Günlerdir susmayı dener dururum
Ağzım nehir gibi coştukça coşar
Yüreğime her gün durmaz vururum
Yemin ettim dilim sustukça susar
Bir lokma ekmeğin derdi büyüktür
Anadan çocuktan yardan uzakta
Karlı dağlar aşan gönül üzgündür
Anadan çocuktan yardan uzakta
Dağların içinden deniz görünmez
Gürpınar başından berrak su akar
İçerken gönlüme ateşler koydun
Alev alev yanarken pıranga takar
Yüreğimi alıp korlara koydun
Rüya mı gerçek mi bilmeden geçti
O gözlerin derin derin süzerken
Yüreğine gelip hızla vuraydım
Arada bi eda işve sürerken
Kumru gibi güzel bağlar kurardım
*
Çeki versem koltuğumun altına
Güzel bir kadın, doru taya benzer
Tek tek basıp yürüyor, sanki orkestra eşliğinde
İncitmez toprağın zerresini
Ayağından çıkan sesler,
O anda hayale daldırır insanı
Gamzesindeki gülleri fırlatır, yüreğimin ta içine
Gök gibi gürledi açıldı kapı
Yumruğu sıkarak tedbiri aldım
Tüy gibi uçarak önümde durdu
Güzeli görünce sözüne baktım
Yaşına bakarsan yirmiye benzer
Güzel günler yaşıyorum
Sevgilinin gözlerinde
Derinlerde arıyorum
Yürek yakan közlerinde
Şu sineme od düşürür
Ahu zar ettiren şu güzel kızı
Gözleri mercandır derindir özü
Bakarken yüreğe veriyor sızı
Yaramı kanatır güzelin özü
Boyuna bakarsan bir serçe kuştur
Tilkiyle kardeş olmuş, ince hesap peşinde
Aylardır pilan yapar, burnu hep kaf dağında
Ellerle kardeş olmuş, her pisliğin içinde
Hiç yılan gördünüz mü, güzellerin bağında
Dağların taşlarına, dönüşünce yürekler
Tilkiyle kardeş olmuş, ince hesap peşinde
Aylardır plan yapar, burnu hep kaf dağında
Ellerle kardeş olmuş, her pisliğin içinde
Hiç yılan gördünüz mü, güzellerin bağında
Dağların taşlarına, dönüşünce yürekler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!