İnsan olmayı öğrendiğim an El sıkıştım Tanrı'm la Tüm zorlukları hediye etti Olsun baş ederim dedim.
-Ya gücün tükenirse dedi, Çok emindi gülümsedi -Sığınmayı öğrenirim, Kim var ki senden daha güçlü
- Zalimler, zorbalar korkutmaz mı seni, ya katiller... Ya dostlarını düşman edersem dedi
-Yeni dostlar da edindirmez misin peki Hep zalimler, zorbalar, kötüler mi? Kazanır yani... -Bir bilmecedir hayat çözeceksin dedi -Peki her gece dua etsem dedim -Bak orası kader kısmet dedi...
Bir ara sustuk, susuştuk, Herşey çok gerçekti... Sanki sessizlik kaplamıştı tüm Evreni Gürültüler gitmiş, kirlilikler bitmişti Ne savaş çığlıkları kulağım da Ne de teknolojinin ışıkları gözlerimde Bir sessiz huzur kaplamıştı, Dünya denilen gezegeni
Ve çekince elini, ellerimden Tanrı İki kıtanın tam ortasına düştüm Ne kadar uzak kalsada ocakları Beynimi yedi Afrika'nın aç çocukları,
Petrole bulandı yanı başımda Iraklının toplu mezarlarında ki kanı Ateşten di gökyüzü ve Bağdat bombalandı...
Nesiller yalan söyledi bir birilerine, Yalancı nesiller yetişti... Kabileler, ırklar gelişti Yanlıştı çok yanlış Irkçılık oluştu.
Mermi icat oldu İnsan canı ucuzlaştı Herkes kendi çapın da biraz Tanrı'laştı...
Sabır inceldi, ipler koptu Herkes hesabını en kısa yoldan gördü...
Akıl, fikir, sevgi, merhamet... verdi Tanrı Güzellikler sundu, Tabiat' ı oluşturdu Yine de İnsanoğlu, Lanetledi kendini...
Korktu sonra... tahtadan,çelikten, zırhlar ördü Hem doğuda hem batıda Depremler oldu... Yer yerinden oynadı Tozla buz oldu insanlığın duvarları Bir damla Tusunamiydi Evren'in gözyaşları... ve insanlar yeniden kucaklaştı Henüz üç gün geçmeden uzaklaştı Aşkın ömrü bile 3 yıldan, aylara düştü...
Bom-boş Üniversiteler gelişti Eğitim kimi insanı rezilleştirdi Unutuldu asıl eserler Birileri kendi eğrisini Sanat sandı...
Bak bozuldu insanlık Tanrım Biraz şikayet etsem dedim O' da benden uzaklaştı...
kayboldu bir bir bindiğim tahta atlar ihtiyar çocuklar yaşardı bu şehirde kuklacı onlar da binip gitti kaybolan atlarıma yıkık kaşlı esmer alınlarının kırışığını hangi duvara serip açarlar şimdi kim bilir bu şehirde gözleri bulutsu düşleri yeşil uğrunda ölünesi sevgililer yaşardı eskiden onlar da sır oldular ömrüme ziyan yaralı bir hançerdir şimdi kalbimde hicran
zaten bir yabancıyım ne farkeder ki hayatında neyi değiştirir ki varlığım ya da yokluğum Zaten bir yalancıyım neyi ifade eder ki en gerçeğim
Zaten bir yolcuyum neden önemli olsun ki nerde durduğum
Zaten herşey bitmek için yaşanır değeri varmı ki güzel ya da çirkin olsun Zaten hepsi bir varsayım varolmak için çabalyıp dursun biz gülüp geçelim aşk olsun Zaten başlangıcı yoktu ki son bulsun Biz gülüp geçelim üzülmek şöyle dursun Zaten yanlız ve anlamsızız ne kadar gürültülü olsada ayak sesleriniz
herşey yaşanır ölür hep güleriz biz Biz gülüp geçelim Zaten hep öleniz biz
zaten bir yabancıyım ne farkeder ki hayatında neyi değiştirir ki varlığım ya da yokluğum Zaten bir yalancıyım neyi ifade eder ki en gerçeğim
Zaten bir yolcuyum neden önemli olsun ki nerde durduğum
Zaten herşey bitmek için yaşanır değeri varmı ki güzel ya da çirkin olsun Zaten hepsi bir varsayım varolmak için çabalyıp dursun biz gülüp geçelim aşk olsun Zaten başlangıcı yoktu ki son bulsun Biz gülüp geçelim üzülmek şöyle dursun Zaten yanlız ve anlamsızız ne kadar gürültülü olsada ayak sesleriniz
herşey yaşanır ölür hep güleriz biz Biz gülüp geçelim Zaten hep öleniz biz
İş Başa Düştü
İnsan olmayı öğrendiğim an
El sıkıştım Tanrı'm la
Tüm zorlukları hediye etti
Olsun baş ederim dedim.
