Cöküntü ve patlamadan sonra varilan sonucu kimi zarar ziyan kayiplarina ve her seye ragmen büyük zafer olarak gören KENT SOYLU düzenegin sahip ve hakimleri, ölenlerinden geri kalanlarini toplayarak yükleyen asansörlerle kömür yutup simsiyah zehir kusmaya gömülüp kaybolan insanlarin tabutuyla vedalasir gibi, yenilgiler altinda kalms umudu hayali yarin birgün kaldigi yerden ve yeniden olmayan yagligina sararak bitmeyen bir hayalin birgün bir yerde bir sekilde uyanacagi sicakligiyla birlikte Ettine, neredeyse tüm ailesini Kent Soylularin onur kural kanun vicdan ahlak tanimayan doyumsuz sömürü kosullarinda maden ocaklarina yitirmis kurban vermis; ve yasadiklari hayatin kiracisi olarak yasadigi sürede Etinne`nin yemegini pisirip yatagini elbisesini yikayip temizleyen Macheude`de ( jandarmanin yaylim atesinde ölen Macheu`nun karisi ) kuyuya inan asansördedir artik. Etinne böylece birer ikiser vedalasarak GERMANDEL`in öyküsünden uzaklasip ayrildigi ve bilinmedik bir yerden birgün gelecek olan Devrimi; ( Rus Ekim devrimi ) Suvarinle`yse taaa GALYALI`larin Romali`lara karsi boyun egmeyen kontrolsüz karsi koyus geleneginin günümüz haksiz hukuksuz yalan talan yagma ölüm zulümleriyle Yeni Dünya Düzeni olarak dünyayi calistirip insanligi isletmekte korkunc yozlasma ve cürümelere karsi hapsedildigi esaret kabuklarindan patlayip fiskirarak tepkisel duyarlilik gösteren anarsist kalkismali SARI YELEKLiLER olarak gecmis tarihini yazar GERMADEL`de Emile Zola.
Belli dir ki, Germandel `in bilhassa ücyüz altmisinci ve ona yakin sayfalari boool bol özetlik halnden genisletip ASKI MEMNU olarak yazip basip dagitan Halit Ziya Usakligil`se, Tipki Zola gibi yüksek egitim ve ögretim görmemesini babasinin dededen kalma Hali Tüccarligi isinde calisarak; Serveti Funun`a bagli Recaizade Mahmut Ekren tesvikiyle Fecri Ati gurubuna dahil olmus, fakat Fecri Atid aha sonra dislaninca kendi icine kapanip küserek uzun süre edebiyata el sürmemis; Nevruz, Hizmet gibi gazete -dergilerde yazdiklarini yayinlayip, neredeyse Türk sair-romanciliginin bildik tanidik MEMURLUGA dayali döseli aliskanligini Osmanli Bankasi, Ilk Mecliste Ayan vesair bir dizi daire merci ve makamlarda mühür basmis, kalem oynatmis. En önemlisiyse, sadece Izmir Lisesi`nde Fransizca ögretmenligi degil, Fransiz Edebiyati`ndan da esinlenip hayran kaldiklarindan cevriler yapmis. Nemide, Bir Ölüm Defteri, Ferdi ve Sürekasi, Mai ve Siyah gibiler yaninda, ASK-I MEMNU`da, bu bire bir esinlenmenin Germinal sayfalarinda kopyasi yazili olan, Emile Zola`alintisi gibidir. ( `Emile Zola Germinalinden Aski Memnuya `baslikli yazdiklarimdan )
Akil sagligini , mutluluk sevincini, hayal gücünü, fikir beyanini, düsünce sarmalini, umut yesertisini, yasam kurgusunu, ihtiyat örgüsünü, hayat özgürlügünü, beden sihhatini, toplum dirligini, cümle cihan varligini , kainat zenginligini , kisi haysiyet ve hassasiyetini, tüm diger nice ve sonsuzlariyla sevgi -saygi toplamiyla esitleyip ÖZGÜN KILARAK ; her yasanmisliktan dirhem tane deneyimleyip kazanilan sosyal siyasal ekonomik ve kültürel birikinim inanilir güvenilir siginagidir; akla gelmedik üfürükcü hurafelerle ve alcalip kücültüldügü karanlik kaliplarinin icinde bogulmus bunalmis tüm itiraz ve tepki duyarliligini yitirmisligin duygu düsünce yoksulluguna hükmedip yoran yöneten ve güden; hastalik darlik yokluk caresizlik zavalliligini kusatip kosulladigi sonsuz sinirsiz itaatlilige ele gecirdigi sorumluluk ve vicdan disiligin tam tersi, insanligin yerini gününü durumunu tarihini takvimini davranisini yolunu yönünü yordamini ve kalbini gösteren bir yerdi. Burada rüzgarin alnindan öper, topragin halini dilini eker bicer yorar konusur, suyun ekmegin neyle nereye kadar ne zaman kiminle nicin yetinip doyup kanacagini kendi ismi gibi bilen toplumundan ve dünyasindan emin, günesle yunur kurulanir isinir elenir belenir,her yeseren yaban otlarini dahi yazisi ve yazgisi kendi kisiligiyle özdes ve sosyal hafizayla kabullenip benimseyenligin özgün kaydina gecerek ister ezan vakti olsun, ister dünya hanindan yolcu gelip gecen iklim-mevsimler; kimse kimsenin kac gram neye inanip inanmadigini ölcüp tartmanin kuyumcusu ve kumbaraciligina bazar bezirganciligi ve sirket sahipligi etmezdi. Cünkü saat kordon kundura ev makina HASTAHANE postahane tabak canak perde paravan tekerli tekersiz her arac gerec ve vasita sadece birlikte yasamanin ortak mutluluktan kaynakli ve tedavüllü zoru kolay kilsin diyeydi . Esyalardi, dönüm dolasim daima aklin fikrin vicdanin özgürlügün ve öz güvenin haysiyetli yasam iliskilerine hesap vermekle mükellef, esyalardi piyasasi hakki hukuku en öncelikli danisip görüserek satilik olabilen;ve esyalara göre kisilik bozup kiliga kaliba girerek suretine sifatina kisiligine tüm kücük cikar dürtülerini doyurup kandirmak icin her yola gelir , her icaba uyar, her imrentiye bozulur dagilir tipteki, insanlik degil. Aplacigiiim aplacigim, olduk bittik galiba, ne dersin diye bile sormuyorum, galiba tam da öldük bittik meselesinin pasli bicak sirti, cerrah cerahat zikkimlar zivanasindayiz.
Miyop, Hipermetrop ikisi degilse ücüncüsüydü, sari nokta turuncu hormon beyaz leke simsiyah körlük karanlik, aplacigiiiiim aplacigim aplacigim, DEMANS nedir bildin mi, DEMANS..? Ufak tefek belirtilerini `bak geldim gelmekteyim geliyorum , geeeeel dim ..! ` Cinsi ve türü, hep ayni seyi tekrar edislerle, milyarlarca bilgi birikimi olmasi gerekenin ve tirilyonlarca irili ufakli an ave kilcal damarlari tahribatiyla paslanip kireclenip körelme bilinc bellek zihin akintilarinin, elektrikler kesildiginde hani, sinyal cekmediginde korunaksiz bir zindan gibi susmus sönmüs korkuya kabusa kalan insanlik atölyesi güncellemesine benzer, yumunca gözlerini kendi kayitsiz-duyarsiz hicliginin sinik bozuk berbadi icinde kaliyor, - olmadan ölmek gibi yani - duymaz bilmez görmezden gelerek, kovuldugu ve kovaladigi korku esaretine kilitli felaketiyle sürünüp sürüklenen, süpermarka gün ve gündemler.
…… YEKDIGERDEN ……. Kar yagiyor yagiyor Yandim aman figanindan Nem kaldilarini ölü numarasi taklidiyle basi sonu yok istanbul gibiye Kis öyküsü murdar muzdarip el yapimi ve masalsiz Sürekli kovlmuslugun inip binen insan yiginlari yoklama noktasindan Duraktan duraga sanki yüzyillarin biriktirdigi tikanikligiyla Ister essahtan izdihamdir de Ister piyango ikramiyesi yüksek catilara konmadan Korna cigliklari altinda ezilen asvaltlarla beraber kar yagiyor yagiyor cagir Hic kimseye gelip gitmeyen yolculuk halinin Günboyu bahsislerini dagitarak ister akip giden insan selinde ister kal Ister ucu ortasi yok, izini yolunu yitirmis sabit cizgilerde yürü git Her ne eder gider yahut dersen de Kendi yalnizligindan baska hic bir yerde tutunamayan Desip didikleyen agrilara dayamamayip yüküyle beraber yitigini tasiyarak Takvimsiz tarihsiz iskansiz bir yere, Mevsiminden göcen bütün kuslarla yolum yolum yolunarak Yapisip da hic birakmayan renklerin boyandigi cisimsiz gölgeler dolusu Resmettigine donup tikanirken tebrik karti matbacisi sulu sepken Herkeste kopmus rüya parcalarina yerden göge yükselen cigliklarca Greyderlerin ayak seslerine basip sehri kenara yigan cöp kamyonlariyla Vilayeti insan ki, Ucurtmalarin asildigi sogukluga kendince birseyler karaladiktan sonra Kalabaliklari yararak yikilip yorgun düstügü yerde ölüveriyor Yatay dikey tek celselik kar yagiyor yagiyor Tek hamlede yekdigerden elem ve elzem
Gel gör ki, hastasina gerektiginden fazla yakinlik gösteriyor diyerek, ayagini kaydirmak isteyen ve Doktor`un birakacagi boslugu doldurmak icin pusuda bekleserek yerine gecmek isteyenlerce, günden güne `Doktor hastasina benzedi, kafayi yedi siyirdi ` yaygarasina ve yaftasina inananlarin hesabi sayisi arttikca, önce isten el cektirilip sonra dahayatini cekip cevirecek hic bir geliri olmayan yoksullugun ve sefaletin dibine düsürülerek, kendinin dahi ALTINCI KOVUSUK olduguna inandirilan YEFiMiC, tepeden tirnaga ve en son elbiseleriyle birlikte tüm kimsiz kimsesiz hayatini disarda birakarak, kogus gardiyani Nikita`nin disleri agzina dökülüp surati paramparca edilinceye kadar `hosgeldinle `karsiladigi, hemen yani basinda ACIYI ve KÖTÜLÜGÜ hice sayarak veya oluruna birakarak asla onuru degeri yerli yerinde insanca yasamanin mümkün olmadigini söyleyegelen ve nasil ne demekmis simdi anladigi, DIMITRiC yatmaktadir.
