Gecenin geçinde oturdu sıcakça toprağa
Verdi sırtını ağaçlara..
En güzel gece masallarıyla döküldü yıldızlar etrafına..
Geçti gece kapılarından ateş altındaki kalbi,
Yol ayrımlarına...
yaşamın rengi değişmiş...
eksik hayatların tutsağı dünya....
cümleler paldır küldür devrilmiş...
geç kaldım yarına...
ömürler hiçe sayılıyor....
hiç hep pusuda.....
Konuşup durur geveze,
Ben; elli yıldır dinlemede...
İçimin sesini gevşek dokumuşlar her nedense....
Kokusunu duymak için araladım kapısını gizemli denizin,
Renklerini gördüm ilkin adam olmaz düşlerimin..
Mavili sözcüklerinde sessizliğimin,
Dipte solmuş ıslak geçmişin
Şiir gibi biçilmiş bu giysinin alnına ellerimi değdirdim...
Islak kokulu toprak
Koluma değen yaprak
Aynı denizle gök
Deniz durur gökte
Göğün yüzü denizde
Sıcak dalgalarla ateşte bendeki serin gölgelik..
Birbirine benzeyen hüzünlerle,
İçimdeki fırtınada yenilmiş
Karaya vurmuş
Teknemi onarıyorum..
Duvarlarımın ardında yeni yolculuklara..
Dolaştım dişlerime kenetli dizelerle,
Yıldızlar sığmadı ellerime...
Kuşlar uçtu gitti, koca ağaç devrilince içimde..
Süreklilik tutsağında delirdi çevreye saçılan hayallerim
Hayallerimi ellerime doladım...
Gönlü zengin kiminin
Kiminde kabarık cüzdan
Anasını sattılar bu dünyanın...
Hazırlıksız yakalandık,
Zamanlara tutsak düştük..
Güneş soyununca alevden gömleğini...
Çıkagelir serseri şair müsveddesi...
Hilâl havada asılı,
O hilâle asar şapkasını...
Gider peşisıra mısraların ardından,
Tutar çekiştirir kıyılarından...
Mavi gri yüreğimde, yanık tenli, ateş gözlü keyiflerim..
Masamın üzerinde,
Düşlerimin klavuzu yarı açılmış şiirlerim..
Dizelerin hurda ayrıntıları,
Huysuz sivri kıvılcımlar..
Boğazımda iri bir balık kılçığı...
NALAN KAZAZOĞLU
VE
“AYRIK OTU”
“Aynını tekrarlar bitime kadar
Ömür sürer bazıları
Dört yapraklı yoncayı arar gizliden
Aykırı ayrık otları
Ayak uyduramaz sıkılırlar gidişten…”
Nalan KAZAZOĞLU’ nun “Ayrık Otu” başlıklı şiiri, işte bu… “Çok az sözc ...