Saraylara kalp yakışmaz
Kalp vericidir, saray alıcı
Vererek saray kurulmaz
Kalplere acı eker saraylı
Kalın ve yüksek duvar
Evler, elbiseler, yiyecekler
İnsan aramaya başladığında
Tükenmiş olacak gerekçeler
Elveda denilecek silahlara…
O kadar alışıldı ki savaşmaya
kapitalizmin varlık sebebidir savaş
düşün bir kere
kendi ipini kim keser?
savaş istemiyorsan arkadaş!
‘’vicdanı ret’’te karar ver.
her yeni
aratıyor eskiyi
kendini aratıyor
delikli demir de.
muhtaç olundu
namerde
Hiç birimiz Yaşayan Doğu olamadık
Şampiyon olduğunda atılan parmağa
İsyan etmişti o! ‘’öyle şampiyonluğa’’
Tefrikalarla olunmuyor ki pehlivan
Şimdi biz koşuyoruz Şam’a piyonluğa…
- Arkadaşlar burası hep 376’yı mı bekliyor?
- … (mırıltılar… aradan bir iki) evet…
- Öyleyse şöyle bir sıraya geçelim de sonra birbirimizi ezmeyelim.
- Amca hepimizi alır bu otobüs, bak çok yolcu yok.
- Şimdi öyle ya, biraz sonra ne olacak belli olmaz…
İsteksizce kıpırdanmalar başlar, sıraya girilir, ama kimse yeni gelenleri sıraya geçmesi için uyarmaz.…
Arısı, atı, iti, kuşu, kurdu, koyunu
Zaman zaman hepsini meclise soktuk
Hepsi biliyor birbirinin huyunu suyunu
İyi idare ediyorlar, hayvanlar alemini
Tabi, dinleyen olmadı insanın şikayetini
Hayvanlara güvendik, insandan korktuk.
Konya Adana arası
İki otobüs firması,
bürolar aynı caddede, karşılıklı,
on milyon ücret yolcu başı,
değnekçiler bağrışır, karşılıklı,
Adana! on milyon! on milyon! ,
Bir tören anında
Yakasına taktığı çiçek,
Bir çocuk odur,
diktatöre.
Çocuklar çiçektir.
Onlarla
Biri,
Kağıt üstünde hakkı vardır
Sırtına her semer vurulur.
emirlere uymak zorundadır.
esas duruşta her zaman,
Başında şapkası olmayan.
Sevdiğimiz bir abimiz kendisi. Bir grupta yayınladığı şiiriyle tanıdım kendisini. Mizahı kullanır şiirlerinde, bununla birlikte duygusal şiirleri de yok değildir. Popüler şiirleri de var, güzel tabi. Ayriyeten grup da kurdu sağolsun, ne de olsa mizah seviyoruz.