İşte görür gibiyim
Bir bakışla deldiğini
Zaman, gözler ve tozlar üzerinden,
Çilenin saklı, korkunç duasını
Bir bakışta...
Ve susar gibi
Kimseler uğramadı bu yalnızlığa
Kimseler görmedi beni
Duymadı sesimi
Kimseler....
Katmer tüller üstüne
Bir heybe torbayı koy göğsüne can dostum, kıra çık
Bağrını ver okşasın mavi yelin saçları
Aç iki kulağını sâde kuşlar cıvılına
Yüreğin gümbürdesin toprağın davulunda
Kanını alevi sarsın, yanağını kızılı
Bu güneş öz ana, gözlerine bakan da
Geriye doğru bir çark edin küçük umutlar
Yerinize sorgu dikenleri
Başkaldıran çiğ sarıdan
Gündöndü iklimleri
Her yeni günde bir esrik başkalaşım
Ve soru dizeleri:
Yine bir varsayım noktasına dikildik
Güneşte güller açmadan
Bir bilmecemiz vardı bizim de
Yollar çözümleri aşmadan
Söyle adın neydi
Tenin hâlâ burada
Sen sus ki denizler uyumada
Ve bırak kendini, sarıl
Asıl anlam bu durmada
Bir suskun seren direği
Ve belki en içten rüyalar gibi
Halka halka
Aslında yaşam ne ki
bir ses vermez duvar boyu
zamanı kesen örgüler kimi
son bir boyuta yüklenen
grisi sessiz seslerin
nefesler öncesi soluk tuttuğu
Saatlere kendimi katsam da
Koşsam diyorum
Peşimde yine senin güneşin
Ve akşam
Pençesi üstüme çöktüğü zaman
Kanın kanıma yine
Dört bin üçyüz gündü geçti
Seni son gördüm göreli
Adın neydi artık bilmiyorum
Unuttum gözlerinin rengini
Yüzün sisler ardında
Dudakların silindi
Doyurmuyor artık beni
Kâğıtlara üfürdüğüm söz dumanları
Bıraktım artık imgeleri
İmge kökünden türevsi simgeleri
Çıplanmak istiyorum
Ve biliyorum ki gerçek



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!