Düşlerimi çürük iplere dizip duruyorum
Sonrasında da aklıma bakıp,
aklıma şaşıyorum......
sözcüklerini bende bileme,
ne uzun sürecek kimbilir
bugün bende...
garip bir başdönmesi gökte
tutundu iğde ağacının gölgesine..
Kiminin yüreğinde güller
Kiminin çalı biter..
Yine yağmur var
Yine rüzgar
Çok güneş istiyorum düşlerime
Asılsın sarılar kalemimden
Yaşam yüceleştirilirse gitmeden
ayak izleri gelir geriden..
zamanın kumları üzerinden....
Koca dünyada daima kalacak toprağa,
onuruyla girenler..
Kendinden bıkkın güzde,
Uyuşuk teselliler..
Geçmiş, gelecek,
Tümden masal..
Bekle ki,
Bulut geçsin..
Yüzünde akşamların ince kederi,
Süzüyor ufukta biryerleri..
Duvardaki sararmış resme bakıyor,
Dolu gözleri...
Seneler gözyaşlarıyla kayıyor yanaklarından,
Issız ihtiyarın pas tutmuş sessizliğinde,
Sessizlik su gibi akıp
Karanlık yol alırken
Kurşun gibi uyuyup zamanı katlediyorlar...
Gözalıcı karanlık nefesimi kesiyor
Ağır gökyüzü göğsümden yağar
Yarı uykulu yüreğim
Çözülür gece yanlızlığından..
Kaf dağının ardından çizerim geceye yıldızlar
Bir ucu kıvrılmış ayın bir buluttan...
Durak bilmez uzakların sonundayım
Yosun tutmuş ciğerlerim
Koşamıyorum..
Avlusu karanlık cumbalı evlerde akşam..
Ardımda ayak sesleri...
Güneş pervazda gülümsedi
Şişirip yelkenleri
Sırtlayıp sakız beyazı düşleri
Yollara düşmek vaktidir şimdi..
NALAN KAZAZOĞLU
VE
“AYRIK OTU”
“Aynını tekrarlar bitime kadar
Ömür sürer bazıları
Dört yapraklı yoncayı arar gizliden
Aykırı ayrık otları
Ayak uyduramaz sıkılırlar gidişten…”
Nalan KAZAZOĞLU’ nun “Ayrık Otu” başlıklı şiiri, işte bu… “Çok az sözc ...