Bu geceler böyle karartılarla zırhlanır
Suçlara vize verir durmaksızın
Sonra plakları örtük otomobiller pudra kokuları
Korku karışık gülüşmeler kıvrımlı ara sokaklara dalışlar
Yürek atışlarını yiyen kaç arzulayış
Elden ele taşır günah çiçeklerini
Bit pazarının
Yanından geçiyorsun şair
Boş yere bakınma sağa sola
Burada yıpranık sözcükler satılır
Bini bi para
Senin inatçılığına körkütük bekleyiş
Günün sonlarına doğru pürtelaş
Yongasına tutunduğum ağ.
Kolun kanadın için
Sol yana vuran dalgalarına.
Akşam karanlığı
Hafif bir duman gibi yayılıyor
kıyılar boyu
tam bir sessizlik....
Dudaklarımda
O çığlığı yeniden duymak istiyorum.
Taşlaşmış uykularımı darmadağın eden o yarasanın sesini.
Korkma o vaftizden.
Kutsa diyorum sana,beni.
Kutsa!
O gün,
Tam da bu saatlerde
Şurama kondurmuştun
o öpücüğü...
Duruyor karadut lekesi gibi öylece.
Kıskanıyor herkes...
Olgunlaşır...öyle değil midir
serpilir aşklar,oyuna koşan çocuklar
örneği,yüreklerde
kilometreler an içinde erir gider
Anımsa
.
Aşktan başka bir şey değildi
Yüzyıllardır dalgalarıyla boğuştuğumuz
Kurumayan usanmayan başımızı döndüren aşk…
Her an’ında içimizde zonklayan başka sancıların
İçinde olduğum an'a hangi adı vermeliydim?
Bilmiyorum.
Geceydi.
Yıldızlardan önce kayıp gitti gözlerin.
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti