Hüzün demi artınca sitem geldi gaipten
Dedi; "Yeter be şair! " al umudu şu ipten!
Baktım henüz geç değil; kasvet ipi takıyor
Umut bir kalemime, bir de bana bakıyor.
Kırgın olsan da bana, her derdin bir çaresi;
"Var" diyerek gelirdim; kapın açık olsaydı...
"Gözlerimden akan kan, yağan dolu tanesi,
Kar" diyerek gelirdim, kapın açık olsaydı.
Aşkın öyle büyük ki, gam öyle bir yük ki hem
Ipıssız dağlarda gözlerden ırak
Beyazlar içinde bir gelin iner
Bir içim su gibi billur ve berrak
Zirveler şenlenir, karanlık diner
Şuâlar uzanır öper aşk ile
Kim demiş zayıftır, âcizdir beşer?
Günâhı hiç yoktan var eder insan!
Bilir ki bu demde cürme tövbe şer!
Hakk’a isyân ile kâr eder insan!
Mutmâin kalb ile sonsuz gücünden
Cân evimden vurgun yedim, kan damlıyor yaradan
Kara bahtım hasmın çeri; vay halime vay benim...
Nice eyvah, keşke dedim, şahidimdir Yaradan
Çekin sırtımdan hançeri; âleme rüsvay benim.
Hangi dalı tuttu isem ya kırıktı, ya çürük
Gâye Rabbin rızâsı, Şefaat-i Resûl'se
Örnek, hem de önder tek; "Adı Güzel Muhammet (SAV)!"
Sebep, "kalp arızâsı", yol göstermek "usül"se
Fazla söze ne gerek; edeptir istikamet!
***
Dünyaya teşrif için Hakk'tan gelince izin
Açıldı perdeleri sırlı âlemin, gizin...
Etrafım insan dolu henüz "acemi er"dim
Gözyaşları içinde ilk tekmilimi verdim.
Sureti hoş süslü handan geçerken
Hayır ve şer iki ize rastladım...
Has kelâmı hezeyandan seçerken
Giz içinde nice gize rastladım.
Azim, ihlas yoksa kulun işinde
Bir başka sert esti bu sene hazan
Meşeyi, çınarı sökerek gitti.
Bazen fırtınaydı, boraydı bazen
Sîneye efkârı dökerek gitti.
Emir bu! Bakmadı yaşlıya, gence
Kardeş kavgasının galibi yoktur
Kırılmış kalplerdir yegâne kârı!
Öfkeli her bakış zehirli oktur
Maharet bozmamak dilde âyarı.
Duanın âlâsı Hakk’tan hidâyet
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!