Mehmet Halil Şiirleri - Şair Mehmet Halil

Mehmet Halil

EVET, BOYKOT veya HAYIR konusundaki kararı bu kadar ciddiye almamıştım.
Daha doğrusu, referandumu ciddiye alacak kadar bir kazanım veya kayıp görmediğimdendi bu kayıtsız tavrım. Ama yapılan öfkeli tartışmaları görünce, sandığım kadar önemsiz olmamalı bu iş diye düşünmeye başladım. Ben bu anayasa değişikliğindeki kazanımı, emekliye verilen 20 TL’lik zamla ölçmüştüm. Ha almışım ha almamışım diye es geçmiştim. Ancak YAŞ’taki ve muhalefet partilerindeki öfkeleri görünce ciddi olarak düşünmeye başladım.
Bir de sosyalist ve demokrat olarak tanıdığım arkadaşlarımın tavrını değerlendirdikçe aklım uçuklamaya başladı. CHP ve MHP yi anlamaya çalışıyorum. İllegal örgütlenmeleri olan Ergenekon çetesi savunucuları olarak bu işle görevliler. Suçları ortaya çıktıkça prestijleri sarsılacak, itibar kaybedecekler. Ya sosyalist cephede olanlar (önemli bir kesimi kendilerine sosyalist demekten çekiniyor…) demokrat olduklarını iddia edenler. Sadece AKP karşıtı olmaktan mı kaynaklanıyor HAYIR veya BOYKOT demeleri? Yoksa Kemalizm’in şah damarı orduyu ve cuntacı aydınları koruma ve kollama görevleri genlerine işlemiş olmaktan mı kaynaklanıyor bu görev? İnsanların içinden geçen treni kavramak kolay değil.
HAYIR veya BOYKOT’ un gerekçelerini özetlersek:
Birincisi; Emperyalizmin oyunu olduğu gerekçesiyle boykot tavrı, ya emperyalizmin ne olduğunu bilmiyor arkadaşlarım, ya da ordu ile emperyalizmin ilişkilerini, ordunun misyonunu… Emperyalizmin dünyada oynadığı oyunları hangi güçten alıyor? Ordudan, paradan ve uluslararası sermaye örgütlerinden… En büyük güç de ordu. Bu da sadece ABD ordusu değil. Azınlığı ABD’den ve gelişmiş ülkelerden. İnsandan çok teknoloji ile katılıyorlar, emperyalizmin zengin ülkeleri. Asker çoğunluğu ise az gelişmiş ülkelerden, bunların içinde en güçlü olan ordu da Türk ordusu. Dünyadaki her savaşa da 60 yıldan beri sürülmekte… Yani her halükarda emperyalizmin boyunduruğunda… Bu yeni bir şey değil… Bu gün üretim kaynaklarının %65-70 şini uluslar arası sermaye kontrol etmekte… Bu kimin sayesinde? Şimdi savunulan Kemalist ordunun… Sanki yedi yıldır bu duruma gelmişiz gibi davranmanın neresi temiz politika? Yalnızca uygulanan sıkıyönetim, OHAL bölgeleri ve darbelerle onbinlerle ifade edilen ölümlerin, yüzbinlerle ifade edilen işkencelerin kayıpların sorumluluğu bu ordunun değimli? Şimdi hepsi devleti savunduk. Emir tepeden geldi demeye başladı.
Ya bilinçli olarak siyasi kararınızı verdiniz ve şimdi kendinize temiz bir gerekçe arıyorsunuz, ya da gerçekten bunları unuttunuz.

Devamını Oku
Mehmet Halil

İnsan büyüyünce kendi gözünde
Kaftanı biçilince o bölgeye göre
Günahı görülmez deryanın içinde
Güler diğerlerinin diktatörlüğüne…
Maşa paslanmaz sıkan ellerde
Öper o elleri düşmemek için yere.

