Çok denedim yeryüzü yutmayı
gökyüzünden sonra
Islak bir bedenle sevişince
İspirtodan bir yudum
almadan da
İncelmeyi
pek sevmiyorum galiba
Yağmurun sesine karışan rüzgar
Benjaminleri de
büyütsün istiyorum
İstanbul'un göbeğine çöp kaçtığını var sayıyorlar
Oysaki ben adı olmayan
Barbarlar adına
Derimdeki yerini yadırgayan yaprakları gösterecektim tanrıya
Ağlarken sevmeyi bırakan
çocuklar gibi koştum
Ayaklarımda sapanla vurulmuş
kuş ölüleri
Orda , o uzaklığı cığlık sesine karıştırıp
korktuğum dünyadan
düşerken
kanatlarımı takmayı
unutmuştu hayat
Topuklarıma değen damarlarıma
Bir işaret koymayı da ve oradaki ağrıların sebepsizliginden de
yakınmamayı öğrenmek
ne zormuş meğer
Hücremde üç eksiğim daha var
Biraz karanfil toplayacagım
Ve bütün vazolar su
sızdıracak yine biliyorum
Belki bu yüzden de elmayı her ısırdıgımda
Diş izinden geçen her yarada
ellerimde büyüyen
su sesleri
Plastikleri eritiyor
Ve ikiye ayrılan
Kaburgalarım
Dikiş tutmuyor
Ölmek için sedeften cümleler kurmayı bıraktığım
bir cam içi bu
Üşümekse
Yavaşça eriyen
Bir kemiğin faili değil ki sevgilim
Dünya yuvarlak bir masa
Etrafında biz çakallar
ve vahşi hayvanlarla dolu
Sen ne kadar deniz suyu içtim desende
Hırkamı yanıma
almayacağım
İstiyorum ki, hikayem eksik kalsın
Ve tabi camlar
Fesleğen tozu yutmuş
Uyandırma
Özge Özgen
Özge Özgen 2
Kayıt Tarihi : 31.10.2022 23:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!