inanıyorum kirpiklerim öksüz
kızılca kıyamet koparan bir gidişat bu inanıyorum
olabildiğimce fakirim aşk harici
ahret sorularına böyle bambaşka yakın
bakışlarının aman vermez şans tanımaz
son derdimdi yaşamak
karşımda gülüşün dururken...
ağaçların güneşlendiği yerde
iri bir yağmur damlasının ilkliği
kalbimin ormanından çıkıp gidişin...
Kışları Ülke Yaptık Kendimize
İntihar renkli Bir Yörüngesizlik
caddelerde eylül telaşı
yaprak kurusu gönlümse hala nisan yeşili
sözlerinden mi damladı bu sabah yağmuru
dallarda çırılçıplak utanç
sırılsıklam mevsim aşığı kuşların
boyunları bükük
imkansızlık öyle tutarsız ki
kaybolmak istesem
yokluğunu emanet edeceğim
dinle akan caddenin tedirgin edişini
palamut ağacını
yapraklarını ezmeden geçtiğin
bu sensin
ne zaman kendinle başbaşa kalsan
kent kırıkları
geceleri ilginç tedirginlik sırılsıklam çaresiz
sırtımdan eksilmez yağmura yakalanma korkusu
güneşin tülü çekilir yüreğimden kan ılıklığı sancılı
doğum hazırlığıdır aşk biçim biçim kimbilir belki alelacele
özensiz düşlerim heryerini umutsuz
istanbula küsmüş gibi ağlamaklı
istanbulu beklemek seni unutmamaktır
kadıköyle ağlaşan bir gül yaprağıyım
tüm ışıklar sönük bir senin yüzün
aydınlanır istanbula tebessüm ay ışığım
derdimi açsam rıhtımda martılara
eminönünde sokak satıcılarından duydum güzelliğini
çemberlitaşta tramvay sesi oldun çağırdın aşka
galata köprüsünde boğaza bırakılmış oltada yem benim
sen boğazın ihtiraslı dalgaları
iki yakası biraraya gelmez istanbulun
anlatır habire ne kadar deli olduğumuzu
denizlerim sakin ümit kesilmiş aşktan ve ölümden
geçmişi anmak sonsuz ağır dengesiz şovalye
ben eksilerimle öldüm unutuldum yeniden yenilendim eskiyerek
zehir içmiş gibi yıkıldım atatürk parkında kimseler yoktu
şarkımı söyleyemedim savunmam yarıda kaldı karakolda
komserden dayak yedim sarhoş parmaklıklarla geceledim düşüncenle
Bravo öğretmenim. Başarılar diliyorum. Bir perde açılır biri kapanır.