Bahar rüzgârının estiği yönde,
Saçların savrulan tül kara gözlüm.
Yağmur çiselerken yeşil çimende,
Yanağın al pembe gül kara gözlüm.
Mehtabı uyandır gelsin peşime,
Kalbimin sesini yakından dinle,
Dur neler anlatır, dur neler sana.
Umutlar içinde, yaşar seninle,
Sor neler anlatır, sor neler sana.
Gözlerin bir ömür katar canıma,
Gökteki yıldızlar mahzun gülerken,
Geceme ay gibi dalan yalnızlık.
Kurşuni bulutlar suyu elerken,
Gün boyu kapımı çalan yalnızlık.
Sıra dağlar gibi aşkın çilesi,
Buz mavisi sabahların koynunda,
Kardelenler, kar altında boy atar.
Zümrüt gözlü bir güzelin boynunda,
Beyaz inci gülüşüne renk katar.
Mavi kuşun gagasında gökyüzü,
Bulutlar kaybolur, sular göllenir,
Yağmurlar toprağa küstüğü zaman.
İçimde ateşler söner küllenir,
Ayrılık rüzgârı estiği zaman.
Seherde kumrular çileli öter,
Son kuşlar da uçtu gitti buradan,
Hatıralar yarım kaldı sevdiğim.
Sevenleri ayırmayan Yaradan,
Seni, benden erken aldı sevdiğim.
Mesafeler iki gönül arası,
Divane gönlüme girdin bir kere,
Âşıklar yolunda gezdim bir süre,
Gökteki bulutlar inince yere.
Yaslandım çınara düşündüm seni,
Islandım yağmurda düşündüm seni.
Dallar çiçek açıp bahar gelince,
Yağmur gibi yaşlar dökmek kolay mı.
Kırda sarı çiğdem mutlu gülünce,
Duman gibi dağa çökmek kolay mı.
Coşkun çaylar yatağında akarken,
Gün kısalır, yollar uzar,
Yürüyorum sana doğru.
Her nefeste azar azar,
Eriyorum sana doğru.
Dizlerimin dermanı yok,
Boğazda köprüler inci gerdan,
Kurşuni bulutlar dökülür surdan,
Fatih Sultan Han’ın bastığı yerde,
Göklere uzanır başın İstanbul.
Haliç’ten duyulur içle bir gazel,
Nedim Uçar Şairin hayatını öğrenmek istiyorum bana bilgi gönderirseniz çok sevinirim site çok güzel şairin şiirleri çok güzel