Gözler gözlerle buluştuğunda
Zamansız anlar yaşanır
Kalpler ince bir pencere açar
Sonsuz maviliklere
Göğüslerde bir kuş çırpınmaya başlar
Usulca
1.
Uyandım baharım.
Uyandım mevsimlerin cennetine.
Yalınayaklı bir türkü gibi
dalların içinden bir sıcaklık yürüdü toprağa.
Tomurcuklar patladı birer birer.
İşte yine o vakit
Gün bitmiş bir türkünün
Son namesi gibi sustu
Bulutlar unutulmuş bir düşten tamam
Artakalan renkler
Bir hüzün geçiyor sokaklardan
Gözlerin
Bir ihtimalin kıyısında durmuş da
Vazgeçememiş gibiler
Ne tam yaz ne kar altında bir kış
Bir sonbahar gibi mahsun
Bir ilkbahar kadar kıpır kıpır
Yeşil yeşil
İki zeytin çekirdeği gözlerin
Sanki bin yıllık sevdanın
İçimdeki saklı zindanı
Sararmış umutları
Bir sonbahar ihaneti sanma
Seni sevmek
İçimde bir memleket haliydi
Hangi mevsimde açtığını bilmediğim
Ve dağların ardında kaldığı için
Hasreti çekilen
Bir çiçek gibi...
Ben siyah sen beyaz
İki farklı renk olsak da
Birbirimizi tamamlayınız
Ne yalnız karanlık
Ne yalnız aydınlık
Hayat hep siyah beyaz başlar
Zaman içinde zaman kaybolur
Anılar dipsiz kuyulara çekilir
Hafızaları bulanıklaşır
Yaprak döker insan ilkbaharda
Unutulur saklı sevdalar
Ve gün gelir silinir tüm hafıza
Bir düş gibi gelme
Uyanırsam kırılır her şey
Gel de kal
Gel de kal ki
Zaman senden yana aksın biraz
Sabahları içime uğramıyor
Gözlerim açılıyor zifiri bir karanlığa
Zaman geçmek bilmiyor
Başka hayatlarda buluyorum kendimi
Susmanın bile sustuğu bir hali düşünemiyorum
Düşünsem de




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!