Takvimi hic degismeyen ve günümüzü sonsuz sinirsiz artirimlarla katlayip büyüttügü olumsuzluklarla Dimitric`in Doktor Yifimic`le diyalog sirasinda idda edip öfkeli coskulu savundugu gibi ÖLÜMSÜZLÜGÜ bugünlerde buldu eristi gerci insanlik ammma,galiba tam bu nokada da, dünyada yoturup yatip kalkip yasayacak yeri günü akli fikri iradesi ve özgürlügü kalmayan; ALTINCI KOGUS`tan beter her hali vakti yeri ve saniyesi denetimli gözetimli yapay zekayla isleyip calisa insan deneginde zikkim zindanlarin küresel TABUT MAHALINE dönüsüp evrildi. Böylece cokgecmez iki gün icinde, dayanip katlanmakta zorlandigi cehennemin icinden ölmedikce cikisi olmayan kimsiz yalniz kayip yitikler dibinde, caginin tüm irin intihar icrap azap iniltilerini ruhuna ögününe bedenine sindirip susarak, aksama varmaz, ölüme savusur ve ecele kavusur gider Altinci Kogus`tan doktor Yifimic. ( altinci kogus ve Cehov`dan bu yana yazdigim basliktan )
……. TENDÜRDÜYOTLA OLACAK SEY DEGiLiZ ARTIK ….. Gerekmez .. Luzumu geregi yok, tendürdüyot filanlar sende kalsin Ordakiler geridekilerin ve ileridekinin aynisi duran Türlü cesit travmalardan sonra kalan hayatini mezarciya ismarlayan Öncesi sonrasiyla farksiz kahir ecir yikinti yiginlai olarak Ortadan kaldirilmayi beklerken dünya Yara bandini sargi bezini doktor tahlilini radyasyon ve isin tedavisini Kapiyi beyaz giysiler icinde, gögsünde defter kalem rutin Teftis tespit agri sanci müfettisleyen nezaret ziyaretlerinden evvel Mesai saati baslamaya sidik bosaltip üst bas düzeltip Tuvalet bakim sonrasi nasil kilik kiyafet süslenecegine Ve nasil tavirlara kanca takip poz kesecegine lavabo aynalarinda prova edip Her gözü kapali girip cikan ezberdeki vizite morguna Güzellik gösterisi hazir soru hazir cevap Saglik sektörelci foto model hemsire pansumanini sargi bezini tansiyon aletini Olacak sey degil makinalara bagli hastaliklara bagimliyken dünya Algida köle Aliskanlikta kul Ahlakta azgin ve sapkin Akil fikirde hirs yaris kin öfke tamah talan tarumar niyet maksat Kisilikte karakterde ölüm zulümle cebelles Degismis dönüsmüs cinnet müptelasi ve cehennemlere zirva zebani Cogaldikca dünyada yagmalayip yikacak yer birakmayan Ve cogaldikca binalar sehirler evler arabalar asvaltlar bloklar hirslar ihtiraslar Demir beton zivtle sivanmis zeplenmis kaplanmis Vurgunun bozgunun derinlik boyutu ve enkaz genisligi Saldirip yüklenen bindirimler oraninda dert sorun kiyamet artiran Bir o kadar da daglarin irmaklarin baglarin bahcelerin bozulup cöllestirilerek Nesli azalip tükenenlere can cekistikce kurtlar kuslar sürüler insanlar ve baliklar Yara bandiyla olacak is degil bu Sende kalsin kostak gülüslü kaltak bakisli hemsire dokunuslarin Cilvekar ve sosyetik sektör yazilimli masajin Piyasaya göre moda Reklama göre model Aliskanliga göre afyon ve tüketim Tüketime göre özenti ve imrenti Imrentiye göre kendinden tiksinti duyan bagimlilik Insana göre süper marka carsi bazar Hastahaneye göre hasta Hastaya göre cözümsüz caresizligi sart kosup mecbur kilan hastalik.. Kiran kirana ölüm zulüm boyutunu delik desik olmus Kronik kiyamet sarmalini cotan sarmis kaplamis Hap surup ilac receteleyip ölüm fermanini okuyup ekrandan cihazdan Sende kalsin agrisi sancisi dinmeyen tendirdiyotla olacak is degil bu.. Sisteme bagli beyaz yakali ve gömlekli doktorcuk oyunlariyla Unsuru seckin eleman, etkin ve elverisli örtbas piyonlugundan öteyi gecmeyen Ve kalca kirip kösnül havadarligiyla koridor boyu odadan odaya Sükse kivirtip fotomodel sektirip sürtmekle Iyilik saglik güzelligini bulacak dünya degil Insanliksa bundan öte ve gayri hiiiic degil..!
….. AZAP KAPISINDAN …… Takviyesi taksimi ve tahliyesi yeniden Sallanip sarsilan kazakistan vesair Sonucu kacinilmaz bütün despot yönetimlerin inat ve israriyla Kendi saltanatini kurup kurtarmanin ötesinde hicbir özeni düzeni haysiyeti olmayan Ve tarih boyunca her yikimin özel ganimet toplayiciliginda herdaim Vaziyet alip pusuda bekleyen karakteriyle ünlü ruslarin Gaz ve petrol zengini kazaklar.. Tek basina hükmedip yönetmeye kendinden baska hic bir kimseyi Hicbir kanunu Hicbir akli vicdani sorumlulugu Ve hicbir bilgiyi belgeyi duyup dinlemeyen Yolsuzlugu hirsizligi vurgunu soygunu doyurup beslemekle müstakil ve mesgul Ne vatan ne millet ne toplum ne yurt ne dün ne gelecek Umrunda bile olmayan zevki sefasindaki yavsakligin Daha özgürlügüne dogru dürüst kavusmamisken bile Yeniden rus bagimligina muhtac ve mahkum esaretin Kizil kiyamet yönüne dolasti ve döndü
Kenguru gibi ziplamaya, tavsan gibi ürküp tüymeye, köpek gibi ürmeye, akrep yilanar gibi kivrildikca INSANLIKTAN akil fikir yüz ve yön cevirmeye, üc bacagi yok zemin kayganligina sandalya üstüne masa kenarina kontrollü gözetimler altinda sayildikca hesabi kitabi sasiran..Aplacigim aplacigim hem biliyor musun..? KÖR-TOPAL bir yigin seyler, yogurdum kara ayranim zehir taburem yamuk dolap dümen diz boyu zikkim zemberek bile diymeden, ne bulursa cerden cöpten zordan beladan, doldukca kabi ve kalibi doyumsuzluk artiran YIGINLARCA kahir kiyamet kuruntu köhneleri arasinda kaybolmus DUVARLARIN bile sessiz suskunlugu durup dinlemekten bikmis usanmis oldugu; ve herkesin atkidaki kostümlere dayali döseli CARMIHTA hic farki olmayan birbirinin bedenine sesine yüzüne kol davranislarina ve vucut ebatlarina takaslanip ACIL VAKA MÜSTERiLiGiNi yozunup kivrandigi; BIYO-TEKNOLOJI sidigi ve gübresiyle gidasi verilmis, suyu huyu dölü topragi mayalanip beslenmis; yiden güden ezen üzen soyan sömürenlerin kulu kölesi olmanin ötesinde ilerisinde ve haricinde nesi kaldi ki kendinin olan ` aklim fikrim evim barkim insan, huzurum dirligim haram viran, ekmegim tuzum fakir fukaralik nafakasi kitlik kiranlarda ates zulum pahasi; ayrica da zikkim yiyip kan tükürmeye nar bozuk, erik elma kiraz demir döküm patetes portakal bulgur bulamaclar kitlik kiranlariyla, dünyaya gelis gidisini azmis sapmis dert yükü ve cerahat soyu ve soykasi, AYRANIM EKSI cesaretini kim..? Nerden ? Neyle ? Nasil ? - Aplacigim aplacigim, hele de bu derin dipsiz yoksul viranlar yalnizligiyla kendi kendine gömüldükce dünya hayatindan kopup icten ice kapanan küs dargin itkin bikkin yilgin yorgun VESVESELI SIZOFRENIK tabutta- duysun bilsin etsin de, INSANLIGI söyleyip davranabilsin. !!?
