İçtiğim şu kahvenin kokusunda sen vardın
Kırk yıl değil bir ömür, hayatımda sen kar'dın
Dostluğun candan yürek, yüreğinle hep sardın
Közde pişen bir kahve, ömrüme seni kattı
Ne çabuk geçti yıllar, onca yıllar birlikte
Köz üstüne kahve koyda geliver
Oynar iken birde name çalıver
Şimşek gibi çakıp güle sesi ver
Yar benimsin, sende benim deyiver.
Gül severken güle benzer insanlar
Yine güneş doğmuş, kumsallar dolu
Sürünün içinde koyun koyuna
Çokluğu ararken kaybeden yolu
Hak yolundan kaçıp, kula kul olma
Çokluğun içinde yalınız kalmak
Küle Baktım
*
Küle baktım için için yanarken
Göz kapanmış ığıl ığıl akıyor
Dil dönmüyor uzun uzun susarken
İki dağda iki gönül ağlıyor
Sen giderken hele beni bir görsen
Alevi titreyen muma dönderdin
Gözüme bakarken o an erittin
Akılsız bedeni küle dönderdin
*
Yüreğim çarparken kaskatı kaldım
Kul hakkını bile bile yiyenler
Cennet yüzü görmez inan bilesin
Sel suyuyla her gün yüzü gülenler
Hak huzurda hesap vardır bilesin
Sabahtan uyandım insanı gördüm
Sana gönül verince aklım gitti başımdan
İncecik teller idi köprüleri bağlayan
Gözlerinin içinde derinliği sağlayan
Sen Leyla olup gel de, ben pervane olayım
Gözlerine bakarak hece hece okusam
Kim çaldı gök mavimi, gözlerim mi karardı
Her yanımda bir ateş, sevdalarım yok oldu
Canımdın cananımdın, ömrümün tamamıydı
Sevgiyi bilmeyenler, yaktı yıktı kül oldu
Ne emekler verdim, gözbebeğim gibiydin
Yıllardır yolunu bekler dururum
Saçlarım ağardı kurban olduğum
Uğruna bu yola serdim gururum
Kurbandım yoluna kurban olduğum
El lafına kandın, bilmen özümü
Yılda bir kez diyor kurban keselim
Her gün yerde akan kanı görmezler
Arakanda düşen başı görelim
Müslümanlar sağır dilsiz görmezler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!