-Ya gücün tükenirse dedi,
Çok emindi gülümsedi
-Sığınmayı öğrenirim,
Kim var ki senden daha güçlü
- Zalimler, zorbalar korkutmaz mı seni,
ya katiller...
Ya dostlarını düşman edersem dedi
-Yeni dostlar da edindirmez misin peki
Hep zalimler, zorbalar, kötüler mi?
Kazanır yani...
-Bir bilmecedir hayat çözeceksin dedi
-Peki her gece dua etsem dedim
-Bak orası kader kısmet dedi...
Bir ara sustuk, susuştuk,
Herşey çok gerçekti...
Sanki sessizlik kaplamıştı tüm Evreni
Gürültüler gitmiş,
kirlilikler bitmişti
Ne savaş çığlıkları kulağım da
Ne de teknolojinin ışıkları gözlerimde
Bir sessiz huzur kaplamıştı,
Dünya denilen gezegeni
Ve çekince elini, ellerimden Tanrı
İki kıtanın tam ortasına düştüm
Ne kadar uzak kalsada ocakları
Beynimi yedi Afrika'nın aç çocukları,
Petrole bulandı yanı başımda
Iraklının toplu mezarlarında ki kanı
Ateşten di gökyüzü ve Bağdat bombalandı...
Nesiller yalan söyledi bir birilerine,
Yalancı nesiller yetişti...
Kabileler, ırklar gelişti
Yanlıştı çok yanlış Irkçılık oluştu.
Mermi icat oldu
İnsan canı ucuzlaştı
Herkes kendi çapın da biraz
Tanrı'laştı...
Sabır inceldi, ipler koptu
Herkes hesabını en kısa yoldan gördü...
Akıl, fikir, sevgi, merhamet... verdi Tanrı
Güzellikler sundu, Tabiat' ı oluşturdu
Yine de İnsanoğlu, Lanetledi kendini...
Korktu sonra...
tahtadan,çelikten, zırhlar ördü
Hem doğuda hem batıda
Depremler oldu...
Yer yerinden oynadı
Tozla buz oldu insanlığın duvarları
Bir damla Tusunamiydi Evren'in gözyaşları...
ve insanlar yeniden kucaklaştı
Henüz üç gün geçmeden uzaklaştı
Aşkın ömrü bile 3 yıldan, aylara düştü...
Bom-boş Üniversiteler gelişti
Eğitim kimi insanı rezilleştirdi
Unutuldu asıl eserler
Birileri kendi eğrisini
Sanat sandı...
Bak bozuldu insanlık Tanrım
Biraz şikayet etsem dedim
O' da benden uzaklaştı...
Sanırım iş başa düştü...
