Mehmet Halil Şiirleri - Şair Mehmet Halil

Mehmet Halil

Fiyat tespiti yaptı belediye
İnsan sınıflara ayrıldı yine
‘’Üst-insan, alt-insan’’ diye
Avcılık yeteneğine göre…

Otuzbin lira ceza kesilmiş

Devamını Oku
Mehmet Halil

İlk şiirden önce şiir yoktu
Tabi şair de
Ne zaman ilk şiir yazıldı
İkisi de oldu.

Eski şablonlara bakıp,

Devamını Oku
Mehmet Halil

Küçük insanlar arıların barsak çıkışını yalar. Küçük insaların bu işi risklidir, zaman zaman onları arılar da sokar. Küçüklüğün verdiği sıkıntılar bunlar, katlanmak zorundalar.
Büyük insanlar, çaplarına göre büyük işlerle uğraşırlar, ünlü bürokratlar, ünlü yazarlar, (ünlü oldukları için mi yazarlar, yazar oldukları için mi yazar dırlar tartışılır) Ünlü medya mesupları… Bir de henüz ünlü olamadıkları halde ünlü olabilmek için yarışanlar… Büyük denizde boğulmal için kendini adayanlar… Onlar büyüklerin kalın barsak çıkışlarında yalanırlar. Yedi düvele bedel olduğumuz söylenmişse bu boşuna değildir. Bu yeni dinin, yeni kitabındandır. Değişmez ve mutlak bir kuraldır… Öğün, çalış, güven…
İnsanoğlu kusursuz değildir, zaman zaman dil sürçmesi olursa, bu büyük insanlık için çırpınanlardan çok onlara iş yetiştiremeyen kalın barsakların tembelliğinden veya düğümlenmesinden dolayıdır… Evelallah kalkınma hızımızdan anlaşılacağı gibi, büyük adamlar ve büyük adam namzetleri, KPSS sınavlarına hazırlananlar gibi, gece gündüz demeden çalışıyorlar, bu işte bir adım geri kalmak, Allah korusun, küçük adamların arasına yuvarlanmakla sonuçlanır. Bu da açlık kapısıdır. Dünya ekonomik kırizlerde kıvranırken biz dünyaya meydan okuyoruz. Dünya bize, aç kalmış bebeler gibi parmak ısırıyor…
Onlara hocaları der ki, ‘’Bu halk aldatılmayı hak ediyor! ’’ Bu iş de ‘’baş’’ olarak size düşüyor. Baş, şöyle böyle soğan başı değil… Çıraklık sınavını geçmiş, kalfalık dönemini geçmiş, sıra gelmiş ustalık dönemine…
‘’Hayat tecrübesi denilen … şeyin,insanın belirli bir yaşa geldikten sonra, ikiyüzlülükleri, alavere dalavere numaralarını hiç zorlanmadan yapıvermesi, sonra da pişkinlikle hiçbir şey olmamış gibi davranabilmesi olduğunu’’ bilirsiniz…
Hiçbir özel dikkat göstermeden öldürdüğümüz zamanla başlar katillik mesleğimiz…

Devamını Oku
Mehmet Halil

Öyle olsaydı, doğal afetlerden sonra ve savaşlarda tecavüz, yağma, her türlü vahşet olmazdı (kulak, burun vs… kesmeleri olmazdı.)

Ölüye saygıdan bahsedenler, bu saygıyı kendileri için geçerli kılmıyorlar…

Ama Kahramanmaraş katiline gelince ölüye saygı savunma aracı oluyor…

Devamını Oku
Mehmet Halil

Bu günlerde Dünya Bankası
Belli ki para ödeyecek
medya
gerçek haykırıyor gerçek
‘’Bekçi Murtaza’’ gibi
o da payını hak edecek.

Devamını Oku
Mehmet Halil

Fazla geriye gitmeden, 1970’lerden sonraki Türkiye’nin ekonomik sorunlarına bir göz atmamız bile, bugün Anayasa oylaması konusunda nasıl tavır almamız gerektiği konusunda bize sağlam ipuçları verecektir.
60 anayasasını tanıdığı kısıtlı haklarla bile, 60-70 arası işçi ve emekçi kesimi ekonomik ve sosyal haklar mücadelesinde belli ilerlemeler kaydetti.
Sermaye birikiminde bol karlara alışan tekelci sermaye çevreleri karlarından taviz vermek istemeyince sık sık sıkıyönetim ve değişik baskılarla sınıf mücadelesinin önünü tıkamaya çalıştılar… (o günleri yaşayanların çoğu bunları bilir. Sadece hatırlatmak amacıyla yazıyorum.)
1970’lerde ard arda kurulan MC (Milliyetçi Cephe) hükümetleri gibi… Buna karşı 15-16 haziran olayları gibi işçi direnişleri de bütün bu baskılara karşı, egemen güçlerin rahatça oyun oynamalarına izin vermedi…
Ardında 24 Ocak kararları gibi ekonomik kararlar alındı, o zamanın sınırlı demokrasisine rağmen bu kararları da uygulamak kolay olamadı. Kararları uygulamak için ülke çapındaki olağanüstü hal tedbirleri bile sökmedi…
Uluslar arası sermayenin temsilcilerinde o zamanın Mersedes şirket yetkilisi İstanbul’un ünlü otellerinden birinde işverenler ve Hükümet temsilcileriyle yapılan toplantıda, konuşmalarını hatırladığım kadarıyla aktarmak istiyorum:

