Sen unutma bir gidiş var derine doğru
Bir ulu cihân duruşunda
Yorgun, siyah ve mücellâ
Bir musalla taşında
En eski akşam ezanları
Ve sırlara taktığın kandiller arkasından
Bak akşamın çöküşü
Sen nerdeysen
Burda da
Renk aynı
Bir saatler farkı
Üstündeyiz yörüngenin
Yalvarırım sus!
Şu şarkıyı dinleyelim
Güneşlerden söyleyen
İlk çiçeklerden
Uzak göklere
Ebem kuşakları
Akşamın
Hüzün bulutları
Kor mavisi, mor mavisi
Ve alaca halkalarında
Dilim dilim
O kızıl turunç güneşi
Çizgileri çekmeden
Ebem kuşak gök kuşak
Yüreğim tüm renklere dolanarak
Daha nice gideceğim
Neyin berisinden hangi ötelere
Ötesi var mı bu çığlığın
Arıyorum
Aradığım bir ses mi
Bir rengin özdeyişi
Bir noktanın vurgusu
Yüreklerde ünlem mi
Dediğin neyse ne
Nereden başlar bu akşam vakitleri
Gün ne dem ikindi olur
İkindi nerde akşam
Hiç bilir misin
Bu geçiş hüzünleri
Çizgisi nerde
Şimdi bir esrik zaman rüzgârı
Bulutları aşar da
Dönen bulutları, koşan bulutları
Ve bir taze çam buğularına dolu dolu
Yürekler dolu ikindi yağmurları
Gölgesiz, koyu, gri yeşiller ülkesiydi
Size en gerçek yeşilini ıslak filizlerin
Size düş örtüleri içinden
Buğulu çiğler geçidinden
Bir özgün tan kuşağında getirdim
Siz yeşili sevmezmişsiniz
Bu terimler
Doğa yasaları
Sözler kalıbı
Kalıp sözleri
Hiçliğe inen
Terimler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!