'Kimse acı çekenlerle kolay kolay ilişki kurmaya yanaşmaz.
Yardıma çağırdığım şey acılardır; çünkü onlar dosttur ve iyi öğüt verirler.
Ruhların gerçek uyumu halinde insanlar,birbirlerine durmadan yaklaşırlar; görünürde birbirlerinden uzaklaşsalar bile.
İnsan,aynı zihniyetteki bir arkadaşı vasıtasıyla öğrendiği şeyi,sanki kendi yaşamış gibi olur.
Bir dostluk ilişkisi kurmak ve korumak için en emin çare,bence,karşılıklı olarak birbirine ne yaptığını anlatmaktır.
Dostlar,birbirlerinden gizlemek istedikleri şeyi,aslında birbirlerine pek güzel anlatırlar.
Yabancı insanların varlıkları,kendi varlığımızı içinde seçebildiğimiz aynalardır.
Meselenin derinine inildi mi görülüyor ki,şahsiyet ilimlerde de ne kadar hakimdir ve insan kendini ve karakterini öğrenmeye başlamadan ilerleyemez.
Herkes eşit olduğunu söylerse,disiplin nerede kalır?
İşe yaramaz adam kimdir? Emretmeyi ve itaat etmeyi bilmeyen!
Çok soruyorsan,kötü bilgi almışsın demektir.
Cahiller,bilenler tarafından bin yıl önce cevaplandırılmış olan şeyleri sorarlar.
Tecrübelerimizin bazılarını tam olarak dile getirmek ve doğrudan doğruya aktarmak mümkün olmadığından ben uzun zamandır kendime bir yol seçtim: Birbirine zıt ve yine de birbirine yansıyan imajlarla,gizli anlamı dikkatli insanın gözleri önüne sermek.
Silahlandırılmış,savunmaya göre ayarlanmış bir duruma hiçbir devlet sürekli olarak dayanamaz.
Bir dilin kuvveti,yabancı olanı itmesi değil,onu yutmasıdır.
Ruh,söz ve yazının Arabça'daki kadar böylesine temelden vücud bulduğu başka bir dil yoktur.
Düzen,dakiklik ve hız her gün biraz daha kazanmaya çalıştığım özellikerdir.
Yakın bir tanıdığımla yürürken ve bu sırada çok hararetle bir şeyi düşündüğümde,yanımdakinin benim aklımdan geçen şey hakkında konuşmaya başladığına çok şahid olmuşumdur.
Mevzuya uygun bir genel tonu eserin bütününe yaymış olma görüntüsü kadar,büyük bir hayal gücü ve şairlik gücü gerektiren hiçbir şey yoktur.
Müslümanlar hikmet dersine şu prensible başlıyorlar: 'Aksi söylenemeyecek hiçbir şey yoktur.' Ve böylece her iddiaya zıt bir düşünce bulmak ve dile getirmekle görevlendirerek gençliğin aklını çalıştırıyorlar.Bu sayede büyük bir düşünce ve konuşma becerisine ulaşıyor olmalılar.
Önemli bir yazarın zihniyeti ve düşünceleri öyle pek kolay ifade edilemez.
Bu tür adamlar ve benzerleri,dahiyane yaratılıştadırlar ve özellikleri başkadır; başkaları yalnız bir kere büluğ olurken,bunlar tekrarlanan bir ergenlik yaşarlar.Fevkalade kabiliyetli insanların yaşlılıklarında da özellikle verimli taze devreler farketmemiz bundandır.Bunlarda da zaman zaman geçici bir gençleşme olmuş gibidir,işte benim tekrarlanmış ergenlik dediğim budur.'
kızıl sakal ve yojimbo filmlerinde baya duygulanmıştım...ki nadiren olur...
'Haydi ananı al da git! '
yürüyen takım elbise
'Benzin vaadı da biz mi içtik! '
solomon kemirel
-Yaptığımız herşey biraz daha sevgi için değil mi?
(before sunrise)
'Kimse acı çekenlerle kolay kolay ilişki kurmaya yanaşmaz.
