Duydum ki; Yar bana kırgın…
Gidemem, yaşadığı şehre.
koşamam yollarına,
basamam izlerine.
Küserim insanına,
Bağına bahçesine.
Sarmış Ortadoğu’yu Ortaçağın zilleti.
Can derdinde Müslüman arar durur Devleti.
Kırdırır birileri cahil kalmış Milleti.
Yamadılar İslam’a! Terör denen illeti.
Aklı esas kılmanın suçu, günahı mı var?
O kadar çok kirlendik ki, hangi din bizi kabul eder kutsal değerlerine?
kimdir bu caniler hangi Milletten?
Uğurlar ola canlar, bu gün size iş düştü,
‘’Stratejik derinlik!’’ hayal ötesi düşmüş.
Çıktın yine yollara, haine göster rüştü,
Domuz girmiş tarlaya komşu komşuya küsmüş.
Kullanmazsa aklını gaflete düşen Aslan,
Kıçı kırık çakallar mülke egemen olur.
M. Macit
Balyoz yemiş askerler! Vatan için ölüyor.
Paralelci polisler! Şehadete gülüyor.
Günlerdir yeni öğrencilerimle baş başayım. Binlerce öğrencim var, ancak bu öğrencilerim diğer öğrencilerime pek benzemiyorlar.Çok sessiz, sakin ve hareketsizler.Konuşmayı hiç sevmiyorlar,sadece dinlemekteler.
Her sabah yanlarına gelir onlarla konuşur bazılarını okşarım.Çok büyük değiller,daha körpe sayılırlar.Bozuk sesimle bolca şarkı türkü söylerim, iyi dinleyiciler.Hiç itiraz etmiyorlar.Bazıları hasta ama sesleri çıkmadığından sadece görebildiklerimle ilgileniyorum.Kimileri bu genç yaşta ölmekteler.Üzülsen ne gelir elden.Sayıları o kadar çok ki.
Hele biraz rüzgar estiği zaman secde eder gibi yaptıkları hareketleri yok mu? Seyrine doyum olmuyor.Farklı renklerdeki yeşilin tonlarını sunmaktalar sessizce.
Efendim Öğretmenlik mesleğine başladığımda ne kadar acemiydim.Nerden ve nasıl başlayacağımı bilemiyordum.Beni mesleğe alıştıran, yetiştiren öğrencilerimdi.Ben onlardan, sevmeyi, sevilmeyi, aşkı, saygıyı, sabırlı olmayı, güzel konuşmayı öğrendim.
Yıllar içinde öğrencilerime o kadar yakın oldum ki, teneffüslerde boş derslerde, gezide ve her fırsatta onlarla beraberdim.Öğrencilerim benim her şeyimdi.İyi bir öğretmen olmayı başardığım yıllarda, samimiyetimle söylüyorum kendimi çok iyi yetiştirmiştim. Bu öğrencilerimin sayesinde olmuştu.Son yıllarımda artık plan, program aklıma gelmez, basit karalamalar yapar sınıfa girerdim.Ne zaman neyi anlatacağımı, dersi nerde bırakmam gerektiğini makine gibi kafamda planlardım.Velhasıl artık iyisinden bir öğretmendim.lakin zamansız emekli olunca biriktirdiğim tüm beceri ve bilgilerim benimle kaldı.
Üzülmeye değmezdi.Ülkemizin kaderi maalesef buydu.Tam yetiştik derken emekli oluyorsunuz.Yukarıda bahsi geçen öğrencilerim, emekliliğimden epey yıl sonra tekrar mesleğe dönmeme vesile oldular.Fakat öğrenciler ve mekanlar farklı.Öğrenci diyorum onlar benim için öğrenci konumundalar.
Bilmediği her işe burun sokar TOY gelin?
Tatlıya şeker diye tuzu eker TOY gelin.
Oyun sanar düğünü bekler ki sona ersin,
Oturduğu koltukta uyku çeker TOY gelin.
Aynı insan, aynı kul değişmeyen bir nefis,
Dinmeyen bir vahşettir binlerce yıldan beri.
İnsanlığı ağlatan, iflah olmaz bir habis,
Dini yok, kimliği yok, yoktur âlemde yeri.
Asimetrik savaşta orduya gerek yoktur,
Yine geldi üç aylar, Tanrı’ya el açılır.
Devlet’in kasasından bol bol ikram yapılır.
Çeşit çeşit dümenle hayra reklam katılır.
Kibir dolu ilanla, Tanrı’ya iman olmaz.
ne beklerim baharı ne de sıcak bir yazı,
kaderim çizmiş bana hasret dolu bir yazı.
ne uçarım göklerde ne çalarım ben sazı.
sonbaharda görüp de sevdiğim Tatar kızı!
ne yaptıysam olmadı aşamadım o nazı.




-
Perihan Pehlivan
Tüm Yorumlarmerhaba, Mehmet bey sizi yeni kurduğum**Gönül pınarından süzülenler** grubuma davet ediyorum buyurun. sevinirim hayatınızı okuduğumda aynı yerlerde gezmişsiniz aynı hava ve suyu paylaşmışız. selamlar