Zamanın en karanlık anında,
Şeffaf bulutları örtündü...
Ve utangaç bir kadının çekingenliğinde,
Göğsünün en açık yerinden,
Ay'ı sundu, denizin bakışlarına,
Gökyüzü...
tarifsiz bir hüzünle,
tarifsiz hüzünlü gözlerine
değiyor gözlerim,
fotoğraflarda.
ve;
bedeninin yokluğunda,
Kaç yürek
Kaç zaman aralığı
Uzaklıktasın benden
Bilmiyorum! Sen söyle.
Bak sevgili,
Gökyüzüne doğru;
İşaret parmağımın gösterdiği,
yöne bak.
Gecenin karanlığında
dans eden,
Durup durup bir türkü takılıyor dilimin ucuna.
"Gesi bağlarında dolanıyorum
Yitirdim yarimi amman aranıyorum"...
Gözlerimi yumup çocukluğuma yol alıyorum.
Annem mutfakta kap yıkarken,
O yanık sesiyle yine bu türküyü söylüyor...
Bir yanım Spartaküs,
Bir yanım Pollyanna.
Kulağımda,
Vivaldi'nin “4 Mevsim”-Sonbahar-
konçertosu.
Ve zaman,
Ne acelen vardı,
Zamanı sollayıp son viraja,
girmeye?
Geri dönmek istesen de,
Artık çok geç...
Her manevra,
Bile bile,
Göz göre göre...
Ve el ele,
koşa koşa...
Yuvarlandık topluca,
kör kuyunun dibine!
Sustuk!
Sustukça,
Derin yaralar açtık,
ruhumuzda.
Gün geldi,
acıdan ağladık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!