Cehennemce dösenmis yigilmis kakilmis yollardan, yilmis yorulmus bir hayatin robot sinyalleriyle teknik donanimini saglamis beslenmis ucurulmus olsa bile GÜVERCIN; zamanin varacagi yer ve insanligin gidecegi KACAK…göcü hüc bitmeyen yikintilarin ATOMIZE CAGINDAKI viran muharebati ve yedegi ulasilabilecek en son tedavülde azalmis olanlarin yerine ne kendini ne de inanci güvencesi olmayan, talan tahrip bir MANYAKLIK MECMUASIDIR, bakar görür de, kuyusuna düstügü INTIHARIN ne muhtesem artiztini oynuyorum ablukasi altindaki oyuklara cukurlara, zehreden kahreden hayatin sir ajandalayip bilgi sizdiranlar arasindadir dinamitci NOBEL; aplaciigim aplacigim vardi ya hani, veya veya ATOMCU Albert filan.
…… KAR TUTUNCA ……. Kardan adamlar kuruluncaya kadar, kücük adimlarini pesi sira yuvarladikca dönen cig tanelerinden ne topladigini bilen bir sezginin bilinmez düsleriyle kendini en cok yakistigi yere sigdiran, izahi yolu tarifi mümkünsüz mutlululuga yol arkadasigi etmenin ev sahiplisiydi, tasidigi topraklar üzerinde hayatin her türlü katigindan cesniler dürüp saran yavan ekmege, sakilik edip sohbetler söylesen kar ve kizak günleri. Daha pinara varmadan su, sirali höyüklerden, ayaz tepelerinden ve heybetli daglardan kopup gelerek, akli fikri dogasi ve dünyasi kendine benzeyen cocuklugun her arzusunu silinmez solmaz dilekcelerden okuyup ezber ederek, üstüne yüklenilmis en kutlu emanete MUKAYET OLMA tembihleri niyetiyle inis sarpa bayir yokus esip duran yeller gibi, sessiz duldalari hircin ve nazli kundaktaki insanini sever gibi, KAR TUTUNCA bereketiyle bakmaya GÖRESI gelen , hizenlere asili buz sarkitlari kardan gecilmeyen sokaklarinda evlerin esikler önüydü, evvel zaman duvarlari dibinden akip giderek ve kardan adamlara dalgin simsicacik rüyasina közden kömürden kas göz yaparak, neden sonra herseyi eski yerinde aziksiz ögünsüz azatligin kimim kimsem yoklarina koyup,tipileyen sogukta yitik zaman zemberegine eridikce kaybolan beyazlara bürünmüs isansiz kehler, nutku durgun evler ve uzak ufuklar .
Kuskusuz degisecek bir zaman olup devri devran. Fakat ismiyle anilacak kadar hic degismeyen ve kalici ilgisi ve itibari olmayi yasadigi hayatin kutlu nafakasi ve vazgecilmez katigi bilmediyse yahut bilemediyse, kaybettigine üzülmenin yükledigi yikim, cocukluga nasilsa etistim büyüdüm diyenlere hic farksiz yine aynisidir. Hem biliyor musun ki, cicekleninceye kadar erikler calilar ve kaysilar, kiyidan kenardan yollarini bilip bilmedigin otlarin süsledigi, AKLIMDASIN EY DÜNYA diye bir ladesin yoktuysa eger, aplaciiigim aplacigim, parlar durur sanirsin da yildizlar senin sandigin yerde degildir artik ve gün dogar dogmaz ürkek kuslarin kopan gürültülere ordaki dünyayi terk edisleri gibi, boncuklari sacilmis, kolyeleri kopmus ve happanciklari devrilmis tespih sallar durur KIZ KURUSU EDASIYLA, ispirtoyla bile sarhosa sürdügü ve süründügü vasitanin aynaliginda ruhsati hazir oglancigin, hatirlarsan eger sen de vardin ya aplacigim aplacigim, diger sokakta kalan pembe kismini, zamanla yarisarak devir devran dönerekten tamamlayan PAMUK SEKERLERI....
Valla noosun hanim applaciim görüsmeyeli, dar vakitte zor gecitte ileri geri öte ve beri, teker dingil körüklüyor, kasik kupaya bardaga meye meyhaneye calkalanip dönüyor iste depdüp carkina dubarasina hem ayaz hem yek zar dubara insan, kaynayip kuduruyor iste tam orta yerinden mevzuat ve fitne ficuruk eksen aksan tepe taklamasina yoklugunun dibini oylayip giden dünya. Sormasan da söylemis olayim, appplaciiim aplaciiiim fena mi NEDiR halin vaktin yoksam.?!
Hanim apppplacigim, hanim aplacigim, aplacigim aplacigim , hanim hanimcigim bak ne diyecegim, her ne kadar sarsildikca savruldugu yerden yeniden toparlanip dikilen haciyatmaza vizirdaklik edip, dünyada oynak zeminlere taban tutturmaya calismaya özentili ve duygusu düsüncesi ondan bundan devsirmelik seyyar ahkama merakinin ucu degmedik yeri kalmamis nerden cavdigina ve nasil estigine göre silgeclik eden araclara uzayip gevseyen nöbettin en son CEMiL MERIC ve ALEV ALATLI ismiynde kendini bularak YERLI MALI havalandiran eften püftenlerin estetik düzenegini bata cika yatay bekleyip durmaktansa, cok yordum, epeyce deli deli estim farkindayim ama basligimizin konusu bu..! Degil mi yoksaydi, yazik günahtir kendini ele güne yorup buyurma, git yun yikan isparta kolonyasi filan sür sürüstür, temininine git kendine, ol muayene, kavramadigin yerin ötesindeki ben ister hatirla ister unut fakat, say sayikla dur hüddete müddet hüddete müddet hüddete müddet…...tekerlemedir, hic degilse oyalanir vakit renklendirirsin öyle böyleceden.
Hep kendini akilli yerine koyan kenar köse kaypak kivirtma igreti idaretenlik ve dolambac dolasikligi gözetleyenlerindir; bogucu, sinsi, sinnek, karanlik, bozuk, sahte ve kirli cehreleriyle, yazgisi soyut, yazilimi kifayetsiz, pozu piyasasi görsel ve TAKLIT BUDALASI sahtekarligin ivir zivirlarini kusanip soyunarak; o bar bakireligi senin, bu sahipsiz sokaksiz dul ve yetim dünya benim boyanmis süslenmis ikramiyeler yutkunup dagitarak poza -empozeye, kuyumcu tartisinda kac gram taninir bilinir insanlik ederligin, carpan bölüsenlerini hesap kitap ederler Burasi tam da bugünkü terbiyeciligin yazilmis rollere insan dekorlayan ve kapis kapis birbirinden imrenip löpürdedip cömcelenen tasarimciligin aklina uyarak karakter kisilik bozan ve tüm farkkliliklari ayniya sayan TOPTAN tüketim tutsakligindaki insansizligin adi adresidir. Kapi, yol, belde, civar yahut DUVAR`sa eger, bütün bu kapilmisligin toplanip dagildigi yerini yadirgamaya dair dünyayi ve insanligini terkettikce onursandigini sanan yabancilasmalara dair iz sürümünden kalma enkaz molozunun ucu ötesidir. Artik..her neresi olursa olsun, orasi digeri burasi ilerisi yamaciyla, delisi disina olabilen her kimse,- AKLINI kiraya verdigi- cagirsin derin zindanindan beri gelsin, cüretine cesaretine ve özgün künyesine, eger hakikaten bizzat kendisiyse , sayeli sureti cürümün hükmen varligina, cakmaksiz tüpsüz kelam selam olsun.
…… KIYASSIZ DÜNYA DÜZENEGiNE ….. Ana rahminden basliyormus her bir iyilik kötülük insanlik hayati ve DÜNYA TELASESI ya, ayni ve bire bir kosullarin yedigi ictigi davrandigi döndügü dolandigi yasam döngüsü sürüncemelerinde en kücük ayrinti farkliligi dahi olmayan günlük hayat kac göcünün beton kusatmasina bogulmus kaybolmus iki insanindan biri, kirsal kesimde dogmus büyümüs fakat göce sürükleyici tasinmaya zorlayici sürgün baskilarin sonucu bilip tanimadigi ve durmaksizin büyüklük kavramini icinde yutan kent sarmalinin sürekli ihtiyaci artan; ve bir türlü artan ihtiyacina yetisemeyip kendine ayiracak özgür, özgün, saglikli ve dirayetli huzuru dengeyi düzeni ve zamani bulamayan iki insandan KIRSAL KESiM özgecmisi olani basedemedigi cagin HASTALIKLILIK sirasinda saymakla bitmeyen dert ve illet sahibi olurken, yedigi ictigi dolastigi yasadigi fakat ANA RAHMINDEN beri bozuk kent karmasasinin kirini zehrini hektigini gida ambarini yahut korku kaygilar telasini ayni olan bir digeriyse SAGLIK SEKTÖRÜNÜN huzuru -sihhatli insan iyilestirmekten ziyade HASTALIKLI müsteri olmayi sart kostugu ve cogu cevre kosullarina bagli salgin ve bulaslardan nispeten daha ucus siyriklarla atlatip dinc ve diri kaliyormus.
