Bir şiir öpüşü…
Hani, ansızın bir sokak başında
Karşılaşsam seninle, o mahzun gülüşünle…
Hani yıllarca susamış gibi dudaklarım,
Öpsem gülüşünü,
Bir toprağı, bir kutsal kitabı,
O Sokak Başında
Göz göze geldikçe hep gülümsüyordu,
gülümsedikçe sanki yüreğime
serin sular serpiliyordu.
Baktıkça, o deli gözleri
Ey Aşk!
Bittin mi sandın ey aşk?
Yüzümden tebessümü koparan,
gözlerimden sevinci söken,
Sahi bu gün ,günlerden pazar
Yine ben aynı çay bahçesinde
Her pazar olduğu gibi
Tamı tamamına saat onbirde
İki demli çay ısmarladım
Bölüştüğüz bir gevrek masamda
Bu Şehirde Kaç Aşk…
Kaç kez sevdalandım bu şehirde, dostum,
Her köşesinde bir hatıra,
Her sokağında bir iz bıraktı kalbim.
Kimi zaman bir gülüşün ardından,
Nasıl anlatılır gülüşünün sesi
Senin bakışın hangi şiire benzer
Hangi çiçek saklar kokunu
Ve
En güzel sözlerin altı
Hangi kitaplarda çizili
Çaresizliğimdendir bu içimdeki yangın;
Söndüremediğim bir alev var göğsümde.
Ne zaman susmaya çalışsam,
Bir kıvılcım daha düşer yüreğime.
Konuşsam yaralar, sussam boğar beni;
Çaresizliğimdendir bu içimdeki yangın;
Söndüremediğim bir alev var göğsümde.
Ne zaman susmaya çalışsam,
Bir kıvılcım daha düşer yüreğime.
Çinge
Bir ateş yanar,
göç yollarının tam ortasında…
Kıvılcımın diliyle konuşur gökyüzü,
dumanı dua olur rüzgâra karışır.
Hayalleri koşuyor
Söylediği şarkılar peşi sıra
Güvercinler konuyor
İçinde terkedilmiş,
yitik yüzlü çocukluğuna....
Ahhh




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!