Bir ateş böceğinin ışığı düştü şimdi şiirlerime
Güneşim oldu gülüşleri, tüm buzullarım eridi
Çiçeklere dönüştü imgelerim, kurgularım tam
En amansız sorularla büyüyüp, çiçekleniyorum.
Yorum sürdüm tene, şiir bölündü hecelere
Ruhum yangın mevsimlerini bekliyor baharda
Kendi çukuruna uzanmış bir ceset gibi bedenim
İçinde aşk olmayan yalancı sandıklardadır ölüm
Her ten cinneti beklermiş sevişmesiz odalarda
Her neden kefilsiz ayrılığın senedi boş avuçlarda.
Gölgesine saklanan her bulut kendini kucaklar sonunda
Gösterme ağlayışlarını, iksirli şiirler yüreğine dolmadan
Aşk ki, kendi sığınağında siler sevdanın hicranlı gözyaşını
Bulamazsın ne yapsan, sevgisizlerin uğrağı aşk adasını…
Heder artığı dinginliklerin kızıl bakışlı iskelesinde kadın/
El ucuyla dokunurdu yangınıma/
Öfke sus/pus olur
Mahpuslar salıverilirdi///
Düşe kalka suları yarardı gemiler/
Gündüzler halay
Ay düşlerine yürüdüğümüz ayaz gecelerin parmaklarında yangınlar büyür
Sonsuzluk kendi girdaplarında dönerken, mevsimler yüreğimizde küçülür
Uykusuz sevinçlerin gözlerine düştü bir taş
Çözümsüz bekleyişlerin düşleri yüreğimde
Sarıldıkça makaraya karmaşık hüzün, göçe vurulur ipek yolları
Çatıya düşer damla, bedeviler toplar ölümlerden arta kalanları
Ölüm haberleri geliyor uzaklardan şimdi, ağıtlar yüreğe pranga
Damla damla büyüyor öfke, kurulacaktır mutlak o insani manga.
Ajanslar yorgun, öfkeler bıçakta biriken kan, susmuyor tetikler
font face='Book Antiqua' font size='3 pt' color='black'
Uzak yollardan topla gözlerini artık. Gecenin tüm kapılarını kapat suratıma. Sabır bentlerini sal, yüreğimi kopar at milli sulara. Hasretinin çadırlarını sök, cevap bulamadığın soruları tık mantığının bilinmezliklerine. Bütün zehirlerden arındığında, takıl kartalların peşine. Kuşku dağlarını aştıktan sonra iz sür sende gecelerde. Gülkurusu dudaklarının mührünü aç, sokul bilinçaltındaki sevilerine.
Yaşamak denilen eşikten atlayıp, elele çığlık çığlığa oyun oynadığın çocukluk günlerine dön yeniden. Yeniden ayaklarını çamurla, azar işit annenden. Yiten gençliğinin raylarında koştur sonra. Uzak köylerin tatlı melodisiyle saklambaç oynadığın akşam üstlerinde, kan çamura, ot toprağa nasıl bulanmışsa başındaki deli rüzgarlara aldırma istersen. İstersen, güneşe köprüler kur ve ellerinle besle gökteki kuşları.
Güneşler dönerken gözlerinin bakir koyaklarında
Dilindeki özleyişlerin cemreleri düşüyor şiirlerime
Göğümde bulut, ırmağımda su, toprağımda sevinçle
Ruhundaki şarkılarla çoğul sevinçlere doluyorum ben
Bütün sorguların enleminden koparmıştım seni
İçimizdeki hoyrat sevilerin çarşafına tutunarak
Dudaklarımdaki istem ötesi hareket olmuştun
Ellerinin hoyrat kelepçelerinden sıyrılamadan
Duvardaki saatlerin zembereğine dolanmıştın
Tebriklerimle..10 ve listem..Ufkun YAREN
TEBRİKLER... sn Selahattin Yetgin... başarılar diler, saygılar sunarım. Esen kalınız.