Cünkü kirsal kesimden göcün baskiladigi sebeplerle sonradan gelip beton bloklama sehir saretine yerleserek hayatini sürdürmek zorunda kalan kisiyi, tabiatin kurali geregi icinde kendini bulmadigi ve hic bir zorlamayla düzenini dengesini kuramadigi eziklik bozukluklara ruh ve bünye algilayip alismakta tepkisini kendi kendini cevre kosullariyla birlikte imha etmeye saldirganlasip,hic karsilanmayan yahut itibar edip umrsanmayan saglik sihhat ve huzur dengesindeyse, tepkisini omur kas kalp beyin seker doku organ allerji depresyon gibi artik hic kimsenin yakalanmama gibi hic sansinin olmadigi ( cünkü bütün kentlerin yükünü cekip kahrini tasiyan yogunluklu nüfusu sonradan glenlerin öksüz yetim yitik yabancilarindan olusmaktadir ) saymakla bitmeyen ölüm zulüm seansinin zaafiyetinden avlanilan soygun sömürü sistemtigine kul köle edildi. Cünkü özgür dogayla tabiati ayni, Ana Rahminden itibaren dünyayi daha dogmadan anlayip algilayamadigi sehir molozunun aksine duyuyor sesizyor tadiyor dinliyor ve dilinden dillenerek, vakti saati ömrüne es degerlerde yudumlayip sindirip yasiyordu..
Bir sonbahar geldi gecti böylece. Yagmur yagacak uzun ihtiyar yazindan sonra galiba. Olsun varsin yagsin konumuz bu degil ki zati. Gecmise ve gelecege dair hic birseyle üstü örtülmeyen veya degeri hic degismeyen yasamsal veriler, olaylar, olgular, olacaklar yahut olmasini ister istemeze tespit tenkit sorgulama ne kadar saklamakla veya kayitsiz kalmakla asla yok etme sihirbazlgi söz konusu olmayan GERCEKLIGIN klavuzluk ettigiyle tedavi bulursa, ordan da dengesini dünyasini düzenini kurar, onur , ilgi, akil , fikir, saygi, saglik, dirlik, gecim, huzur ve itibar.
Bu yüzden de raf ömrü sözkonusu degildir; insan kolay ve güzel yasamaya düs kurup hayal besledikce, zaman caglayani hep ahte ,dünya topraginda ve tertemiz kaynaklardan akip belenecektir. Nerden nasil beslenirse su hava ve toprak, insan da aynen oradan. Dosluk sevgi özgürlük ve digerleri gibi, asla ve hic, paraya güce gösterise piyasaya pazara borsalanarak kiyas edilecek sey degildir dünya güzeli insan ve ona dair dünya düzenek..
…. BOP YÖNLÜ ZORUNLU IFLAS ….. Bulan bilen medeniyeti varsa kalici uygarliklar kurar insan ve dünya Itibar ettigi adil paylasimlarla özgürlüge saygiya sevgiye Dogru yerde vicdani sorumluluguyla beraber kullanilan güc ve otoriteyle Yapilirsa ihya olur istikrari huzuru güvende olan hayat Yapilmazsa birbirine bagli kokar cürür yozlasir yikilir ve yok olur Gercegi olmayan karsliksizliga yalan dolan sahtekarlik hurafelik molozu dolar Yasamin bütün saptayan taniyan eviren ceviren tespitinden tedarigine Dönüm dolasimlarini ne bulan ne bilen olmayip Kiymetsize cikardigi eldekileri de satip savuran Herkesin hakkini yalnizca sahsi doyumsuzluga haydutlaninca Buyrulani carsilanip tüketmekten baska secimi caresi yoktur Kümenin ortak noktasindaki sag sol yaparak Türban femin bozma karma kurrradan cikan kesisimin Cünkü orasi en cok haksiz hukuksuzluga can veren Ve kann kaybeden kurakligin yoksulunu oynayan fukaracik ezberi piyestir Hir gür aykiri ve karsitlik profil ekseni üzeri Fakat ayni piyasa furyasi sosyetede en kral poza müthis özcekim Kaybettigi hayata uyusup alisarak tükendigi herseyi zamanla kutsayan Koordineli koordinatli kozmeteryayi küresel kapsam dahiliyle Hayatini kaybettigi seyler arasinda cöp sifatiyla karsilikli pistilenen Aklina Karakterine Bellegine Bilincine bop nufusuyla calisip islerken güdümlü kodlanmislar Piyasa esaret sürgünlügünün kusattigi zorunlu iflastaki Bildigin buldugun birsey yok Bulunmus ve üstüne cökmüs olduklarininsa kiymetini bilmeyip Ya yikiyor veya yikiyor yakiyorsun Her bir görevi kötüye kullanmak suistismariyla hayattan Etrafina baksan hersey senden degil sana yabanci Üretmedigin Ve kesfini tanimini tarifini yapmadigin hayati yutturup yedirtiyorsun kendine Ve vucudundaki hic bir bedensel dokuyu Bünyesel künyeyi Bagli bitisik organi Varliksal insanligi Ve duyumu veya duygusal düsünceyi hic kullanmamak adina körkütük Söhretliler sabikasinda erkege benzeserek özgürlestigini sanan kadin Yahut centilmen ceketini soyunarak kadin giyinen erkekten Modasi bundan götürüyor diye her ikisinin de üreticisi kurgucusu Ve kullanicisi ayni tanri ve patrona ödenmesi gereken diyetten Hayatin pahasini yüke tartiya ve tarza denk getirerek Tüketim piyasasinda ne varsa hersey sana ayar seninle muhatap Yasadigin tabut Ölüp üzüldügün sanat sinema dil edep edebiyat sana yabanci Bulmadan bilmeden kalibina özendigin kaliteden senden aykiri Buldugun bildigin birsey yok oldugun olacaginsa agim agim agit nizah Zor bela Islevi degeri icerigi bitmis zamana yenik alet adavat gibi Kredi kartiyla gösterisli ambalajin borc yüklü carmihtan Sükse yapip soytarilik makarasi ceviren sefil yoksulun Mobilyadan caddeden arabadan tarikattan meyhaneden bardan Formasi bütün renklere kavgaci gürültücü forslu fiyakali militan Dem vurdurarak yaygaraya oba yikik asiret harap Herkesin bir tarafi var kapismasindaki her yeri gören Ve her yeri heryerden görülen okkali bir cukka kapmanin gecesi gündüzüne Hersey degisir karisir bulasir evet de Ismi üstünde diri ve dirayetli durmuyorsa yalan alir satar inanc ve itibar Nesilden nesile bulup bilmedigini hatali kusurlu kullanarak Erir cürür bozulur bozguna ugrar insandan sonra Sabikasi sucu vebali katili yine kendisi olan insan Alisarak harami düzenine birlikte uyum saglamanin makinesi mekanigi gibi Sag sol yapan siyasete kul kuyruk beton blok Sonu gelmez catisma kültürünü besleynler arasinda türban takkeye Ayarli kurgulu feminist manupuleli manifest.. Kurgulayani kiskirtani azarlayani azdirani yönlendireni yöneteni Kurcalayan karisimin ayni mal emlak insan ve emtiya sahibinin oldugu Telif ve ticari hakki sakli gizli olmak kaydiyla ayni hayatin Birlikte modasinina magazasina carsi bazar apartman ahalisi Dogum günü hatirlatmalarina benzer takke türban …veya boyali baloncuklu feminist ahkam
Cöküntü ve patlamadan sonra varilan sonucu kimi zarar ziyan kayiplarina ve her seye ragmen büyük zafer olarak gören KENT SOYLU düzenegin sahip ve hakimleri, ölenlerinden geri kalanlarini toplayarak yükleyen asansörlerle kömür yutup simsiyah zehir kusmaya gömülüp kaybolan insanlarin tabutuyla vedalasir gibi, yenilgiler altinda kalms umudu hayali yarin birgün kaldigi yerden ve yeniden olmayan yagligina sararak bitmeyen bir hayalin birgün bir yerde bir sekilde uyanacagi sicakligiyla birlikte Ettine, neredeyse tüm ailesini Kent Soylularin onur kural kanun vicdan ahlak tanimayan doyumsuz sömürü kosullarinda maden ocaklarina yitirmis kurban vermis; ve yasadiklari hayatin kiracisi olarak yasadigi sürede Etinne`nin yemegini pisirip yatagini elbisesini yikayip temizleyen Macheude`de ( jandarmanin yaylim atesinde ölen Macheu`nun karisi ) kuyuya inan asansördedir artik. Etinne böylece birer ikiser vedalasarak GERMANDEL`in öyküsünden uzaklasip ayrildigi ve bilinmedik bir yerden birgün gelecek olan Devrimi; ( Rus Ekim devrimi ) Suvarinle`yse taaa GALYALI`larin Romali`lara karsi boyun egmeyen kontrolsüz karsi koyus geleneginin günümüz haksiz hukuksuz yalan talan yagma ölüm zulümleriyle Yeni Dünya Düzeni olarak dünyayi calistirip insanligi isletmekte korkunc yozlasma ve cürümelere karsi hapsedildigi esaret kabuklarindan patlayip fiskirarak tepkisel duyarlilik gösteren anarsist kalkismali SARI YELEKLiLER olarak gecmis tarihini yazar GERMADEL`de Emile Zola.
