Aynaya bakmaya korkuyorum.
Gözlerimin içinde kurtlar kuzular
Aynı anda dolaşıyor.
Hain hain bakıyorum.
Bayramlık elbiselerimi çıkarıyor;
Deli gömleği giyiyorum.
Sensiz gecelerde hasretin uykumu bölüyor yar
Çırılçıplak bir yalnızlığı yaşıyorum karanlığında
Ne yapayım yıldızları koynuma mı alayım söyle
Sana dokunmak isterken çırılçıplak yalnızım yar
Öpüşün dudaklarımdan dökülen billur bir ırmak
Gün batımı kızıllığında açtı güller büyülendi saatler
Yara aldı gözler dudakları yaktı ateş renginde laleler
Şair suya doymadı yürek yangınlarla aniden çatladı
Gül kurudu şiir kudurdu hep senin için ey Selvinaz
Damarlar mısra mısra patladı kan arzulu arzulu aktı
Beni asın öldürün sevginizi gösterin böylece
Kan bulaşsın beyaz güle dikeni batsın elime
İstemem hiçbir güzellik kininizi dökün üstüme
İnsanlıktan yüz çevirin çirkinleşin sevmedikçe
Yüreğimde mezar yeri ölü suretlerle dolar içi
Hayat bir cehennemse yanmaya devam
Her saat her dakika bir ateştir senin için
Tuttuğun tüm eller kocaman bir yalansa
Sana uzatılacak her çiçek kor alevdendir.
Dünyanın gözleri kör kuyudur hem çirkin
Rüzgar eser efil efil tomurcuğa ağlamak düşer
Gelmez olur müjdeli haber sabır ve hayal biter.
Dallar titrer üşür yalnızlık kuşlar öter birer birer
Aynı ağaçta aynı sarhoşluk hep o şarkıyı söyler
Siyah yüzler görmeden beyaz gülüşler görmek isterdim.
Severdim seni orkideleri tek tek ellerimle toplar gibi
Suyu salıverir gibi yüreğimin tüm kilitlerini sana açardım
İçimi sana dökerdim kar yağışı olurdu sevmelerimiz.
Siyah yüzler görmeden beyaz gülüşler görmek isterdim.
Cesareti olmayanın umudu olamaz. Cüret et yeni cümleler kurmaya. Korkma! İnsanların sana omuz silkmelerinden. Çünkü sen başını kimsenin omzuna koyarak uyumadın ki zaten. Uykularının en derin yerinde, ağlayarak uyunmaktan korkma. Korku köleliktir unutma. Senin olmayanları kaybetmekten çekinme. Hangi el sana borçsuz uzanmıştır ki zaten. Ellerin sana dokunmamasından ürkme. İstersen kabuğuna çekil. Münzevi bir hayat korkaklara yakışır elbet. Şunu da unutma: İnsanlar bir nehre benzer. Ya hayallerini alabora ederler ya da seni acılara gark ederler. Boşa kürek çekmekten vazgeç. Korkma! Sabır tırnak uçlarıyla kazılan bir tüneldir. Sabret! Sana da aydınlık günler düşer. Yeter ki karanlıktan ürkme. Karanlık salsa da gözlerindeki ışığa gölgelerini, göz kapaklarını bir istiridye gibi açmaya devam et. Göreceksin ki bütün inci gibi günler peşpeşe dizilecektir önünde. İnsanlar sana aptalmışsın gibi bakarken, sen de içinden asıl aptal sizsiniz diyerek gülümse. İnsanlar gözlerine bakarak yalan söylerken, sen de onların cesaretine hayranlıkla bakmaya devam et. Ne kadar kör cesaretine sahipsiniz der gibi onları seyret. Korkma! Kuruntuyla, takıntıyla ve önemlisi korkarak yaşanmayacağını kabul et. Bu yüzden kadınların tırnaklarından, erkeklerin yumruklarından ürkme. Şunu ezberle: Bir araba sağlam dururken yol kenarında, bir çizikten sonra nasıl başka çiziklerle de hedef haline geldiğini izle. Korkma! Sen izin vermedikçe, başına çıkmayacak hiçbir kimse. Ürkme! Sen kaçınca köpekler düşer peşine. Köpeklere elinden geldiğince yüz verme. Yüzünü ite kopuğa öptürme. Bir kez yüzünü çevirirsen, bir daha tenin