Kar tanesi şeklini, göreni hayran eder
Güzelliği görmenin, tek bedeli sevmektir
Kalp gözü açık olan, her günü bayram eder
Sev kardeşim insanı, kötü olan nefrettir
Kaldırmışsın elini, dolu gibi vurmanın
Yağız Atlar
Yağız atlar alın götürün beni
Gonca güllerin içine
Mis gibi kokular yayılırken
Derinden gelip, insanı etkileyen
Dudaklarımda mırıldanacağım
Yağmurun her damlası, birikirse sel olur
Açılsa eller göğe, gönülde güneş doğar
Geçmişteki olaylar, geleceğe ders olur
Biriken güzellikler, insana huzur verir
Her mevsim ayrı güzel, açtım gönül kapımı
Yağmur yağmıştı
Her yer ıslak, birazda çamurdu
Seher vaktiyle birlikte vurunca güneş
Mis gibi bir bir toprak kokusu yayıldı ortalığa
Sanma ki bu ham topraktı
İşlenmiş, içinde saklıyordu cevherini
Ağustos ayında yürek buz tutmuş
Od düşmüş sineye yakar yüreği
Sevda denizinde yanmış tutulmuş
Gel desem de gelmez yakar yüreği
Selamsız sabahsız bırakıp kaçtı
Yakıyor
Bulutlar kararmış gelirken,
Gök gürlerken, hırsından kudurmuş gibi
Düşen yağmur taneleri, yüzüme vururken
Yüreğimdeki yarıklara giriyor
Öyle acı veriyor ki, gözlerimden dökülen yaş
Gülmek varken bu hırs senin neyine
Buluğa ermeden yakmış kendini
Kafasına takmış baksan fesine
İlimsiz cahiller yakmış kendini
Yürekler kırılmış bir çift sözüyle
Fırtınalar esiyor yürek yanarken
Bir 'güzel uğruna yaktım kendimi
Denizler söndürmez alev saçarken
Kalmadı bir akıl yaktım bendimi
Od düştü sineme sensiz olmuyor
Yaktın İZMİR, Yürekleri
Ne güneşin ateşi yaktı bizi
Nede zemheri ayazı
Bu kez yakan, bir sarsıntı, bir gürültü
Deprem derler adına
Yer yerinden oynarken, durur mu hiç, yürek yerinde
Ah be yalancı bahar
Yalanı seven insanlar gibi oldun
Sende benzedin yalan sözlü insanlara
Böyleleri konuştukça
Saf insan da hemen inanıp kanı verir onlara
Nerden bilsin konuşanın sahtekar olduğunu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!