Rüzgârlı bir ömrün penceresinden izliyorum uzakları, gönlümde feryat
Çok sesli bir düşünüş senfonisi yüreğimde, haykırdıkça ruhumda kıskaç
Hüznün şehirlerinde güneşi bekliyorum, gönlümde muammalı bir hat
Gölgelerin dansına karışırız her sabah, asık suratlı bir hancıdır hayat…
Deniz kendi derinliğinde uçarı bir rüzgârı gizler, uç iklimlerin alaca sancılarıyla üşürken ellerimiz. Bir ömür hapishanesidir hayat, biz aşkın fırtınalı tepelerinde yaşamın günlüklerini sevdayla yazar iken. Her derinlik güncesiz sarılışların yurdudur, biz ömrümüzün ipekten saraylarında sevdalı sözcüklerden şiirler örer iken. Elde var hüznü çalmadan mevsimlerin senfonisi, biz kendimize sarılışlarımızın o korkulu kollarına yoksul düşünüşlerimizi atarız, işte o an hızla akan bir nehir olur yaşamak.
Yaman bir ağrının yorgun yükleriyle geçiyorum yokluğunun yollarını
Öfkesini yüreğinde taşıyan bir bezirgânım ben, arıyorum aşkın kollarını
Kendi gölgemizin çardağında bulduk birbirimizi
Ve o gölgeli yalnızlıkta sorguladık dünlerimizi
Hayal tacirliği diyorlar adına aşkı düşlemenin
Gözlerin kahve telvesi, dudağında hüzzam çiy
Beni çiz diyorsun bembeyaz bir kağıt üzerine
Ellerimi yüreğime bağlamışsın nasıl çizeyim! ..
Öpülmemiş düşünüşlerin sırtında gürzdüler
Uzak panayırlarda çocukça özleme düştüler
Raylar hıçkırık taşıdılar hep öksüz yurtlara
Eşkâlsiz sevgilerin terli yatağında öpüştüler
Rahvan bekleyişlerin yelesinde mağrurdu an
Asi/l bir gölge gibi izler bizi aşk
karanlık gecelerin caddelerinde
Yoksul urbalar seçeriz kendimize
yamalıklı bir sevda arifesinde
Sözler süreriz utangaç dilimize
titrer ruhumuz aldanış şiirleriyle
'Akrep kaçarken, yelkovan kovalar,
Güvercinler kaçarken, kartal kovalar
Yağlı kement gibidir oysa zaman.
Sevdadan kaçılmaz, aşk mutlak yakalar'..
Küçüksün sırma gözlüm, gözlerin çocuk bakar. Kirpiklerin, kumru duruşu. Körpesin, taze fidan dalı gibi, karışırsın ince bahar yellerine.Yüzün, gönlümün ülkesine eğilmiş bir düş soluğu, karışır gökte uçuşan yıldız kümelerine.
Yalnız bir gölgenin yokluğu peşimde
Rüzgârda sızı, yollarda izim
Isıtmıyor avuçlarımı güneş
Mor düşünüşlerin içinde
Kimsesizim.
Geceye ve yüreğine bir ateş yakarak
İliş aydınlıklar içerisindeki dirimselliğime
Kaçtıkça insan, korkuya düşer gölgesi
Bir aşağı, bir yukarı izler rastlantıları
Zaman ki, topraksız sularda düş sağanağı
Başka seçeneğimiz yok, izleriz rotaları
Zincirli bir delirmişliktir aşk, bağlanmaz ipe
Kendi satırından arınarak karışır denizlere
İç/sel çekiminde hışımlı bir rüzgâr ıslığıdır
İhtimali unutuluşa çıkan yaşanmışlık balası
Kirli bir düşün çelimsiz ve korkak adımıdır
Uykusuz bir gece kesiği yorulmuş yüreğimde
Üzeri çizilmiş cümlelerim yüzyıl kadar uzak
Yazgılar asıyorum terk edilmiş masallara
Can kendine küs, ıssızlardayım, kırığım
Suçum Minel aşk, ölüyorum düşlerimde
Öldürüyor beni susuşun, gel dokun ellerime




-
Ufkun Yaren
-
Ahmet Durgut
Tüm YorumlarBütün sorguların enleminden koparmıştım seni
İçimizdeki hoyrat sevilerin çarşafına tutunarak
Dudaklarımdaki istem ötesi hareket olmuştun
Ellerinin hoyrat kelepçelerinden sıyrılamadan
Duvardaki saatlerin zembereğine dolanmıştın
Tebriklerimle..10 ve listem..Ufkun YAREN
TEBRİKLER... sn Selahattin Yetgin... başarılar diler, saygılar sunarım. Esen kalınız.