Belli dir ki, Germandel `in bilhassa ücyüz altmisinci ve ona yakin sayfalari boool bol özetlik halnden genisletip ASKI MEMNU olarak yazip basip dagitan Halit Ziya Usakligil`se, Tipki Zola gibi yüksek egitim ve ögretim görmemesini babasinin dededen kalma Hali Tüccarligi isinde calisarak; Serveti Funun`a bagli Recaizade Mahmut Ekren tesvikiyle Fecri Ati gurubuna dahil olmus, fakat Fecri Atid aha sonra dislaninca kendi icine kapanip küserek uzun süre edebiyata el sürmemis; Nevruz, Hizmet gibi gazete -dergilerde yazdiklarini yayinlayip, neredeyse Türk sair-romanciliginin bildik tanidik MEMURLUGA dayali döseli aliskanligini Osmanli Bankasi, Ilk Mecliste Ayan vesair bir dizi daire merci ve makamlarda mühür basmis, kalem oynatmis. En önemlisiyse, sadece Izmir Lisesi`nde Fransizca ögretmenligi degil, Fransiz Edebiyati`ndan da esinlenip hayran kaldiklarindan cevriler yapmis. Nemide, Bir Ölüm Defteri, Ferdi ve Sürekasi, Mai ve Siyah gibiler yaninda, ASK-I MEMNU`da, bu bire bir esinlenmenin Germinal sayfalarinda kopyasi yazili olan, Emile Zola`alintisi gibidir.
( `Emile Zola Germinalinden Aski Memnuya `baslikli yazdiklarimdan )
Akil sagligini , mutluluk sevincini, hayal gücünü, fikir beyanini, düsünce sarmalini, umut yesertisini, yasam kurgusunu, ihtiyat örgüsünü, hayat özgürlügünü, beden sihhatini, toplum dirligini, cümle cihan varligini , kainat zenginligini , kisi haysiyet ve hassasiyetini, tüm diger nice ve sonsuzlariyla sevgi -saygi toplamiyla esitleyip ÖZGÜN KILARAK ; her yasanmisliktan dirhem tane deneyimleyip kazanilan sosyal siyasal ekonomik ve kültürel birikinim inanilir güvenilir siginagidir; akla gelmedik üfürükcü hurafelerle ve alcalip kücültüldügü karanlik kaliplarinin icinde bogulmus bunalmis tüm itiraz ve tepki duyarliligini yitirmisligin duygu düsünce yoksulluguna hükmedip yoran yöneten ve güden; hastalik darlik yokluk caresizlik zavalliligini kusatip kosulladigi sonsuz sinirsiz itaatlilige ele gecirdigi sorumluluk ve vicdan disiligin tam tersi, insanligin yerini gününü durumunu tarihini takvimini davranisini yolunu yönünü yordamini ve kalbini gösteren bir yerdi.
Burada rüzgarin alnindan öper, topragin halini dilini eker bicer yorar konusur, suyun ekmegin neyle nereye kadar ne zaman kiminle nicin yetinip doyup kanacagini kendi ismi gibi bilen toplumundan ve dünyasindan emin, günesle yunur kurulanir isinir elenir belenir,her yeseren yaban otlarini dahi yazisi ve yazgisi kendi kisiligiyle özdes ve sosyal hafizayla kabullenip benimseyenligin özgün kaydina gecerek ister ezan vakti olsun, ister dünya hanindan yolcu gelip gecen iklim-mevsimler; kimse kimsenin kac gram neye inanip inanmadigini ölcüp tartmanin kuyumcusu ve kumbaraciligina bazar bezirganciligi ve sirket sahipligi etmezdi. Cünkü saat kordon kundura ev makina HASTAHANE postahane tabak canak perde paravan tekerli tekersiz her arac gerec ve vasita sadece birlikte yasamanin ortak mutluluktan kaynakli ve tedavüllü zoru kolay kilsin diyeydi . Esyalardi, dönüm dolasim daima aklin fikrin vicdanin özgürlügün ve öz güvenin haysiyetli yasam iliskilerine hesap vermekle mükellef, esyalardi piyasasi hakki hukuku en öncelikli danisip görüserek satilik olabilen;ve esyalara göre kisilik bozup kiliga kaliba girerek suretine sifatina kisiligine tüm kücük cikar dürtülerini doyurup kandirmak icin her yola gelir , her icaba uyar, her imrentiye bozulur dagilir tipteki, insanlik degil. Aplacigiiim aplacigim, olduk bittik galiba, ne dersin diye bile sormuyorum, galiba tam da öldük bittik meselesinin pasli bicak sirti, cerrah cerahat zikkimlar zivanasindayiz.
Subat / 22..Seyfi
……
INSAN AVAZ
….
Sifir faizlerle
Simsiyah geceyi beyazlatmak icin yagmuyordu kar
Ruhunu iylesmez urlu iltihapli yaralarin sardigi
Kalin perdelerine sokulup sarinarak karanligin
Kimsesizligiyle suskunlugun alfabesini konusa duya sogukta buzda
Kaybolup uzaklasan derinligi
Donuk buruk düsüncelerinin kilcal damarlarindan cekip cagiran
Döküldükce sineye cektiklerinin veresiye hesabiyla ödesiyor
Dibe gömülmekle disa vurmak arasinda gidip gelen ölü devriyenin
Kayboldugu yitikten belki sorarlarsa bulunurum diye
Gözde bulanik seyir, dermanda dizde onulmaz agri sanci
Sayfalari oldukca karma karisik tavsiye mektubundan kendini okuyarak
Bos buldugu soguk ve sürgünlügü egilerek selamliyor
Konsersiz klarnetsiz
Insan avaz
Seyfi Karaca…..Subat / 22
Miyop, Hipermetrop ikisi degilse ücüncüsüydü, sari nokta turuncu hormon beyaz leke simsiyah körlük karanlik, aplacigiiiiim aplacigim aplacigim, DEMANS nedir bildin mi, DEMANS..? Ufak tefek belirtilerini `bak geldim gelmekteyim geliyorum , geeeeel dim ..! ` Cinsi ve türü, hep ayni seyi tekrar edislerle, milyarlarca bilgi birikimi olmasi gerekenin ve tirilyonlarca irili ufakli an ave kilcal damarlari tahribatiyla paslanip kireclenip körelme bilinc bellek zihin akintilarinin, elektrikler kesildiginde hani, sinyal cekmediginde korunaksiz bir zindan gibi susmus sönmüs korkuya kabusa kalan insanlik atölyesi güncellemesine benzer, yumunca gözlerini kendi kayitsiz-duyarsiz hicliginin sinik bozuk berbadi icinde kaliyor, - olmadan ölmek gibi yani - duymaz bilmez görmezden gelerek, kovuldugu ve kovaladigi korku esaretine kilitli felaketiyle sürünüp sürüklenen, süpermarka gün ve gündemler.
……
YEKDIGERDEN
…….
Kar yagiyor yagiyor
Yandim aman figanindan
Nem kaldilarini ölü numarasi taklidiyle basi sonu yok istanbul gibiye
Kis öyküsü murdar muzdarip el yapimi ve masalsiz
Sürekli kovlmuslugun inip binen insan yiginlari yoklama noktasindan
Duraktan duraga sanki yüzyillarin biriktirdigi tikanikligiyla
Ister essahtan izdihamdir de
Ister piyango ikramiyesi yüksek catilara konmadan
Korna cigliklari altinda ezilen asvaltlarla beraber kar yagiyor yagiyor cagir
Hic kimseye gelip gitmeyen yolculuk halinin
Günboyu bahsislerini dagitarak ister akip giden insan selinde ister kal
Ister ucu ortasi yok,
izini yolunu yitirmis sabit cizgilerde yürü git
Her ne eder gider yahut dersen de
Kendi yalnizligindan baska hic bir yerde tutunamayan
Desip didikleyen agrilara dayamamayip yüküyle beraber yitigini tasiyarak
Takvimsiz tarihsiz iskansiz bir yere,
Mevsiminden göcen bütün kuslarla yolum yolum yolunarak
Yapisip da hic birakmayan renklerin boyandigi cisimsiz gölgeler dolusu
Resmettigine donup tikanirken tebrik karti matbacisi sulu sepken
Herkeste kopmus rüya parcalarina yerden göge yükselen cigliklarca
Greyderlerin ayak seslerine basip sehri kenara yigan cöp kamyonlariyla
Vilayeti insan ki,
Ucurtmalarin asildigi sogukluga kendince birseyler karaladiktan sonra
Kalabaliklari yararak yikilip yorgun düstügü yerde ölüveriyor
Yatay dikey tek celselik kar yagiyor yagiyor
Tek hamlede yekdigerden elem ve elzem
Seyfi Karaca……….Ocak / 22
Applaciiiiiim aplacigim..!
