Niye bitmez ömür boyu çilemiz
Sivri kazık elde, bizi bekliyor
Anlamıyor kimse bizim derdimiz
Elde dilde sopa hazır bekliyor
Tatlı dille güler yüzle konuşur
Ayrılıp giderken veda etmeden
Kırık sazın teli gibi ötersin
Yıllar yılı bir kez olsun gülmeden
Hem kırarsın hemde neden küsersin
*
Davul gibi her gün ayrı gerildin
Hem gülerek hemde dönüp bakarlar
Şaşırmışlar ağzı açık halime
Suratıma her bir lafı çarparlar
Aval aval bakman benim yüzüme
Yıllar yılı telli saza vururken
Hep Aklımda
Seni, senden isterim
Gel bu gece çıkalım dağ başına
El ele vererek, yıldızları seyredelim
Hayallere dalarken, erelim huzura
Ne oldu milletime, anlamadım bir türlü
Her gün içip zehiri, yerlerde sürünürüz
Alim dalmış gaflete, zevk ile geçer ömrü
Arsızca seyrederken, hep birlikte ölürüz
Gönüldeki bağları, birer birer koparıp
Hepimiz aynı nesil, aynı kökten geliriz
Gök kubbenin altında, çiçek gibi açarız
İnsan gibi yaşarken, sonrada ayrılırız
Bak şu dünya şekline, dağlar, nehirler ova
İnsanlığı unuttuk, bak kaldık şimdi yaya
Doğru söze, güzel göze, hasretim
Özü sözü doğru gidip yol bulan
Nerde şimdi, eski dostlar, beklerim
Dünya hali cümle alem hep yalan
*
Dalgalı yüreğim, denize benzer
Kıymet bilmez düştüm yarin eline
Topaç gibi her bir yönden vuruyor
Savrulurum esen yarin yeline
Felek bana her bir yönden vuruyor
Kahırlandı deli gönlüm bu gece
Bu ne böyle bu ne hal, bu yol nere gidiyor
Girmişiz bak kavgaya, herkes ayrı söylüyor
Ayrılığa düşenler kim kiminle gidiyor
Akıllar uçmuş baştan, herkes ayrı ötüyor
Kim kimden ne istiyor, bir kez bile bilseydim
Herkes kalkar tarif eder bir yönü
Nasıl etsem nere gitsem bilmiyom
Giydirirler bana her gün kefeni
Nasıl giysem nere gitsem bilmiyom
Yol şaşırmış göçmen kuşlar gibiyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!