18.02.2012 —
Saim Ergül
27. Yaş Notları
*öğrendim ki karanlıklar gözdeki değil, zihindeki gölge imiş
**öğrendim ki muhabbeti değerli kılan, içeriği değil içtenliği imiş
*öğrendim ki insanı hayvandan ayrıt eden en büyük etken, yaşam biçimi ve fikriymiş
*öğrendim ki çok okuyan değil, anlayabilen öğrenirmiş
*öğrendim ki cahile öğretilebilen tek şey ezbermiş
*öğrendim ki olgunluğumuz, kendimize duyduğumuz saygınlığa eşdeğermiş
*öğrendim ki hak ettiği değeri göremeyen her iş, bir sanatı öldürürmüş ruhunda
*öğrendim ki her insan içindeki yalnızlığı kadar yitirmiştir, dışındaki kalabalığı
*öğrendim ki öyle çok kişi değil, senden yeni bir sen üreten bir kaç dost yetermiş, kalabalık sayılmaya
*öğrendim ki tecrübe yenilgiden çıkarılan ders ve kalpte kalan izmiş
*öğrendim ki kişiyi kişi yapan işi ve davranışları değil, kalbinde ve ruhundaki olguymuş
*öğrendim ki her şeyi konuşan değil, doğruyu doğru kişiye yeteri kadar konuşan, asıl bilge imiş
*öğrendim ki büyüklük yaşla değil, hoşgörü ile ölçüt müş
*öğrendim ki yıllar değil, insanı yaşananlar çürütür müş
*öğrendim ki ayrılık bedene olan uzaklıkta değil, duygulara ulaşamamakta gizliymiş
*öğrendim ki hayattaki en kolay sınav, okuldaki sınavlar mış
*öğrendim ki biz öğrendiklerimizi değil, öğrendiğimiz şeyler bizi biriktirip bütünleştirir miş
*öğrendim ki savaşlar, bir tek hayata karşı yapıldığında güzelmiş
*öğrendim ki öğrenmenin yaşı sınırı yok, en değerli hazine olsa da bilgi paylaşılmadıkça hiçbir kıymeti yok
02/03/2011
Saim Ergül
kayboldu bir bir bindiğim tahta atlar
ihtiyar çocuklar yaşardı bu şehirde kuklacı
onlar da binip gitti kaybolan atlarıma
yıkık kaşlı esmer alınlarının kırışığını
hangi duvara serip açarlar şimdi kim bilir
bu şehirde gözleri bulutsu düşleri yeşil
uğrunda ölünesi sevgililer yaşardı eskiden
onlar da sır oldular ömrüme ziyan
yaralı bir hançerdir şimdi kalbimde hicran
slm
soy isminden belli akıl çelen biri olduğu zati...
ava goz nezel
şama fam akıl
sere ser çavan
mede dert kulan
Bir fotoğrafın banyo yapmamış haliydim
Ne kirli
Ne tam bir görüntü
Bir kutunun içinde kilitli
Anılar içinde gizli
Anılar içimde gizli
Bir fotoğrafın banyo yapmamış haliydim
Ne kirli
Ne tam bir görüntü
Bir kutunun içinde kilitli
Anılar içinde gizli
Anılar içimde gizli
ZaTeN
zaten bir yabancıyım
ne farkeder ki
hayatında neyi değiştirir ki
varlığım ya da yokluğum
Zaten bir yalancıyım
neyi ifade eder ki
en gerçeğim
Zaten bir yolcuyum
neden önemli olsun ki
nerde durduğum
Zaten herşey bitmek için yaşanır
değeri varmı ki
güzel ya da çirkin olsun
Zaten hepsi bir varsayım
varolmak için çabalyıp dursun
biz gülüp geçelim aşk olsun
Zaten başlangıcı yoktu ki son bulsun
Biz gülüp geçelim üzülmek şöyle dursun
Zaten yanlız ve anlamsızız
ne kadar gürültülü olsada
ayak sesleriniz
herşey yaşanır ölür
hep güleriz biz
Biz gülüp geçelim
Zaten hep öleniz biz
21.09.07
saim ERGÜL
ZaTeN
zaten bir yabancıyım
ne farkeder ki
hayatında neyi değiştirir ki
varlığım ya da yokluğum
Zaten bir yalancıyım
neyi ifade eder ki
en gerçeğim
Zaten bir yolcuyum
neden önemli olsun ki
nerde durduğum
Zaten herşey bitmek için yaşanır
değeri varmı ki
güzel ya da çirkin olsun
Zaten hepsi bir varsayım
varolmak için çabalyıp dursun
biz gülüp geçelim aşk olsun
Zaten başlangıcı yoktu ki son bulsun
Biz gülüp geçelim üzülmek şöyle dursun
Zaten yanlız ve anlamsızız
ne kadar gürültülü olsada
ayak sesleriniz
herşey yaşanır ölür
hep güleriz biz
Biz gülüp geçelim
Zaten hep öleniz biz
21.09.07
saim ERGÜL