Kültür Sanat Edebiyat Şiir

michael moore sizce ne demek, michael moore size neyi çağrıştırıyor?

michael moore terimi Cem Nizamoglu tarafından tarihinde eklendi

  • Oguzcan Demir
    Oguzcan Demir

    Amerikan sisteminde yetişmiş amarikayı eleştiren bakın işte amerikan demokrasisi özgürlüğü bu diyerek bize masal anlatılmasıdır Türkiye versiyonu kadir çöpdemir sadece programı nedeniyle

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    100 milyon dolarlık gişe yaptı


    Michael Moore'un 'Fahrenheit 9/11' isimli tartışmalı filmi sadece ABD gösteriminde 100 milyon dolarlık bir hasılatı aşarak belgesel filmler arasında bir rekora daha imza attı.


    11 Eylül saldırıları sonrası izlediği politikalardan dolayı ABD Başkanı George W. Bush'a sert eleştiriler yönelten filmin, bu hafta sonu elde ettiği 5 milyon dolarlık gelirle birlikte şu ana kadar ki toplam hasılatının 103,35 milyon doları bulduğu kaydedildi.

    Pazar günü yaptığı bir açıklamada, Beyaz Saray'ın son üç yıldır Amerikan halkına gerçeklerin tamamını söylemediğini kaydeden Moore, insanların gerçekleri görmek için sinemalara koştuğunu ve ülkede büyük ihtiyaç duyulan önemli konuları tartışmaya başladıklarını ifade etti.

    Bundan önceki en fazla hasılat yapan belgesel filmin 21,6 milyon dolarla yine Moore'a ait olan Oscar Ödüllü “Bowling for Columbine - Benim Cici Silahım” isimli film olduğu kaydediliyor. Ancak önceki filmi söz konusu hasılatı gösterimde kaldığı dokuz ay içinde yaparken, ”Fahrenheit 9/11” gösterime girdiği ilk hafta sonunda 23,9 milyon dolarlık bir hasılat gerçekleştirdi.

    “Fahrenheit 9/11” filmi 2 Kasım'da Başkanlık seçimlerinin yapılacağı Amerika'da Irak işgali konusunda tam anlamıyla siyasal bir kutuplaşmaya yol açarken, “Control Room” ve “Outfoxed” gibi yeni siyasi belgesellerin de daha fazla izleyici ile buluşması konusunda teşvik edici bir etki yaptı.

    Şimdiden Oscar Ödülleri için en büyük aday olarak gösterilen ve bu ödüller için sadece Mel Gibson'ın “The Passion of Christ - İsa'nın Çilesi” isimli filmiyle yarışacağı tahminleri yapılan “Fahrenheit 9/11”, gösterime henüz girmeden katıldığı bu yılki Cannes Fim Festivali'nde en büyük ödül olan Altın Palmiye ödülüne layık görülmüştü.

    (aa)

  • Senem Shamsili
    Senem Shamsili

    Fahrenheit 9/11 i izledim dun.

    Etkileyici, korkutucu bir belgesel. Moore'un sakin sesi garip bir boyut katmis tum olaya. Bir kac sahne digerlerinden daha carpici geldi bana.

    Bush'un, ucaklarin kulelere carptigini ogrendigi andaki yuz ifadesi.
    Bir ilkokulda, kara tahtanin onunde, siyah cocuklarla oturuyor; yuzunde hic bir ifade degisimi olmuyor. Ne bir sasirma, ne bir uzuntu, ne bir mimik oynamasi... hic bir sey! !

    Irak'li bir annenin Allah'a yakarisi; bizi bu canilerden kurtar deyisi... Bagdat'in bombalanmis bir mahallesinden belki de daha da kotu durumda olan bir Amerikan kasabasinda yasayan annenin Tanri'ya yakarisi... Tanrim oglumu geri gonder bana diye aglayisi...

    ABD nin nasil orduya asker aldigi, Bush Bin-Laden aileleri arasindaki iliski, petrol-AlKaida-ABD iliskisi... icler acisi...

    Michael Moore'un art niyeti vardir elbet. Art niyetsiz insan kaldi mi dunyada?
    Ama bu belgeselin ikinci yarisindaki ana tema asil deginilmesi, asil tartisilmasi gereken nokta.

    Amerika'nin en buyuk sorunu kendi icinde yasadigi sefalet. O sefalette buyuyen gencler caresizlik icinde. Ekonomik durumlari berbat.
    Subaylarin alis-veris merkezlerinde gozlerine kestirdikleri genclere yaklasip, ordunun onlara bambaska bir hayat sunacagini ballandira ballandira anlatisi. Ornegin Irak'a savasmaya giden genclerin, Amerika'nin en alt tabakasindan, en zor durumda olan ailelerin cocuklarinin olusu.
    Bu genclere tanklarin icinde, Bagdat'in sokaklarinda 'dusman' avina ciktiklarinda dinletilen muzigin korkunclugu: kulaklarinda '...burn mother f.cker burn...'
    diyen sarkilarla sokaklarda dolasip, insanlari oldurusleri.

    Aglayan anneler, her iki taraftanda; bir daha kimseyi oldurmek istemedigini soyleyen askerler; her yerleri yanmis cocuklar...