Devamını Oku
Mehmet Halil

Büyük adam ‘’susun! ’’ dedi
‘’Bu sorunu ben çözeceğim’’
Büyük adamın sözüne güvenildi
Koyunun kasabına güvendiği gibi…
Böyle gerektiriyormuş demokrasi.

Devamını Oku
Mehmet Halil

Ampulden yayılan ışık gibi
Aydınlatıyorlar
Güneşli saatlerde bizi…

Yumurtalar kırılmasın diye
Kaçakçı katırları gibi

Devamını Oku
Mehmet Halil

‘’Babanın penisi oğluna takılırsa kim günah işlemiş sayılır? ’’teferruatına kadar meselenin derinliklerine inerek Freud’un pabucunu dama atan Psi kaka analistler bu partide baş rol oyuncusu oldukça sırtımız yere gelmez.
İnsanları aç bırakıp sonra, sadaka dağıtarak cennet mekanını tekeline almasını bilen hünerli insanlar, haz duygularını da kontrol altına almak için bilinç altına sinyaller gönderiyorlar… Haz duygularını da aç bırakıp, sonra insanlara haz duygularını da sadaka gibi gıdım gıdım vermek için tekellerine alıyorlar…
Elektronik sinyallerle hayatımızı yönlendirirken bu ince ayarları bu sinyalleri ‘gericilikle’ suçlayanlara şaşarım.
Haz duygularını da aç bırakıp sonra onun araçlarını okşayarak uyandırma dersleri çağımızın hala akıl erdirmekte zorluk çektiği ve karşı çıktığı bir metot. Onlar ki at üstünde bir ömür tüketmiş bir ırkın torunları, atı nasıl kışkırtacaklarını, nasıl şahlandıracaklarını biliyorlar… At üstünde atın bilinç altını kontrol edip istediği gibi kullanma yeteneğini, insan üstünde denemek en büyük hüner. Bunu iyi bildikleri için ki her insanın içindeki atı okşayarak şahlandırıyorlar. Hangi bilinç insanın kendini aşmasında işe yaramış ki? Varsa bile böyleleri binde biri geçer mi? Ama bilinçaltında yatan o aslan, insana neler yaptırmıyor okşarsan… Katiller, fedailer, aşklar, kaçakçılar, katiline koşanlar, kendi ayaklarıyla kendi sonunu hazırlayanlar… Ne arasan oradalar.
İnsanın yaşama amacı haz duygularını tatmak ise, anladığım kadarıyla pek çok çoğunluğun bu, işte onu vaat ediyor AKP, vaat etmekle de kalmıyor, altın tepsiyle sunuyor. Örneklerini de veriyor. Bu duyguyu yaşayanlar da hiç sorun yaşamıyor. Buzdolabından meyve alıp dişler gibi istediklerini istedikleri gibi kullanıp, sonra da ‘tahrik’ edildiklerini (bu motora ilk hareketi veren marş motoru gibi bir şey galiba) söyleyip, ikinci üçüncü vitese takarak tam gaz ilerliyorlar. Bu dünyanın cennetini yaşayabiliyorlar. Cennet ile cehennem sırt sırta, birileri cennete giderken yolları bir başkasının sırtından geçiyor. Cehennemi yaşayanlar sayesinde cennete ulaşabiliyorlar. Aynen yoksullaşanların sırtından zenginleştikleri gibi…
Şimdi haksız mı Çiş İşleri Bakanı Muzaffer Hüner haz duygularını tatmak isteyenlere Terörist demekte? Haz duygusunu yaşamak isteyenlerin mutluluklarını sağlamak değil mi görevi. Adı üstüne çiş işlerinden sorumlu. Terörist demek kural tanımayan demektir. Bilinçaltı kural tanır mı? İşte böyle bir derinlikli bir çiş işleri bakanı var ki ‘’Çivi çivi ile sökülür’’ diye, terörizme karşı bilinç altını kullanarak karşı çıkanları kalbinden vuruyor.

Devamını Oku
Mehmet Halil

Balık istifi otobüste, anons üzerine
Adım adım arkaya ilerliyordum
Sağ olsun diğer yolcuların desteklediler de
Onlar sayesinde ayakta durabiliyordum.

Bir anda piyangodan bilet çıkar gibi,

Devamını Oku