sarılmış yelkenleriyle
Rengini tüketmiş nice mavilikleri geçeriz
Boşa çıkarılmış umutlarımızın son demiyle.
Islanmış pusulalarla geçiyorum köpüklü denizleri
Sıkışmış gövdemin katmanında üzünçlü anlar
Mavi kendine sancı, karanlık gölgeyle dansta
Saçlarımda gün çizikleri, ellerimde deniz
Soluğumun küpeştesinde mor yangınlar
Bütün sorguların enleminden koparmıştım seni
İçimizdeki hoyrat sevilerin çarşafına tutunarak
Dudaklarımdaki istem ötesi hareket olmuştun
Ellerinin hoyrat kelepçelerinden sıyrılamadan
Duvardaki saatlerin zembereğine dolanmıştın
Tebriklerimle..10 ve listem..Ufkun YAREN
TEBRİKLER... sn Selahattin Yetgin... başarılar diler, saygılar sunarım. Esen kalınız.