Gel gör ki, hastasina gerektiginden fazla yakinlik gösteriyor diyerek, ayagini kaydirmak isteyen ve Doktor`un birakacagi boslugu doldurmak icin pusuda bekleserek yerine gecmek isteyenlerce, günden güne `Doktor hastasina benzedi, kafayi yedi siyirdi ` yaygarasina ve yaftasina inananlarin hesabi sayisi arttikca, önce isten el cektirilip sonra dahayatini cekip cevirecek hic bir geliri olmayan yoksullugun ve sefaletin dibine düsürülerek, kendinin dahi ALTINCI KOVUSUK olduguna inandirilan YEFiMiC, tepeden tirnaga ve en son elbiseleriyle birlikte tüm kimsiz kimsesiz hayatini disarda birakarak, kogus gardiyani Nikita`nin disleri agzina dökülüp surati paramparca edilinceye kadar `hosgeldinle `karsiladigi, hemen yani basinda ACIYI ve KÖTÜLÜGÜ hice sayarak veya oluruna birakarak asla onuru degeri yerli yerinde insanca yasamanin mümkün olmadigini söyleyegelen ve nasil ne demekmis simdi anladigi, DIMITRiC yatmaktadir.
Takvimi hic degismeyen ve günümüzü sonsuz sinirsiz artirimlarla katlayip büyüttügü olumsuzluklarla Dimitric`in Doktor Yifimic`le diyalog sirasinda idda edip öfkeli coskulu savundugu gibi ÖLÜMSÜZLÜGÜ bugünlerde buldu eristi gerci insanlik ammma,galiba tam bu nokada da, dünyada yoturup yatip kalkip yasayacak yeri günü akli fikri iradesi ve özgürlügü kalmayan; ALTINCI KOGUS`tan beter her hali vakti yeri ve saniyesi denetimli gözetimli yapay zekayla isleyip calisa insan deneginde zikkim zindanlarin küresel TABUT MAHALINE dönüsüp evrildi.
Böylece cokgecmez iki gün icinde, dayanip katlanmakta zorlandigi cehennemin icinden ölmedikce cikisi olmayan kimsiz yalniz kayip yitikler dibinde, caginin tüm irin intihar icrap azap iniltilerini ruhuna ögününe bedenine sindirip susarak, aksama varmaz, ölüme savusur ve ecele kavusur gider Altinci Kogus`tan doktor Yifimic. ( altinci kogus ve Cehov`dan bu yana yazdigim basliktan )
…….
TENDÜRDÜYOTLA OLACAK SEY DEGiLiZ ARTIK
…..
Gerekmez ..
Luzumu geregi yok, tendürdüyot filanlar sende kalsin
Ordakiler geridekilerin ve ileridekinin aynisi duran
Türlü cesit travmalardan sonra kalan hayatini mezarciya ismarlayan
Öncesi sonrasiyla farksiz kahir ecir yikinti yiginlai olarak
Ortadan kaldirilmayi beklerken dünya
Yara bandini sargi bezini doktor tahlilini radyasyon ve isin tedavisini
Kapiyi beyaz giysiler icinde, gögsünde defter kalem rutin
Teftis tespit agri sanci müfettisleyen nezaret ziyaretlerinden evvel
Mesai saati baslamaya sidik bosaltip üst bas düzeltip
Tuvalet bakim sonrasi nasil kilik kiyafet süslenecegine
Ve nasil tavirlara kanca takip poz kesecegine lavabo aynalarinda prova edip
Her gözü kapali girip cikan ezberdeki vizite morguna
Güzellik gösterisi hazir soru hazir cevap
Saglik sektörelci foto model hemsire pansumanini sargi bezini tansiyon aletini
Olacak sey degil makinalara bagli hastaliklara bagimliyken dünya
Algida köle
Aliskanlikta kul
Ahlakta azgin ve sapkin
Akil fikirde hirs yaris kin öfke tamah talan tarumar niyet maksat
Kisilikte karakterde ölüm zulümle cebelles
Degismis dönüsmüs cinnet müptelasi ve cehennemlere zirva zebani
Cogaldikca dünyada yagmalayip yikacak yer birakmayan
Ve cogaldikca binalar sehirler evler arabalar asvaltlar bloklar hirslar ihtiraslar
Demir beton zivtle sivanmis zeplenmis kaplanmis
Vurgunun bozgunun derinlik boyutu ve enkaz genisligi
Saldirip yüklenen bindirimler oraninda dert sorun kiyamet artiran
Bir o kadar da daglarin irmaklarin baglarin bahcelerin bozulup cöllestirilerek
Nesli azalip tükenenlere can cekistikce kurtlar kuslar sürüler insanlar ve baliklar
Yara bandiyla olacak is degil bu
Sende kalsin kostak gülüslü kaltak bakisli hemsire dokunuslarin
Cilvekar ve sosyetik sektör yazilimli masajin
Piyasaya göre moda
Reklama göre model
Aliskanliga göre afyon ve tüketim
Tüketime göre özenti ve imrenti
Imrentiye göre kendinden tiksinti duyan bagimlilik
Insana göre süper marka carsi bazar
Hastahaneye göre hasta
Hastaya göre cözümsüz caresizligi sart kosup mecbur kilan hastalik..
Kiran kirana ölüm zulüm boyutunu delik desik olmus
Kronik kiyamet sarmalini cotan sarmis kaplamis
Hap surup ilac receteleyip ölüm fermanini okuyup ekrandan cihazdan
Sende kalsin agrisi sancisi dinmeyen tendirdiyotla olacak is degil bu..
Sisteme bagli beyaz yakali ve gömlekli doktorcuk oyunlariyla
Unsuru seckin eleman, etkin ve elverisli örtbas piyonlugundan öteyi gecmeyen
Ve kalca kirip kösnül havadarligiyla koridor boyu odadan odaya
Sükse kivirtip fotomodel sektirip sürtmekle
Iyilik saglik güzelligini bulacak dünya degil
Insanliksa bundan öte ve gayri hiiiic degil..!
Seyfi Karaca…….Ocak / 21
…..
AZAP KAPISINDAN
……
Takviyesi taksimi ve tahliyesi yeniden
Sallanip sarsilan kazakistan vesair
Sonucu kacinilmaz bütün despot yönetimlerin inat ve israriyla
Kendi saltanatini kurup kurtarmanin ötesinde hicbir özeni düzeni haysiyeti olmayan
Ve tarih boyunca her yikimin özel ganimet toplayiciliginda herdaim
Vaziyet alip pusuda bekleyen karakteriyle ünlü ruslarin
Gaz ve petrol zengini kazaklar..
Tek basina hükmedip yönetmeye kendinden baska hic bir kimseyi
Hicbir kanunu
Hicbir akli vicdani sorumlulugu
Ve hicbir bilgiyi belgeyi duyup dinlemeyen
Yolsuzlugu hirsizligi vurgunu soygunu doyurup beslemekle müstakil ve mesgul
Ne vatan ne millet ne toplum ne yurt ne dün ne gelecek
Umrunda bile olmayan zevki sefasindaki yavsakligin
Daha özgürlügüne dogru dürüst kavusmamisken bile
Yeniden rus bagimligina muhtac ve mahkum esaretin
Kizil kiyamet yönüne dolasti ve döndü
Seyfi Karaca…….Aralik / 21
Kenguru gibi ziplamaya, tavsan gibi ürküp tüymeye, köpek gibi ürmeye, akrep yilanar gibi kivrildikca INSANLIKTAN akil fikir yüz ve yön cevirmeye, üc bacagi yok zemin kayganligina sandalya üstüne masa kenarina kontrollü gözetimler altinda sayildikca hesabi kitabi sasiran..Aplacigim aplacigim hem biliyor musun..?
KÖR-TOPAL bir yigin seyler, yogurdum kara ayranim zehir taburem yamuk dolap dümen diz boyu zikkim zemberek bile diymeden, ne bulursa cerden cöpten zordan beladan, doldukca kabi ve kalibi doyumsuzluk artiran YIGINLARCA kahir kiyamet kuruntu köhneleri arasinda kaybolmus DUVARLARIN bile sessiz suskunlugu durup dinlemekten bikmis usanmis oldugu; ve herkesin atkidaki kostümlere dayali döseli CARMIHTA hic farki olmayan birbirinin bedenine sesine yüzüne kol davranislarina ve vucut ebatlarina takaslanip ACIL VAKA MÜSTERiLiGiNi yozunup kivrandigi; BIYO-TEKNOLOJI sidigi ve gübresiyle gidasi verilmis, suyu huyu dölü topragi mayalanip beslenmis; yiden güden ezen üzen soyan sömürenlerin kulu kölesi olmanin ötesinde ilerisinde ve haricinde nesi kaldi ki kendinin olan ` aklim fikrim evim barkim insan, huzurum dirligim haram viran, ekmegim tuzum fakir fukaralik nafakasi kitlik kiranlarda ates zulum pahasi; ayrica da zikkim yiyip kan tükürmeye nar bozuk, erik elma kiraz demir döküm patetes portakal bulgur bulamaclar kitlik kiranlariyla, dünyaya gelis gidisini azmis sapmis dert yükü ve cerahat soyu ve soykasi, AYRANIM EKSI cesaretini kim..? Nerden ? Neyle ? Nasil ? - Aplacigim aplacigim, hele de bu derin dipsiz yoksul viranlar yalnizligiyla kendi kendine gömüldükce dünya hayatindan kopup icten ice kapanan küs dargin itkin bikkin yilgin yorgun VESVESELI SIZOFRENIK tabutta- duysun bilsin etsin de, INSANLIGI söyleyip davranabilsin. !!?
