bu gece, güzel bir şeyler anlat bana
içinde deniz
üstünde mavi bir gökyüzü olan
sen susunca meselâ
kuşlar konsun sol omzuma
sonra, şehre beyaz yağmurlar yağsın
Yüzümün bir yarısını kaybettikten sonra
Mavi tanrıları da çok
bağışladım
Karnımda yanan buz kırıntıları
Çatlayan rüzgarlara teslim olurken
İki yıldır at gözlüğü takıyorum
Şair olma ihtimalim sıfır
Yorgunum ve derisine şiir süren
bir yarayı
kendi kabuğuna
sözü iliklerine kadar açmışken
ağacın gövdesine balyozla
vuran gölgeler de
koruya inmedi
Rüyamda mutsuz uçurtmalar gördüm
Bir kardelen bana kırılan
şeylerden
bahsediyordu
Çok denedim yeryüzü yutmayı
gökyüzünden sonra
Islak bir bedenle sevişince
İspirtodan bir yudum
almadan da
Sen şimdi o yolu tek başına lacivert çizgiler olmadan da geçersin
Hiçbir mevsimde
turuncu yağmur olmadığı gibi
Benimde mavi rüzgarlarım
yok bu şehirde
yalnızlık tek ayak üstünde kaldıysa eğer
saçmalamak istiyorum burada
beni berbere
götürün kızlar
saçlarıma kurdele bağlasın rüzgar
Omuzlarımda büyüyen üzüm lekeleri
Körebe oynarken çocukluğumla
Sağır vakitlere anlatıp duruyorum etrafımda dönen çirkinlikleri
Ömürlük sevgileri gömüp bir güzel
Üstüne
Ne zamandır beyaz çarşafların mürekkeple olan dansını izliyorum
Tavanda iskambil kağıtları
Kadife saçlı bir yağmurun rahminden çıkardığım
gül artıklarını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!