Kısacası ablacım, fikirlerini önemsiyorum ama bu mevzularda tartışmaya girmek istemiyorum ne senle ne başkasıyla. Ki senin söylediklerimi anlayacağına eminim ama bir başkası gelip burada bu yazıyı görünce, sen misin hallacı mansura dil uzatan deyip beni kâfir ilan edebilir. O yüzden bence bu kadarı kâfi. Bu tartışma bir boyutu ile bizi de günahkâr eder. Savımızı ispat için egolarımız yarışmaya başlar hafazanallah. Hiç kimseye benzemeyen ve hiç kimsenin vücudunda hulul etmeyen yüce Yaradana emanetsin. Hürmetlerim bâkidir. ;))
Evet tarihte bolca var bu tip olaylar. Bu inanç uğruna ölmeyi göze alanlarla doludur. Çünkü bu bir inançtır ve vahdeti vücut denen şey ve uğruna ölmeye değer. (İnananları için) İslam uğruna ölmeye değer (inananları için) Hristiyanlık uğruna ölmeye değer ( inananları için) Bu şahıslar da deli falan değil bu inancın önderleridir. Şintoizmin kurucusu da bağlıları da, budizmin kurıcusu da bağlıları da bu uğurda ölmeye amade yiğitlerdir. (Kendi inançlarına göre tabii)
Rabia ablam bak şimdi; ben burada birisine alenen hakaret etsem, o kişi bana dönüp dava açabilir dimi? Yani, acaba ne manada dedi diye sorgulamaz. Mahkeme de hakaretin içeriğine bakar ne anlamda söylendiğine değil.
Diğer bir mevzu, bu inanç kimilerince felsefi bir görüştür. Vahdeti vücut. Yani hallaca göre sen de Allahsın aslında. Hatta dağdaki bir yaban hayvanı da. (Haşa) Kur-an bunların hepsini yerer. Bu hindüizmden bize sirayet etmiş nirvana denen en büyük yükseliştir.
Evet işimiz çok zor :))
“Şunu iyi bil ki Bassanio, işine geldiğinde,
şeytan da Kutsal Kitap’tan örnekler verebilir.”
William Shakespeare
Abla, sayende muhteşem bir şiirle başladım mesaiye.
Günaydın herkese.
Sustuğunu bilen insan olgun insandır... Bildiğini susan değil. Ö.Asaf.
Günaydından sonra gelen olmamış. Ben de iyi akşamlar diyeyim bari.
İyi akşamlar içi dışı bir olan herkese...
Kısacası ablacım, fikirlerini önemsiyorum ama bu mevzularda tartışmaya girmek istemiyorum ne senle ne başkasıyla. Ki senin söylediklerimi anlayacağına eminim ama bir başkası gelip burada bu yazıyı görünce, sen misin hallacı mansura dil uzatan deyip beni kâfir ilan edebilir. O yüzden bence bu kadarı kâfi. Bu tartışma bir boyutu ile bizi de günahkâr eder.
Savımızı ispat için egolarımız yarışmaya başlar hafazanallah. Hiç kimseye benzemeyen ve hiç kimsenin vücudunda hulul etmeyen yüce Yaradana emanetsin. Hürmetlerim bâkidir. ;))
Evet tarihte bolca var bu tip olaylar. Bu inanç uğruna ölmeyi göze alanlarla doludur. Çünkü bu bir inançtır ve vahdeti vücut denen şey ve uğruna ölmeye değer. (İnananları için)
İslam uğruna ölmeye değer (inananları için)
Hristiyanlık uğruna ölmeye değer ( inananları için)
Bu şahıslar da deli falan değil bu inancın önderleridir.
Şintoizmin kurucusu da bağlıları da, budizmin kurıcusu da bağlıları da bu uğurda ölmeye amade yiğitlerdir. (Kendi inançlarına göre tabii)
Rabia ablam bak şimdi; ben burada birisine alenen hakaret etsem, o kişi bana dönüp dava açabilir dimi? Yani, acaba ne manada dedi diye sorgulamaz.
Mahkeme de hakaretin içeriğine bakar ne anlamda söylendiğine değil.
Vahdeti vücut denen bu inancı savuna da bilirsiniz. Adına İslam dememek kaydıyla. :))
Zira inanmama hakkı da var her yaratılanın.
Diğer bir mevzu, bu inanç kimilerince felsefi bir görüştür. Vahdeti vücut. Yani hallaca göre sen de Allahsın aslında. Hatta dağdaki bir yaban hayvanı da. (Haşa)
Kur-an bunların hepsini yerer. Bu hindüizmden bize sirayet etmiş nirvana denen en büyük yükseliştir.