Cehennemce dösenmis yigilmis kakilmis yollardan, yilmis yorulmus bir hayatin robot sinyalleriyle teknik donanimini saglamis beslenmis ucurulmus olsa bile GÜVERCIN; zamanin varacagi yer ve insanligin gidecegi KACAK…göcü hüc bitmeyen yikintilarin ATOMIZE CAGINDAKI viran muharebati ve yedegi ulasilabilecek en son tedavülde azalmis olanlarin yerine ne kendini ne de inanci güvencesi olmayan, talan tahrip bir MANYAKLIK MECMUASIDIR, bakar görür de, kuyusuna düstügü INTIHARIN ne muhtesem artiztini oynuyorum ablukasi altindaki oyuklara cukurlara, zehreden kahreden hayatin sir ajandalayip bilgi sizdiranlar arasindadir dinamitci NOBEL; aplaciigim aplacigim vardi ya hani, veya veya ATOMCU Albert filan.
……
KAR TUTUNCA
…….
Kardan adamlar kuruluncaya kadar, kücük adimlarini pesi sira yuvarladikca dönen cig tanelerinden ne topladigini bilen bir sezginin bilinmez düsleriyle kendini en cok yakistigi yere sigdiran, izahi yolu tarifi mümkünsüz mutlululuga yol arkadasigi etmenin ev sahiplisiydi, tasidigi topraklar üzerinde hayatin her türlü katigindan cesniler dürüp saran yavan ekmege, sakilik edip sohbetler söylesen kar ve kizak günleri.
Daha pinara varmadan su, sirali höyüklerden, ayaz tepelerinden ve heybetli daglardan kopup gelerek, akli fikri dogasi ve dünyasi kendine benzeyen cocuklugun her arzusunu silinmez solmaz dilekcelerden okuyup ezber ederek, üstüne yüklenilmis en kutlu emanete MUKAYET OLMA tembihleri niyetiyle inis sarpa bayir yokus esip duran yeller gibi, sessiz duldalari hircin ve nazli kundaktaki insanini sever gibi, KAR TUTUNCA bereketiyle bakmaya GÖRESI gelen , hizenlere asili buz sarkitlari kardan gecilmeyen sokaklarinda evlerin esikler önüydü, evvel zaman duvarlari dibinden akip giderek ve kardan adamlara dalgin simsicacik rüyasina közden kömürden kas göz yaparak, neden sonra herseyi eski yerinde aziksiz ögünsüz azatligin kimim kimsem yoklarina koyup,tipileyen sogukta yitik zaman zemberegine eridikce kaybolan beyazlara bürünmüs isansiz kehler, nutku durgun evler ve uzak ufuklar .
Seyfi.
Kuskusuz degisecek bir zaman olup devri devran. Fakat ismiyle anilacak kadar hic degismeyen ve kalici ilgisi ve itibari olmayi yasadigi hayatin kutlu nafakasi ve vazgecilmez katigi bilmediyse yahut bilemediyse, kaybettigine üzülmenin yükledigi yikim, cocukluga nasilsa etistim büyüdüm diyenlere hic farksiz yine aynisidir. Hem biliyor musun ki, cicekleninceye kadar erikler calilar ve kaysilar, kiyidan kenardan yollarini bilip bilmedigin otlarin süsledigi, AKLIMDASIN EY DÜNYA diye bir ladesin yoktuysa eger, aplaciiigim aplacigim, parlar durur sanirsin da yildizlar senin sandigin yerde degildir artik ve gün dogar dogmaz ürkek kuslarin kopan gürültülere ordaki dünyayi terk edisleri gibi, boncuklari sacilmis, kolyeleri kopmus ve happanciklari devrilmis tespih sallar durur KIZ KURUSU EDASIYLA, ispirtoyla bile sarhosa sürdügü ve süründügü vasitanin aynaliginda ruhsati hazir oglancigin, hatirlarsan eger sen de vardin ya aplacigim aplacigim, diger sokakta kalan pembe kismini, zamanla yarisarak devir devran dönerekten tamamlayan PAMUK SEKERLERI....
Valla noosun hanim applaciim görüsmeyeli, dar vakitte zor gecitte ileri geri öte ve beri, teker dingil körüklüyor, kasik kupaya bardaga meye meyhaneye calkalanip dönüyor iste depdüp carkina dubarasina hem ayaz hem yek zar dubara insan, kaynayip kuduruyor iste tam orta yerinden mevzuat ve fitne ficuruk eksen aksan tepe taklamasina yoklugunun dibini oylayip giden dünya. Sormasan da söylemis olayim, appplaciiim aplaciiiim fena mi NEDiR halin vaktin yoksam.?!
Hanim apppplacigim, hanim aplacigim, aplacigim aplacigim , hanim hanimcigim bak ne diyecegim, her ne kadar sarsildikca savruldugu yerden yeniden toparlanip dikilen haciyatmaza vizirdaklik edip, dünyada oynak zeminlere taban tutturmaya calismaya özentili ve duygusu düsüncesi ondan bundan devsirmelik seyyar ahkama merakinin ucu degmedik yeri kalmamis nerden cavdigina ve nasil estigine göre silgeclik eden araclara uzayip gevseyen nöbettin en son CEMiL MERIC ve ALEV ALATLI ismiynde kendini bularak YERLI MALI havalandiran eften püftenlerin estetik düzenegini bata cika yatay bekleyip durmaktansa, cok yordum, epeyce deli deli estim farkindayim ama basligimizin konusu bu..! Degil mi yoksaydi, yazik günahtir kendini ele güne yorup buyurma, git yun yikan isparta kolonyasi filan sür sürüstür, temininine git kendine, ol muayene, kavramadigin yerin ötesindeki ben ister hatirla ister unut fakat, say sayikla dur hüddete müddet hüddete müddet hüddete müddet…...tekerlemedir, hic degilse oyalanir vakit renklendirirsin öyle böyleceden.
Hep kendini akilli yerine koyan kenar köse kaypak kivirtma igreti idaretenlik ve dolambac dolasikligi gözetleyenlerindir; bogucu, sinsi, sinnek, karanlik, bozuk, sahte ve kirli cehreleriyle, yazgisi soyut, yazilimi kifayetsiz, pozu piyasasi görsel ve TAKLIT BUDALASI sahtekarligin ivir zivirlarini kusanip soyunarak; o bar bakireligi senin, bu sahipsiz sokaksiz dul ve yetim dünya benim boyanmis süslenmis ikramiyeler yutkunup dagitarak poza -empozeye, kuyumcu tartisinda kac gram taninir bilinir insanlik ederligin, carpan bölüsenlerini hesap kitap ederler
Burasi tam da bugünkü terbiyeciligin yazilmis rollere insan dekorlayan ve kapis kapis birbirinden imrenip löpürdedip cömcelenen tasarimciligin aklina uyarak karakter kisilik bozan ve tüm farkkliliklari ayniya sayan TOPTAN tüketim tutsakligindaki insansizligin adi adresidir. Kapi, yol, belde, civar yahut DUVAR`sa eger, bütün bu kapilmisligin toplanip dagildigi yerini yadirgamaya dair dünyayi ve insanligini terkettikce onursandigini sanan yabancilasmalara dair iz sürümünden kalma enkaz molozunun ucu ötesidir.
Artik..her neresi olursa olsun, orasi digeri burasi ilerisi yamaciyla, delisi disina olabilen her kimse,- AKLINI kiraya verdigi- cagirsin derin zindanindan beri gelsin, cüretine cesaretine ve özgün künyesine, eger hakikaten bizzat kendisiyse , sayeli sureti cürümün hükmen varligina, cakmaksiz tüpsüz kelam selam olsun.
……
SÜRCEMRE
……
Igde incir tartarken
Zincirli terazide cercicinin elleri
Ha dese fayton cikip gelecekti kamci kirbac kavis dönerek havada
Bir anligina paydos edecekti cocukuguna dünya
Defter kagidindan bozma ucurtmalar ucuracakti
Cebinde koynunda bir kupa dolusu alic onbes yirmibes kurustan
Yüzü yarina dogru
Ve yüzü kaysak gülec piril piril tertemiz güz günesli gökyüyü
Sonra gökkusagiyla bulusup
Talih kusu yilkilandigi kafesinden duasi kabul olmus gibi
Sevgilimse sonbahar
Sonbahar..
Seyfi
……
KIYASSIZ DÜNYA DÜZENEGiNE
…..
