Narin sağanaklar ıslatıyor yalnızlıkları
Boynu bükük sümbül hüzünleri kaplıyor
Kumrular havalandıktan hemen sonra
Yüreklere kıtlıklar doluşuyor…
Yusuf’un haykırışlarıyla çınlıyor yoksunluk bedestenleri
taşladım binlerce kez nefesini
bileğime vura vura şefkatin
….dikenlerin yurdu yoktur
Sıçrar ötelerde birikir orman olur
Hadi en acı olanına şerefe
Bildiğimiz dönencelerden değildi bu kez
Rotaya uysak kendi kuyum
Katlanmak gerek desem ölüm
Kerpetenle kanıttırmak içinse geç
Yalan söylemiyor gözlerin...
ışığı ihlal ediyor kavilleri.
Hadi yüzünü sakla ve barikat kurmaya devam et şiirlere.
Ben kendime döndüm.
Adını unutur muyum hiç
Yabancıydın...
Artık, fesleğen kokuları yoktu gözlerinde.
Her adımını bir yılana yol açmak için atıyordun
Geceyi ayışığından gizlemek için miydi gözlerinin karası.
Kitaplara koyulmakla,şiirler yazmakla falan olası değil buralarda avunmak
Önceler hükümsüz şimdi lazım bana
Birazdan bu sisin dağılacağını bir meltemin dudaklarıma yapışacağını söyle bana birazdan
Oyalanıyorum
Tuvale düştü gözleri
Gizledi neşesini zaman
Kuş cıvıltıları eksikti
Kadıncaydı
Arım tepesine bırakıp gelmiştin beni
Geceydi bir ton siyahlık
Bir o kadar da yoksunluk vardı
Karanlıktan korkarım demiştim,çıkaramaz
Uğraşsam da kimliğimi anımsatmaya
Kuşku kulaçlarca aşağılarda akan nehir kısa
Geceyi elekten geçirdim
Ne kadar pişmanlık varsa hepsini yerinden ettim
Düşmedi tek damla bile gözlerinden
Duvar karardı
Gölge birdenbire kayıplara karıştı
Mart da tükenmek üzere
Yağmurlar yağmaya başlar ve
Kollarım şemsiyenin gönlünü almaktan yorulur
Ebemkuşaklarının renkleri düşer ayrık otlarının çimenlerin üstüne.
Kiraz çiçekleri sevişmeye kalkışırlar özlemlerini bastırmak için imbatlarla…
Muhteşem şiirin usta kalemini yürekten kutluyorum saygılarımla
Dayanılmazlıkların yüklerini taşır..bir tebessüm karşılığına..
imgeler kondurur içinden
kayıtlara geçmemiş şiirlerin..o aranan. arzulanan tebessüm
dev dalgaların arasında gün ışığı...yaladıkca sevdalı yürek atışını..başlar yaşamsal adımların en soylusu..
değerli dostum sayın ...
Kül oldu zaman
Kül oldu deniz.
Çözemedim beyaza iz bırakan dolambaçların zincirlerini
Hayatın labirenti