...
inanmıyorlar!
şehirlerden ufak ufak düşüyor
diyorum yürekler,
inanmıyorlar.
inanmasınlar bırak,
~~~
hiç öyle sessizliği alet etme
yaban ellerine
bırak yazsın!
anlatsın bırak o sus pus dilin,
yavan kelime öbeklerinin
..
o derin denizden çekildim,
gelgitlerin yükseldiği
maviye çalan bir akşamüstü..
suskuları anlatan gözlerin
sakin limanında boğulmadan önce
rotayı biraz da
uçurumlara ayarlamaktı hayat.
yörüngesinden çıkarken
ötelenen yarınlardan,
aykırı karanfiller boylanıyor
...
evet evet hatırla!
cerahatı akıtmak için
hani sıkmıştın ya,
o solumda biriken ağrılı yarayı;
tuz bastım,
saatlerin,
dakikalar evvel vurulduğu andı zaman..
susların unutma eşiğinde
küçük lokmalara ayrılıp,
sancılı kusmalara evrildiği saniyelerdi...
zincirlikuyu,
şimdi baktığın
kırık pencereden düşmüş
o çocuk dizlerin, yaralı düşleri,
dünün öksüz kalmış izleri..
duvarların mavi kusmuş,
kara perçem dökmüş bahçeler,
bir gün
bir intihar eşiği olacak
sözcüklerin kelâmı...
yazdıkça eksilip;
tamamlamak isterken yitecek...
gölgem zifir, gölgem dipsiz...
bir gidişin hüznü var üstümde
bir kızıl vedanın mührü.
ufka uzanıp
göğü öpüşüm var alnından,
son defa.
ilkmişcesine.
kenetlenmiş içi içine geçmiş gün..
gün ters kelepçe,
öfkeli rüzgarın hemen önünde,
karanlık bir ayaklanmanın
azmi var üstünde..
kırılmış fay hatlarının
Bazı dizeler vardır, insanın yüreğine konar da oradan hiç inmez...
Senin kalemin, tam da böyle bir yerde durur bende.
Satırlarında saklı özlemi, suskun bir sevdanın dilinden dinler gibi okuyorum.
Her mısra, yüreğin ıssız sokaklarında yankılanan bir çağrıdır.
Ve ben, her kelimede ...
"Sevgili Özlem,
Şiirlerinde hissettiğim derin duyarlılık, kalbinin yumuşak dokunuşuyla hayat buluyor. Gözlemlerinin ve hislerinin bu kadar incelikle kelimelere dökülmesi, ne kadar özel bir ruha sahip olduğunu gösteriyor. Senin gibi içten ve iyi kalpli bir dostla şiir yolculuğunu paylaşmak büyük ...
Çok teşekkür ediyorum..