Ana rahminden basliyormus her bir iyilik kötülük insanlik hayati ve DÜNYA TELASESI ya, ayni ve bire bir kosullarin yedigi ictigi davrandigi döndügü dolandigi yasam döngüsü sürüncemelerinde en kücük ayrinti farkliligi dahi olmayan günlük hayat kac göcünün beton kusatmasina bogulmus kaybolmus iki insanindan biri, kirsal kesimde dogmus büyümüs fakat göce sürükleyici tasinmaya zorlayici sürgün baskilarin sonucu bilip tanimadigi ve durmaksizin büyüklük kavramini icinde yutan kent sarmalinin sürekli ihtiyaci artan; ve bir türlü artan ihtiyacina yetisemeyip kendine ayiracak özgür, özgün, saglikli ve dirayetli huzuru dengeyi düzeni ve zamani bulamayan iki insandan KIRSAL KESiM özgecmisi olani basedemedigi cagin HASTALIKLILIK sirasinda saymakla bitmeyen dert ve illet sahibi olurken, yedigi ictigi dolastigi yasadigi fakat ANA RAHMINDEN beri bozuk kent karmasasinin kirini zehrini hektigini gida ambarini yahut korku kaygilar telasini ayni olan bir digeriyse SAGLIK SEKTÖRÜNÜN huzuru -sihhatli insan iyilestirmekten ziyade HASTALIKLI müsteri olmayi sart kostugu ve cogu cevre kosullarina bagli salgin ve bulaslardan nispeten daha ucus siyriklarla atlatip dinc ve diri kaliyormus.
Cünkü kirsal kesimden göcün baskiladigi sebeplerle sonradan gelip beton bloklama sehir saretine yerleserek hayatini sürdürmek zorunda kalan kisiyi, tabiatin kurali geregi icinde kendini bulmadigi ve hic bir zorlamayla düzenini dengesini kuramadigi eziklik bozukluklara ruh ve bünye algilayip alismakta tepkisini kendi kendini cevre kosullariyla birlikte imha etmeye saldirganlasip,hic karsilanmayan yahut itibar edip umrsanmayan saglik sihhat ve huzur dengesindeyse, tepkisini omur kas kalp beyin seker doku organ allerji depresyon gibi artik hic kimsenin yakalanmama gibi hic sansinin olmadigi ( cünkü bütün kentlerin yükünü cekip kahrini tasiyan yogunluklu nüfusu sonradan glenlerin öksüz yetim yitik yabancilarindan olusmaktadir ) saymakla bitmeyen ölüm zulüm seansinin zaafiyetinden avlanilan soygun sömürü sistemtigine kul köle edildi. Cünkü özgür dogayla tabiati ayni, Ana Rahminden itibaren dünyayi daha dogmadan anlayip algilayamadigi sehir molozunun aksine duyuyor sesizyor tadiyor dinliyor ve dilinden dillenerek, vakti saati ömrüne es degerlerde yudumlayip sindirip yasiyordu..
Bir sonbahar geldi gecti böylece. Yagmur yagacak uzun ihtiyar yazindan sonra galiba. Olsun varsin yagsin konumuz bu degil ki zati. Gecmise ve gelecege dair hic birseyle üstü örtülmeyen veya degeri hic degismeyen yasamsal veriler, olaylar, olgular, olacaklar yahut olmasini ister istemeze tespit tenkit sorgulama ne kadar saklamakla veya kayitsiz kalmakla asla yok etme sihirbazlgi söz konusu olmayan GERCEKLIGIN klavuzluk ettigiyle tedavi bulursa, ordan da dengesini dünyasini düzenini kurar, onur , ilgi, akil , fikir, saygi, saglik, dirlik, gecim, huzur ve itibar.
Bu yüzden de raf ömrü sözkonusu degildir; insan kolay ve güzel yasamaya düs kurup hayal besledikce, zaman caglayani hep ahte ,dünya topraginda ve tertemiz kaynaklardan akip belenecektir. Nerden nasil beslenirse su hava ve toprak, insan da aynen oradan. Dosluk sevgi özgürlük ve digerleri gibi, asla ve hic, paraya güce gösterise piyasaya pazara borsalanarak kiyas edilecek sey degildir dünya güzeli insan ve ona dair dünya düzenek..
Seyfi Karaca…….Ekim / 21
….
BOP YÖNLÜ ZORUNLU IFLAS
…..
Bulan bilen medeniyeti varsa kalici uygarliklar kurar insan ve dünya
Itibar ettigi adil paylasimlarla özgürlüge saygiya sevgiye
Dogru yerde vicdani sorumluluguyla beraber kullanilan güc ve otoriteyle
Yapilirsa ihya olur istikrari huzuru güvende olan hayat
Yapilmazsa birbirine bagli kokar cürür yozlasir yikilir ve yok olur
Gercegi olmayan karsliksizliga yalan dolan sahtekarlik hurafelik molozu dolar
Yasamin bütün saptayan taniyan eviren ceviren tespitinden tedarigine
Dönüm dolasimlarini ne bulan ne bilen olmayip
Kiymetsize cikardigi eldekileri de satip savuran
Herkesin hakkini yalnizca sahsi doyumsuzluga haydutlaninca
Buyrulani carsilanip tüketmekten baska secimi caresi yoktur
Kümenin ortak noktasindaki sag sol yaparak
Türban femin bozma karma kurrradan cikan kesisimin
Cünkü orasi en cok haksiz hukuksuzluga can veren
Ve kann kaybeden kurakligin yoksulunu oynayan fukaracik ezberi piyestir
Hir gür aykiri ve karsitlik profil ekseni üzeri
Fakat ayni piyasa furyasi sosyetede en kral poza müthis özcekim
Kaybettigi hayata uyusup alisarak tükendigi herseyi zamanla kutsayan
Koordineli koordinatli kozmeteryayi küresel kapsam dahiliyle
Hayatini kaybettigi seyler arasinda cöp sifatiyla karsilikli pistilenen
Aklina
Karakterine
Bellegine
Bilincine bop nufusuyla calisip islerken güdümlü kodlanmislar
Piyasa esaret sürgünlügünün kusattigi zorunlu iflastaki
Bildigin buldugun birsey yok
Bulunmus ve üstüne cökmüs olduklarininsa kiymetini bilmeyip
Ya yikiyor veya yikiyor yakiyorsun
Her bir görevi kötüye kullanmak suistismariyla hayattan
Etrafina baksan hersey senden degil sana yabanci
Üretmedigin
Ve kesfini tanimini tarifini yapmadigin hayati yutturup yedirtiyorsun kendine
Ve vucudundaki hic bir bedensel dokuyu
Bünyesel künyeyi
Bagli bitisik organi
Varliksal insanligi
Ve duyumu veya duygusal düsünceyi hic kullanmamak adina körkütük
Söhretliler sabikasinda erkege benzeserek özgürlestigini sanan kadin
Yahut centilmen ceketini soyunarak kadin giyinen erkekten
Modasi bundan götürüyor diye her ikisinin de üreticisi kurgucusu
Ve kullanicisi ayni tanri ve patrona ödenmesi gereken diyetten
Hayatin pahasini yüke tartiya ve tarza denk getirerek
Tüketim piyasasinda ne varsa hersey sana ayar seninle muhatap
Yasadigin tabut
Ölüp üzüldügün sanat sinema dil edep edebiyat sana yabanci
Bulmadan bilmeden kalibina özendigin kaliteden senden aykiri
Buldugun bildigin birsey yok oldugun olacaginsa agim agim agit nizah
Zor bela
Islevi degeri icerigi bitmis zamana yenik alet adavat gibi
Kredi kartiyla gösterisli ambalajin borc yüklü carmihtan
Sükse yapip soytarilik makarasi ceviren sefil yoksulun
Mobilyadan caddeden arabadan tarikattan meyhaneden bardan
Formasi bütün renklere kavgaci gürültücü forslu fiyakali militan
Dem vurdurarak yaygaraya oba yikik asiret harap
Herkesin bir tarafi var kapismasindaki her yeri gören
Ve her yeri heryerden görülen okkali bir cukka kapmanin gecesi gündüzüne
Hersey degisir karisir bulasir evet de
Ismi üstünde diri ve dirayetli durmuyorsa yalan alir satar inanc ve itibar
Nesilden nesile bulup bilmedigini hatali kusurlu kullanarak
Erir cürür bozulur bozguna ugrar insandan sonra
Sabikasi sucu vebali katili yine kendisi olan insan
Alisarak harami düzenine birlikte uyum saglamanin makinesi mekanigi gibi
Sag sol yapan siyasete kul kuyruk beton blok
Sonu gelmez catisma kültürünü besleynler arasinda türban takkeye
Ayarli kurgulu feminist manupuleli manifest..
Kurgulayani kiskirtani azarlayani azdirani yönlendireni yöneteni
Kurcalayan karisimin ayni mal emlak insan ve emtiya sahibinin oldugu
Telif ve ticari hakki sakli gizli olmak kaydiyla ayni hayatin
Birlikte modasinina magazasina carsi bazar apartman ahalisi
Dogum günü hatirlatmalarina benzer takke türban
…veya boyali baloncuklu feminist ahkam
Seyfi Karaca………Ekim / 21