Yine sensizliğin ortasındayım.
Ellerimde kırılgan bir şarkının kokusu,
Üşüyen parmakalarımda senin kelimelerin var.
Zamansızlığı sensizlikte,
Sensizliği dudaklarımda sayıyorum.
Yoktur hiçbir şeyin anlamı sensizken.
Düşünürüm seni yine,
Düşünür de dağılırım yine her yere.
Zihnim gökkubede,
Ruhum evrenin kim bilir neresinde!
Kalbim göğsümden firarilikte,
Bedenim, tarihin kim bilir hangi antik kentinde!
Sensizlikte ben;
Sesini düşürmüş bir rüzgârım;
değdiği her yerden irkilip
dokunduğu denizin dalgalarında boğulup giden...
Unutulmuş bir mevsimim ;
Yokluğunda hiçbir anlamı yok bende zamanın.
Zamansızlık,anlamsızlık
Tanımsızlık ve durgunluk birikir bende.
Takvimlerin,
Mevsimlerin,
Günlerin ,
Ölüm,ancak sensizlik kadar
Tüm duyuları kökten yok edip
Ruha ve bedene dokunan bir acıdır.
Sensizlik de ölüm kadar
yaşamla arama çekilen
siyah, simsiyah bir perdedir.
Bir demet nergise ısmarlarım yüzyıllık özlemleri,
Öylece diner ölüme eşdeğer bu tutsak bekleyişim.
Kokusuna dokunur ellerim,
Güzelliğine sürgülenir tutsak gözlerim.
İşte o an dağılır damarlarımdaki kalabalık şehirlerin sisli kış sabahları
Doğar alaca karanlık kuşağından haziran güneşi.
Yanımda sen yokken;
Kaybolur tüm pusulalarım
Bir bir söner ışıklarım.
Kayıp bir ülkedeki
meçhul bir yer olurum
Bütün hafızalarda, bütün haritalarda
Aynı gökyüzünün altında
Aynı karanlık örtse de üstümüzü,
Aynı siyahlık bulansa da gözlerimize
Herkes kendi karanlığında yaşar geceyi
ve kendi gecesinin siyahlığında izler gökyüzünü.
Karanlık en suskun örtüdür.
Sevgidir yaşamın sihri,
Gözlerinin feri.
Sevgidir yaşamışlığının sesi
Ve
Varolmuşluğunun sebebi.
Onun için;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!