Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • sevgi19.02.2003 - 11:22

    SENİ SEVİYORUM!
    Sadece kim olduğun değil, sen olduğun için ve seninle
    beraberken kim olduğumu, benliğimi anladığım için.

    SENİ SEVİYORUM!
    Sadece kendine yaptıkların için değil,
    bana kattığın güzellikler için.

    SENİ SEVİYORUM!
    İçimdeki çocuğu, saklı kalmış ben'i yeryüzüne
    çıkardığın ve sana ihtiyacım olduğu her an tüm
    duyarlılığınla yanı başımda olduğun için.

    SENİ SEVİYORUM!
    Elini kalbimin üzerinde hissettiğim zaman,
    üzüntülerimi alıp, onların yerine şimdiye kadar
    hiç kimsenin başaramadığı o sıcaklığı, o içtenlik
    ışığını bana duyurmayı başardığın için.

    SENİ SEVİYORUM!
    Hayatımı kutsal bir sevgi tapınağına çevirdiğin
    ve her günümü yaşam şenliğine, unutulmayan
    şiirlere dönüştürdüğün için.

    SENİ SEVİYORUM!
    Çünkü, sen, şimdiye kadar hiç başaramadığım şeyleri,
    kendimle dost ve barışık olmayı ve hiç bir zaman
    tadamadığım kadar mutlu olmamı sağlıyorsun.
    ve bütün bunları yalnızca sözlerinle, dokunuşunla
    yada işaretle değil, kendin olmakla yapıyorsun.

  • papatya19.02.2003 - 11:19

    TUTKU-AŞK-SEVGİ

    Papatya tarlası...
    Bir papatya tarlası düşün..
    İlkbahar ayı..
    Ve sen, onun yanından geçen yolda
    yürüyorsun... Ve o papatya tarlasında
    bir papatya dikkatini çeker..
    Binlercesinden birisidir ama sen,
    onun yanına gidersin..
    Onda seni çeken bir seyler vardır..
    O papatyayı olduğu yerden koparırsın..
    Sadece senin olsun istersin, sadece senin..
    Öleceğini düşünmeden. Ve gidersin o tarladan...
    İçindeki şiddetin durduramadığı bir bencillik
    ama bir o kadar güzel ve hapsedici.
    İşte bu TUTKU...

    Yine o tarlanın
    kenarındaki yolda yürüyorsundur..
    Yine milyonlarcası arasında
    bir tanesi seni çeker..
    Yaklaşırsın, yanına gidersin o papatyanın..
    Gözlerin başkasını görmez olur o an.
    Onun için herşeyi yapmak istersin...
    Dokunmak istersin.. Dokunamazsın,
    orda, onunla ölmek istersin.
    Ama birden hafif bir rüzgar eser ve
    bir başka güzel çiçek kokusu gelir burnuna..
    Dayanamazsın onun kokusuna..
    Unutturur herşeyi bir anda
    ve o kokunun geldiği yöne gidersin..
    O papatya orda kalmıştır,
    yüreğinin bir kenarında..
    Paylaşılmamıştır bi çok şey..
    Unutulmaz belki
    ama geri de dönülmez ona..
    İşte bu AŞK...

    Yine o yoldasın..
    Papatya tarlasının yanından geçen..
    Ve yine bir papatya...
    Milyonlarcasının içinde seni çeker..
    Gidersin yanına..
    Orda kalakalırsın..
    O hiç ölmesin diye her şeyi yaparsın..
    Tüm gücünle onunla olmak istersin..
    Oradan seni koparacak hiç
    bir güç olmadığına inanırsın..
    Ve orda onunla ölene kadar birlikte kalırsın...
    İşte bu da SEVGİ...

  • papatya19.02.2003 - 11:16

    Ne olurdu?
    Bir Yaprağın daha olsa
    Bak!
    Sevmiyor çıktı
    Yine Falımda...

  • aşk18.02.2003 - 20:01

    aşk; ulaşıldıkça kaybolan bi duygu
    ben hep inanmışımdırki leyla-mecnun, kerem-aslı, tahir-zühre kavuşamadıkça daha da çok aşıktılar, belkide kavuşsalardı öyle büyük bir aşk yaşayamayacaklardı... tıpkı evlenince aşkın yokolması gibi!

  • korkularımız18.02.2003 - 19:55

    korkarımki herkez bişeylerden korkuyor; buraya yazmak bile zor yani yüzleşmek korkuyla birazda :)

  • korkularımız18.02.2003 - 14:26

    Çoğumuzun korkuları vardır ve onların konuşulması gerekir.
    Mesela benim deprem korkum var, bir başkasının karanlık korkusu, aldatılma korkusu, yükseklik korkusu...
    Onlarla yaşamak zor, en azından benim için zor.