Öyle anlar olur ki insan esirdir hüzne
Ne kalpte gam eksiktir, ne de gözde bir an nem...
Meşveret meclisinde tâbi olsa da izne
Ağlamak ayıp değil, sebep sen isen ANNEM...
***
Heybemde günâhım, dilimde âhım
Yine kapındayım; perişan, harâb.
Sensin tek penahım Yüce Allah’ım
Affet bu kulunu ne olur Yâ Râb!
Settarsın, setreyle tüm suçlarımı
Gönül bağlarına diken ekilmez
Muhabbet sazına söz ara gönül
Sitemle dünyanın kahrı çekilmez
Bir arı misâli öz ara gönül.
Ok hedeften şaşar yayı germeden
Sohbete meze olmuş aynalara zül hâlin
Eklemler havlu atmış tutmuyor artık ayar...
Toprağın sinesine yakındır irtihalin
Gün akşam, güneş batmış; yol karanlık ihtiyar!
Geçilmezken daha dün kıskandıran cakandan
Öfke kazanına malzeme gerek
Artmalı arz talep; budur tüm olay.
Fitne tohumunu özen ile ek
Üç hamal beş merkep...gerisi kolay.
Acele etmeli çok geç olmadan
Bahçe-i lehçenin gülü, nergisi
Kelâm-ı lügatın hasıdır selâm
Dostluğun, barışın, sevginin sesi
Söyleyen dillerin süsüdür selâm
Kıymet bilen için bal dolu kâse
İtiraf ediyorum; fikir yük serde us'a
Artık aklım ermiyor bu çirkef çağa benim
Yine de "insaf" derim; mahkûm etmeyin sus'a
Kırgınım, sitemim var En yüce dağa benim.
Yarın bugünden beter,"âh"la dolsa da lehçem
Sözüm söz, emîn olun; bu son kahır-dilekçem;
Gör ki şimdi ne haldeyim senden ayrı düşeli
Gönül yurdum yangın yeri, sönmek bilmez har bende.
Düşlerim kasvet karası, umudum endişeli
Kalmadı gözümün feri; dilde âh-u zâr bende.
Sor ki gönül defterimden kaç kez sildim adını
Edep rahlesinden uzaksa dizin
Sözü bala banıp aş edemezsin...
Kapanır kapısı ilâhi gizin
Şeytanı dost sanıp, başedemezsin...
Gönül bir şelâle, dil ise ark'ın
Kim bilir, aşkımızı kaç kez kâğıda döktüm
Tarihler destan görsün, hergün okunsun diye.
Kaleme diz çöktürdüm, ben de önünde çöktüm
Yazdığım hece hece kalbe dokunsun diye.
Bir aşk ki aşktan öte; tertemiz, lekesizdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!