Devamını Oku
Mehmet Halil

Sustada Sadi Kalemli
Hüsmen Durmuş
İblis saim Şahin
Bunlar gibi daha niceleri…
Oğlum Memed bunlara bakıp,
Umutlarını daha çok büyüteceksin

Devamını Oku
Mehmet Halil

‘Sevmek cennettir’ diyordun şiirinde
O cenneti yaşattın, yaşadım sende
Cennette zaman sonsuzdur sandım
Bir rüya kadar kısaydı yaşadığım
Beni, balık gibi karaya attın
Şimdi çırpınırken cehennemde

Devamını Oku
Mehmet Halil

Haberler bu kadar karmaşık olunca, çoğunluk da kaçar işin kolayına… Balığı yakalamanın en kolay yolu bulandırmaktır suyu… Bizim da yaşadığımız alan iyice bulandırılıyor. Ana sermayenin, yani bu gün uluslar arası sermayenin güdümünde olan iktidarlar ve onların güdümündeki haber kaynakları suyu bulandırmak için dört dörtlük bir kaynak… işsizlik, açlık, yaşamın dertleri, stres ve günün büyük kısmını ağır şartlar altında geçimini sürdürmek için mücadele eden insanların yorgunluğu, günlük hayata karşı, istese de kayıtsız kılıyor insanları… Bu sıkıntı ve yorgunluktan sonra, insan istese de, ne olduğunu merak etsede, bu yorgunlukla bütün haberleri okuyup, karşı görüşler arasındaki söylemleri değerlendirip doğru olanı yakalama şansını elde etmesi kolay olmayacaktır. Öyle olunca da, güçlü olanlar, yani iktidarların istediği sonuca, gösterdiği hedefe kilitlenmeleri kaçınılmazdır.
Türkiye belli bir hedefe hızla ilerliyor. Dünyadaki ülkelerin %65 şini kontrol eden ve merkesi ABD’de olan uluslararsı 50 şirketin siyasi yönetiminin başı Obama ile Türkiye’nin siyasi sözcüleri sık sık görüşüyor. Bu onur meselesi yapılıyor. Aynen bir zamanlar, 12 Eylül darbesinin zeminini hazırlamak için üst düzey yöneticilerin tetikçilerle görüştüğünde, tetikçilerin gururlandığı gibi… Tetikçiler aslında birer suçlu olduklarını biliyorlar, kendilerinin değersizliğinin farkındalar. Ama güçlü suçlularla ortak yönlerinin kabulü onları cesaretlendiriyor. Suçlarına ‘’devlet kılıfı’’ geçirilerek ‘aklanmaları’ onları heyecanlandırıyor. Saygın olması gereken kurumlar tarafından kabul görüyorlar. Nasıl gururlanmasınlar. Bu okşanan gururla en pis işlere bulaşıyorlar. Tabi nemalanıyorlar.
Bu hiyerarşi, egemen sınıfların çıkarı için tepeden tırnağa aynen böyle işliyor. Kimse detaylara girmiyor, arka planlarda dönenlere bakmıyor. Bu gün bir karmaşa içindeyiz. Haberler birbiri ile çelişkili… Ama Türkiye buna rağmen hızla öne doğru sürükleniyor veya kendi atılıyor.
Hani PKK avına çıkarken, o aşılmaz dağların diplerindeki yarıklardan nokta atışları yaparak, ‘teröristleri’ bir bir avlayan istihbaratlar nerede?
Şu haber sizleri düşündürmüyor mu?
‘’Türkiye’de, gazetelerin haberlerine göre; BM'nin uzun süredir arayıp da bulamadığı kimyasal silahların saklandığı depoların yerini belirlendi.’’ Yazıyor. Haberler

Devamını Oku
Mehmet Halil

Bu kadar titiz olma Hafize
Daha kaç gün oldu cam sileli
Rüzgar esti toz kalktı diye
Ömrümüzü temizliğe mi vermeli?

Her oda kapısında bir terlik

Devamını Oku
Mehmet Halil

Tanrım;
‘’Kara gecede
Kara taşın üstünde
Kara karıncayı görüyor.’’

Kulları

Devamını Oku
Mehmet Halil

Birey olanların şımarıklığıdır bu
Birey olamayan mutluların karşısında
İnadına birey olarak dik duruşu…
Alışın be kardeşim
Başınıza, tezekten taç yapmaya…

Devamını Oku
Mehmet Halil

Aynı ağaçtandır ok ve yaylar
Kök doğru yükselir de
İhanet eder bazı dallar
Bu var bu günkü hikayemizde

Dili ve kültürü yasaklandığı için

Devamını Oku
Mehmet Halil

Aşkım beni ayrılıkla sınadı
Başımı vurduğum taşlar kanadı
Yandım! kül oldum, dostlar oynadı.
Yürek buna ne yapsın da dayansın

Ilık ılık dalga dalga damarım

Devamını Oku