İstanbul'da hava nasıl diyorsun?
Mevsimlerin kış olduğu zamandır.
Üşüyorum güneş gelsin, buyursun,
Bulutların kuş olduğu zamandır.
Köprülerden iki kıta geçilir,
Haziran ayında bir akşam vakti,
Grubun rengine gözlerim daldı.
Elveda etmeden gittin ya hani,
Kalbimin kapısı kilitli kaldı.
Bir sevda ateşi sardı içimi,
Maziyi andıkça kalbim yoruldu,
Hasretin bağrıma geldi kuruldu,
Mevsimler değişti, sular duruldu.
İstemem baharda geri gelmeni,
Gelip de derdime çare olmanı.
Dumanlı boranlı dağın başında,
Bir gelin yatıyor yirmi yaşında,
Kimsesiz yazıyor mezar taşında.
Vefasız bir yâri varmış gelinin,
Mezarını otlar sarmış gelinin.
Karlı dağlar uykunuzdan uyanın,
Uyan da al yeşile boyanın,
Gidin yârin kapısına dayanın.
Söyleyiniz yâre Nedim hastadır,
Sitemleri yâre değil dostadır.
Dost bağında açan gülde,
Sevgi dolu her gönülde,
Yetmiş iki ayrı dilde,
Söylenen tek sözdür Yunus.
Seher vakti esen yelde,
Şu kısa hayatın henüz başında,
Baharı görmeden üzülenler var.
Yuvasız kuş gibi dert savaşında,
Kuytu bir köhneye büzülenler var.
Yalancı dünyanın çekip kahrını,
Hoşgörü içinde bir ömür boyu,
Dostun kıymetini bilendir insan.
Yoksul, çorbasına katarken suyu,
Bir dilim ekmeği bölendir insan.
Hoşgörü içinde bir ömür boyu,
İlkbahar yeline karıştı aklım,
Dağıldı düşüncem kalmadı saklım,
Elleri kınalı, telli duvaklım.
Gittiğin yerlerden tez haber gönder,
İki satır mektup yaz haber gönder.
Seninle birlikte bir ömür sürdük,
Bahar yeli gibi esmedin gönül.
Ne acılar çektik, ne günler gördük,
Yine de kimseye küsmedin gönül,
Selamı sabahı kesmedin gönül.
Nedim Uçar Şairin hayatını öğrenmek istiyorum bana bilgi gönderirseniz çok sevinirim site çok güzel şairin şiirleri çok güzel