    Bu goruntulerin, bu acilarin karsisinda Bush'un, Israil'in ya da Moore'un kimin adami oldugunun hic onemi kalmiyor.
    Yasanan insanlik dramlari... asil cozulmesi gereken sorun bu.
    Politika maskesinin ardindaki dunyayi gorebilmek gerek.

    Gelirse gidin... politika tabakasini kaziyip, o tabakanin orttugu insanlik acilarini gormeye calisarak izleyin.

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Öncelikle ABD, Petrol, Silahlar, Bush, Orta Doğu gibi vb. olaylarla ilgileniyoruz bu kişinin kitapları yanınızda hep taşımanızı tavsiye ederim. En başta Amerikalı biri olarak ABD'yi ve hükemetinin pis çamışırlarını çıkartabildiğinden çok önemli bir kaynak...

    Kendisini “Bowling for Columbine - Benim Cici Silahım” ile tanıdım, sonra ''Stupid White Man'' ve ''Dude! Where is my Country'' kitaplarıyla daha çok ilgimi çekti. Gitgide büyüyen bu isim esasında Turgut Özal'ın nasıl Emin çölaşanı varsa Bush'unda Micheal Moore var gibilerinden biri...

    Öz geçmişini bir kenera; bu kişi hakkındaki şüphlerimi dile getirmek istiyorum: Tamam belki muhteşem bir kaynak ama hiç bir zaman ne 11 Eylül ne de Irak-Afganistan olaylarında İsrail bağlantısı kurmamış, hep Sudiler ve Bush ikilemi arasında gelip gidiyor ve bunca kaynağı ve desteği nereden buluyor? Rahmetli Marlyn Brando ''Hollywood'u yahudiler yönetiyor! '' dediğinde vizyondan silinirken bu adam tam tersine oscarlar alıp ödül üstüne demiyor ve çok rahatça görüşlerini dile getirebiliyor.

    Tamam belki Bush'un her pisliğini ortaya çıkarttı ve kayda değer bir çok şey yaptı ama kitaplarını bastırmada çektiği en fazla sorun politik değil çok küfürlü yazdığından... Peki Bush bu kadar adi bir dikatatör gibi adamsa nasıl olurda Moore gişe rekorları kırar?

    Esasında sorunun cevabı basit ama anlatması kolay değil. Moore olsun Bush olsun aklınıza gelecek her şey ABD için karttır, yeri kullanır yeri gelir yırtar atarlar... Moore esasında seçimlerde Gore'u destekleyen demokratlardan dır yani en başta Republicans'lara karşı muhalefettir... Desteğini burdan alır...

    Biraz daha konuyu açarsak Bush yapacağını yapmıştır, hem ABD hem de kendisi yaptığı bozgunculuklardan çok karlı çıkmışlardır ama Bush'un zamanı geldi artık çünkü artık ABD'nin günah çıkarma zamanı:

    Zencilerin,Vietnam'ın, Afrika'nın, Japonya'nın vbç yerler sömürülürken Bush yoktu ama her olaydan sonra ABD günah çıkartıp kendini afettirmiş gibi sömürü sistemine devam etti... Oliver Stone'da zamanında JFK filmini yaptı neoldu peki? Kusura bakmayın ama bir bok olmadı! Sadece aaa bak ABD ne güzel özeleştirisini yapıyor dedik biz de neden olmuyor ah ah çektik...

    İşte Moore günah çıkartmada kullanılan malzemeler arasında için ideal kozlardan biri, belki Moore gerçekten dürüst ve yaptılarına inan birisi ama ne önemi var ki çünkü İkiz Kulelere çarpan pilotlarda belki inançlı imanlı kişilerdi ama ABD'nin kozu olmaktan başka bir işe yaramadı... İşte ABD Saddam olsun Bush olsun ya da siz veya ben, herkesbir şekilde koz olarak kullanıp pokerde ABD kazanıyor önemli olan bu işte... O zaman kim var bu çıkarcı sistemin arkasında, bu büyük resmi nasıl gösterebilirim?

    Şu denklemi kurun: ABD güç istiyor İsrail ise kutsal toprakları! ! ! Bu denklem kurulursa her şey ver her insan piyon, her yer satranç tahtası kaleleri ve atlarıyla muhteşem bir oyun karşımıza çıkar tabi ki Şah İsrail - Vezir ABD (hurriyet heykeline bakın tam uydu) , Derin devlet mi istediniz alın size İsrail Michael Moore gibi bir adamı bile piyon yapıyorlarsa bize ne yaparlar Allah korusun...

    Konumuza geri dönelim; Micheal Moore izleyin, okuyun derim, ne de olsa büyük resminden çok güzel parçalar veriyor, parçaları birleştirmekse size kalmış... umarım dediklerim de yardımcı our...

  • F
    F

    Son filmi 'Fahrenheit 9/11' ikiz kulelerin yıkılmasından sonra gelişen çifte standartlı ABD iç/dış politika yaklaşımını, Bush'u ve jandarma kılığındaki terörist ABD yi eleştirmektedir.

  • F
    F

    2003 Oscar ödül töreni sırasında, Bush'a hitaben 'Utan Bush, utan! ' diye bağıran savaş karşıtı yönetmen.