Yardıma çağırdığım şey acılardır; çünkü onlar dosttur ve iyi öğüt verirler.
Ruhların gerçek uyumu halinde insanlar,birbirlerine durmadan yaklaşırlar; görünürde birbirlerinden uzaklaşsalar bile.
İnsan,aynı zihniyetteki bir arkadaşı vasıtasıyla öğrendiği şeyi,sanki kendi yaşamış gibi olur.
Bir dostluk ilişkisi kurmak ve korumak için en emin çare,bence,karşılıklı olarak birbirine ne yaptığını anlatmaktır.
Dostlar,birbirlerinden gizlemek istedikleri şeyi,aslında birbirlerine pek güzel anlatırlar.
Yabancı insanların varlıkları,kendi varlığımızı içinde seçebildiğimiz aynalardır.
Meselenin derinine inildi mi görülüyor ki,şahsiyet ilimlerde de ne kadar hakimdir ve insan kendini ve karakterini öğrenmeye başlamadan ilerleyemez.
Herkes eşit olduğunu söylerse,disiplin nerede kalır?
İşe yaramaz adam kimdir? Emretmeyi ve itaat etmeyi bilmeyen!
Çok soruyorsan,kötü bilgi almışsın demektir.
Cahiller,bilenler tarafından bin yıl önce cevaplandırılmış olan şeyleri sorarlar.
Tecrübelerimizin bazılarını tam olarak dile getirmek ve doğrudan doğruya aktarmak mümkün olmadığından ben uzun zamandır kendime bir yol seçtim: Birbirine zıt ve yine de birbirine yansıyan imajlarla,gizli anlamı dikkatli insanın gözleri önüne sermek.
Silahlandırılmış,savunmaya göre ayarlanmış bir duruma hiçbir devlet sürekli olarak dayanamaz.
Bir dilin kuvveti,yabancı olanı itmesi değil,onu yutmasıdır.
Ruh,söz ve yazının Arabça'daki kadar böylesine temelden vücud bulduğu başka bir dil yoktur.
Düzen,dakiklik ve hız her gün biraz daha kazanmaya çalıştığım özellikerdir.
Yakın bir tanıdığımla yürürken ve bu sırada çok hararetle bir şeyi düşündüğümde,yanımdakinin benim aklımdan geçen şey hakkında konuşmaya başladığına çok şahid olmuşumdur.
Mevzuya uygun bir genel tonu eserin bütününe yaymış olma görüntüsü kadar,büyük bir hayal gücü ve şairlik gücü gerektiren hiçbir şey yoktur.
Müslümanlar hikmet dersine şu prensible başlıyorlar: 'Aksi söylenemeyecek hiçbir şey yoktur.' Ve böylece her iddiaya zıt bir düşünce bulmak ve dile getirmekle görevlendirerek gençliğin aklını çalıştırıyorlar.Bu sayede büyük bir düşünce ve konuşma becerisine ulaşıyor olmalılar.
Önemli bir yazarın zihniyeti ve düşünceleri öyle pek kolay ifade edilemez.
Bu tür adamlar ve benzerleri,dahiyane yaratılıştadırlar ve özellikleri başkadır; başkaları yalnız bir kere büluğ olurken,bunlar tekrarlanan bir ergenlik yaşarlar.Fevkalade kabiliyetli insanların yaşlılıklarında da özellikle verimli taze devreler farketmemiz bundandır.Bunlarda da zaman zaman geçici bir gençleşme olmuş gibidir,işte benim tekrarlanmış ergenlik dediğim budur.'
'Liebeslied', 'Aşk acısı' parçası çok dokunaklı...
kemanının harika bir sonoritesi var...
-Beni kurtarmak sana düşmedi Jack.
-Evet,kendini sadece sen kurtarabilirsin.
Hintli yönetmen Satyajit Ray'in 'Apu' üçlemesinin müziklerinden hatırlıyorum...
Filmler birer başyapıttı...
-Jack,burası ilk tanıştığımız yer...
Buralara sık sık gelişim ondan...