salya kokmaycaktır unutma! Korku ilkel bir duygudur. Kendine ilkelliği reva görme. Bırak başkaları yaşasın mağaralarında. Bırak başkaları çişini yapsın yol kenarlarına. Sen insan olmaktan bezme. İsteyen silahını dayasın şakağına. Sen beyninle ona meydan okumaya devam et. Şu aptallar dünyasında herkes elinde silahıyla gezerken, senin en büyük silahının beynin olduğunu hiçbir zaman inkar etme. Şunu da bil: Kuvvetle kazanılan zaferler kısa sürerler. Bu yüzden gücünü bilgiden, sevgiden, dostluktan almaya devam et. Sevecek kimsen yoksa eğer, şu dünyada kendi içindeki özü sev ve kendin kendinden haz almaya devam et. Hayat özlü sözler, tatlı kafiyeler, rest çekmeler, bayram şekeri tadında sahte masumluklar ve her türlü dilek ve akabinde vay ne güzel demiş diyen tarzında saçmalıklar demek değildir. Hayat yüzme bilmeden atladığın bir deniz, seni kurtarmak için direk suya atlayanla yaşanacak kadar basit değil, bazen kendi kendini kurtarmak en iyi tecrübedir.
Derste beyin fırtınası yaparken, bir kız öğrencim ilginç ve düşündürücü bir cümle kullandı.'Toplumda kadın erkek için bir ölçüttür.' dedi. Şaşırmıştım. Kızım ' Ne demek istediği açıkla, arkadaşların da anlasın' dedim. Hocam ' Biz başımızı erkekler için örtmüyor muyuz? ' veya 'Sokakta, evde erkeklere dikkat ederek hareket etmiyor muyuz? ' dedi ve sözlerine şöyle devam etti:' Neden hayatımızı erkekler biçimlendiriyor? Neden türbanı erkekler tartışıyor? Neden neden hayatımıza bu kadar karışılıyor?
Peki ' istediğin nedir? ' dedim. 'Kendi kararımı kendim almak istiyorum. Yaşamak istiyorum; nefesimi kimseyle paylaşmadan. Her nefes alışımda yanımda aşk adına, namus adına, arkadaş, abi adına birilerini görmek istemiyorum. Neden her şeyle burun buruna geliyorum. Neden tek başıma şarkılar söyleyemiyorum. Ya da hayatın tadına bakamıyorum. Herkes hakkımda karar alırken neden susturuluyorum. ' dedi.
'Peki tek geleceğin evlilik mi? Evlenmesen toplumda yerin yok mu? ' diye sordum.
'Yok ' hocam dedi. 'Bir kadın evlenince, çocuğu da olunca güç kazanır.' diyerek devam etti.' Kadınların hatta kariyeri ne olursa olsun bütün kadınların asıl gücü evliliktedir. Çünkü zayıftırlar, başlarını dayayacakları bir omuza bir desteğe ihtiyaçları vardır. Kadın başının beladan kurtulamamasının asıl sebebi de budur. ' diyerek sözlerini bitirdi.
'Kadınları sokakta hatta hayatın her yerinde biçimlendiren erkeklerse, bu hayat yolunda arabalarını delikanlıların üzerine sürmelerinin sebebi neydi? Kocalarını yarı yolda bırakmalarının nedeni neydi? ' sorusu içimde kaldı. Çünkü biliyordum ki dünyayı ve erkekleri asıl biçimlendiren kadınlardı. Biliyordum ki çoğu kere dünyayı zeka değil, deha değil; aptallık yönetirdi.
Yüzün ki bir mahrem dünyadır gülüşlerinde saklanır bütün günahlar
Bakışlarından süzülür ateş nehirleri dudakların aşk aşk diye sayıklar
Çatlamış gonca güllerinde kızıl şafak zamanları alev rengiyle parlar
Bulutlardan dökülen kan yağmurları beyaz teninde yakut gibi ışıldar
Bağrına taş bastığın yere ellerin dolanır aşksızlıktan parmağın kanar
Osman DEMİRCAN Henüz tanışalı iki ay oluyor.Son derece mütevazi,alçak gönüllü,yüreğinizi onun ellerine emanet edebilirsiniz.Sizi üzmeyecektir emin olun....