ben hüznün rengini tek mavi görmüyorum. her renkte olabilir. bence oldukça karanlık bazen boz bulanık rengi, taş rengi daha baskın. nem ve toprak kokuyor.
Ücra ve sapa yerlerde ariyorum hep huzuru... Kimsenin ugramadigi duygularda... Kimsenin diline dusmemis melodilerde... Kimsesiz birseyin, kimsesi olmak benim huzurum.
Marifet yan yana olmak değil, Can cana olmak. Yan yanayı ölçmeye mesafeler yetmez çoğu zaman, Can cana’nın arasına girse de mesafeler, İğne geçmez aradan.
* Mavinin icindeki yagmur tanesini unutmamak, nefes almanin susuzlugun diger adiysa susuzlugunu unutmadan o yolu yürürken dinlenerek yenilenerek suya kavusur insan ibadet eder gibi maviyi sever insan ve mavideki yagmur tanelerinin güzellikleri ask la bezenir.. 12.02.2014 GökseL~
Rengi neden hep mavidir hüznün? İngilizce bir anlamının hüzün olması değil kastettiğim.. Hüzne maviyi yakıştırmamız, deniz ve gökyüzü ile özdeşleştirdiğimiz için midir? Hüzün sığamamak mıdır? Uçsuz bucaksız ruhumuzun cismaniyetimize ve gündelik telaşlarımıza sıkışıp kalması... Bu yüzden mi mavi akar ruhun gözyaşı... Bence hüzün en çok -sonsuzluğa yönelişin timsali- Cuma gününün yakışanı...
Hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir, Gönlümün kıyısına vurur. Aşınan kayalar gibi ruhum, Suskun, yorgun, öylece durur. Islak kumlara yazılmış hikayeler, Ummana karışır silinir yavaş yavaş, Her dalga ömrümden bir şeyler koparır. Ağır, ağır sönen gönlüm, Sakin koyları özler, Son kum tanesi olana kadar.
Bu gece derin siyah kuyularda habsolunmuş Yusuf gibiydim çare/sizce... Özgürlük renginden hüzün selleri boşandı sessizce ve bütün gece Hâla Maviydi hüznün rengi şafak kızıllığında bile kalbe akarken, kana karışırken, câna karışırken, cinnet yaşanırken...
Mozart uzmanları, 27. Konçerto'yu, bestecinin 'veda konçertosu' olarak göstermekten hoşlanırlar... Örneğin, Alfred Einstein, eseri 'yaşamın artık kendisi için hiçbir çekiciliğinin kalmadığını gösteren bir itiraf belgesi' diye tanımlar... Besteci, başlamakta olan bahar mevsiminin, göreceği 'son ilkbahar' olacağına artık inanmaktadır... Mozart biyografı Hugh Ottoway'e göre ise, eserde, 'zoraki olarak neşe maskesi takmış örtülü bir matem havası' sezilir...
mavi huzurun rengi imiş....eğer böyle düşünürsek huzurun getirdiği hüzündür bu.... huzura kavuşmanın getirdiği tatlı hüzün....onu kaybetme endişesinin getirdiği hüzün..... huzurlu yaşayabilmenin verdiği tatlılığın hüznüdür....
ben hüznün rengini tek mavi görmüyorum.
her renkte olabilir. bence oldukça karanlık bazen boz bulanık rengi, taş rengi daha baskın. nem ve toprak kokuyor.
Ücra ve sapa yerlerde ariyorum hep huzuru...
Kimsenin ugramadigi duygularda...
Kimsenin diline dusmemis melodilerde...
Kimsesiz birseyin, kimsesi olmak benim huzurum.
Marifet yan yana olmak değil,
Can cana olmak.
Yan yanayı ölçmeye mesafeler yetmez çoğu zaman,
Can cana’nın arasına girse de mesafeler,
İğne geçmez aradan.
Sait Köşk
“Durdun,
söylenmemiş,
anlatılmamış,
söylenememiş olanı
anlaşılır kıldı duruşun” G.A.
* Mavinin icindeki
yagmur tanesini unutmamak,
nefes almanin susuzlugun diger adiysa
susuzlugunu unutmadan o yolu yürürken
dinlenerek yenilenerek suya kavusur
insan ibadet eder gibi maviyi sever
insan ve mavideki yagmur tanelerinin
güzellikleri ask la bezenir..
12.02.2014
GökseL~
Rengi neden hep mavidir hüznün?
İngilizce bir anlamının hüzün olması değil kastettiğim..
Hüzne maviyi yakıştırmamız, deniz ve gökyüzü ile özdeşleştirdiğimiz için midir?
Hüzün sığamamak mıdır? Uçsuz bucaksız ruhumuzun cismaniyetimize ve gündelik telaşlarımıza sıkışıp kalması...
Bu yüzden mi mavi akar ruhun gözyaşı...
Bence hüzün en çok -sonsuzluğa yönelişin timsali- Cuma gününün yakışanı...
Hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir,
Gönlümün kıyısına vurur.
Aşınan kayalar gibi ruhum,
Suskun, yorgun, öylece durur.
Islak kumlara yazılmış hikayeler,
Ummana karışır silinir yavaş yavaş,
Her dalga ömrümden bir şeyler koparır.
Ağır, ağır sönen gönlüm,
Sakin koyları özler,
Son kum tanesi olana kadar.
hüznün rengi :)
Bu gece derin siyah kuyularda habsolunmuş Yusuf gibiydim çare/sizce...
Özgürlük renginden hüzün selleri boşandı sessizce ve bütün gece
Hâla Maviydi hüznün rengi şafak kızıllığında bile
kalbe akarken, kana karışırken, câna karışırken, cinnet yaşanırken...
...
Mozart uzmanları, 27. Konçerto'yu, bestecinin 'veda konçertosu' olarak göstermekten hoşlanırlar... Örneğin, Alfred Einstein, eseri 'yaşamın artık kendisi için hiçbir çekiciliğinin kalmadığını gösteren bir itiraf belgesi' diye tanımlar... Besteci, başlamakta olan bahar mevsiminin, göreceği 'son ilkbahar' olacağına artık inanmaktadır... Mozart biyografı Hugh Ottoway'e göre ise, eserde, 'zoraki olarak neşe maskesi takmış örtülü bir matem havası' sezilir...
...
...
Mavi bir elbiseyle gelmiştin, gökyüzü maviydi
Getirdiğin rüzgârla ev kokuyordun
Kolun koluma değiyordu, omzun omzuma
Mendilin maviydi, gökyüzü maviydi
...
mavi huzurun rengi imiş....eğer böyle düşünürsek huzurun getirdiği hüzündür bu....
huzura kavuşmanın getirdiği tatlı hüzün....onu kaybetme endişesinin getirdiği hüzün.....
huzurlu yaşayabilmenin verdiği tatlılığın hüznüdür....