Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Sohbet-i cânan sizce ne demek, Sohbet-i cânan size neyi çağrıştırıyor?

Sohbet-i cânan terimi Mähi Nûr tarafından tarihinde eklendi

  • Tuna Kafkas
    Tuna Kafkas

    efkârlı bir göçebe konak ateşinin közlerine inat;
    başına buyruk o heybetli erciyesin,
    doruğundan gelen kar suları kadar,
    coşkulu ve vefa alemi ruhlu ve,
    bir dergâh asudeliğindeki
    vadi kuytularında şırıldayıp duran,
    buz gibi ve içimi doyumsuz,
    kendiyle halvette akan,
    bir ince nakışlı keder deresi…,
    ve sevdalı süreyya gözlerin ışıltısını,
    ne yıldızlardan, ne aydan, ne de güneşten aldığı,
    bir çift buğulu, ve lapis lazuli gözde;
    bütün bildiklerini unutan ve,
    aşkı kendinde kayboluş bilen kalbiyle,
    bu yanık anız tarlası yüreğe
    ve nadasa bırakılmış gariban bir gönle,
    çisil çisil ve ansızın yağan
    bir rahmet olan,
    can/an;

    her hevesi boğazında düğüm düğüm,
    ser verilip sır verilmemiş,
    tedaviye cevap vermeyeceği belli
    bir maraza düçârlığın burukluğu ve,
    hicivli bir gülümsemenin yüzü maskelediği,
    yalnızca;
    her rastladığı insanın gözlerindeki
    derinliğe bakabilecek,
    o temiz yüreklilerin farkına varabilecekleri,
    ve böylesine içine düşülmüş
    dermansız haliyle,
    hayatındaki hayatların verdiği
    mukavemetle nefeslerini sürdürebilen,
    dünyalar garibi ve içine kapanık,
    ve fakat yedi kat semaya açık,
    dildâr ve dostunun mihmânı
    özge bir hayat sırtında,
    sendeleyip duran ve yıkılmamak için,
    umut bağlayıp tutunduğu avuntuların,
    bir bir çözülüp dağıldığı ve terk ettiği dipsizlikte,
    ıssız ve kör karanlıkta kalmışlığına
    yanmaktan da malûl,
    pusulası kayıp…,
    perişan göz pınarları kurumuş,
    gücenik ve suskun bir
    can/a,

    hüdâ katından yollanan ilahî bir tesellidir,
    ah;

  • Yarine Meftun
    Yarine Meftun




    hayırlı seyirler..

  • İhsan Akar
    İhsan Akar

    CAn vermişsin ölü bedenlere,
    CAnAn olmuşsun gönülden sevenlere

  • Mähi Nûr
    Mähi Nûr

    İnanan bir gönül için Allah sevgisi her şeyin başı ve bütün sevgilerin de en saf, en duru kaynağıdır. Sinesi inançla çarpan samimi ruhlar sadece Allah'a dilbeste olur, O'nu sever ve muhabbetlerini asıl sevilmesi gerekli olandan başka yerlerde katiyen israf etmezler. Sevilebilecek başka şeyler varsa onları da sadece Allah'tan ötürü severler. Gölge hükmündeki izafî bu muhabbet ve alâkaları da, onların Allah'a karşı olan sevgi ve bağlılıklarının azalmasına değil artmasına vesiledir. Evet, gerçekten sevenlerdir ki, Mecnun'un Leylâ'dan başkasından bahsedilmesine tahammül edemediği gibi, bütün herkesin kendi sevdiklerinden, sevgililerinden bahsetmesini arzu ederler. Hatta bu arzu onlarda hırs ölçüsündedir ve başkalarından, başka şeylerden bahsedilmesini kesinlikle kabul etmezler/edemezler.

  • Mähi Nûr
    Mähi Nûr

    Evet, can da O, cânan da O, yar da O, yâran da O'dur ve biz sohbet-i Cânan dediğimizde bulunduğumuz mecliste sözü evirip çevirip, döndürüp dolaştırıp O'na yani Allah'a, Rasûlüllah'a, Kur'an'a, İslam'a bağlamayı kastederiz ki, bu, bir mümin için hayatî denilebilecek ölçüde önemli bir vazifedir.

    Sohbet-i Cânanın Olmadığı Yerde Laubâlilik ve Mâlâyanilik Vardır

  • Mähi Nûr
    Mähi Nûr

    Cânan bilindiği üzere sevgili manasına gelir. Mutlak zikir kemâline masruftur; dolayısıyla sevgili Allah'tır.