Selahattin Yetgin Şiirleri - Şair Selaha ...

Selahattin Yetgin

Karanlık bir gölde arıyorum yansımanı, saçlarımda yağmur kırıkları
Savruk bir ömürle dolaştım yar ormanlarını, yüreğimde sis bulutları
Silindi içimdeki enginlikler, sen tamamlıyorsun yıllardır yokluklarımı
Soğuk duvarlara resmini çiziyorum aşkın, gizlemiyorum coşkularımı


Devamını Oku
Selahattin Yetgin





Yaz gölgeli bir çardak bağımda
Avuçlarımda binlerce yeşil umut

Devamını Oku
Selahattin Yetgin



Öfkesini çığlığında saklıyor gece
Dönmüş uçurumlara loş yüzünü
Sessizlikle sohbet ederken hece
Yağmur tıpırdıyor şemsiyede.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin





Ruhumuzdaki yaşanmamış bir ömrün rengârenk coğrafyasında
En soylu resimler sevgini anlatır, karşılığı hep sevdadır anlasana

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Ansız sonbaharların sönük, solgun yüzüyüz
En fukara ressamlarıyız hayatın
Kırık utkularla ölgün geçer biten gün
Fısıltıyı andırırken dün, üşürüz
Milyonların içinde bir bakla gibi doyumsuzuz

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Yorulmuş bir iç sızısı bendeki
Derin bir incinmişlik ufkumda
Kavrulmuş bir ten bedenimdeki
Unutulmaya yüz tutan bir raks
Çizilmiş bir aynanın yangın çığlığı
Sorgulu bir devrin kırık anatomisi

Devamını Oku
Selahattin Yetgin



Parmaklarımızın birbirini süzdüğü dokunuşlarla
Özlemin saklılarına eğilerek bıraktık nefeslerimizi
Bir yaşamak andının sararmış perdelerini kapattık
Şafağa teslim ettik sorgusuz ayinlerimizin rengini.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Söz iliştirdim aşkın rengine
Avuçlarımda kar eridi
Şiir ördüm heceyle
Dimağımdan öz serpildi
Şarap kokuyordu dillerin
Islanmış saçlarında şakayıklar

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Vakitsiz bir düşünüş yansıması bedenimde
Sensizliğe açılan kapıların ardındayım
Yüreğimdeki karanlık odalara geliyorsun
İçimde bir ateş yanıyor, ısınıyor odam
Çok sesli bir müzik seçiyorum arşivden.

Devamını Oku
Selahattin Yetgin

Dilindeki türkülerin burçlarında fallar açıp yalnızlığına.
Gözlerin, buğday çiğiti sürmeler çekiyor bak yüreğime.
Sevdanın tahta köprülerinden geçişini tamamladığında
Konuşsun yüreğin, sevişsin bedenin artık yıldızlarla.

Yaşanan tüm güzelliklerin anısına, gökteki yıldızları yeniden çağırdım gönül soframa. Gözlerinin ütopyasını yeniden keşfedip, yeniden girdim gizemli ülkenin koyaklarına. Sana sunduğum, seninle paylaştığım ne varsa, kutsal bir kadehe doldurup yeniden içtim.

Devamını Oku