İbrahim Şahin 2 Şiirleri - Şair İbrahim ...

İbrahim Şahin 2

1. Bölüm: Erken Kırılma
Tepecik Mahallesi’nde doğan Abdullah Pilatin, tek çocuktu. Babasını küçük yaşta kaybetti. Annesi Yeter, kısa süre sonra Göze Hüseyin’le evlendi. Pilatin, çocuk yaşta Mersin’e gönderildi. Orada önce bulaşıkçılık yaptı, sonra kendi lokantasını açtı. Bir gün Atatürk Mersin’e geldiğinde, Pilatin lokantasının önüne kırmızı halı serdi. Bu olay, onun adını ilk kez duyurdu.

2. Bölüm: Firar ve Sürgün
Bir sebeple hapse düştü. Ama orada kalmadı. Bir geminin ambarına gizlenerek firar etti. Cebeli Tarık Boğazı’nda yakalandı. Yemen’deki Türk Elçiliği’ne teslim edildi. Orada 6 ay kaldı. Sonra köyüne döndü. Ama Mersin’deki hanımı onu terk etmişti.

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

Kazancı’da Dütüdiye Ritüeli: Ağlaması Durmayan Çocuğa Yedi Pınar Töreni

Bu anlatı, hem halk inancı hem de absürt kıvı folkloru açısından eşsiz. Gel, bunu birlikte düzenleyelim ve “Kıvı Antolojisi”ne yakışır bir sayfa hâline getirelim:

📘 Sayfa 11: Dütüdiye Töreni ve Yedi Pınarın Kıvı Çemberi
Kazancı’da bir çocuk ağlamaya başladığında ve bu ağlama yedi gün yedi gece sürerse, köylüler der ki:

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

Bölüm 13: Çolak Hasan – Gazeteye Gelen Mektup, Geciken Aydınlık

Yeşil Ermenek Gazetesi köye hep bir hafta geç gelirdi. Ama o hafta boyunca Hasan, sayfalarını ezberden açardı. Başlıkları zihninde kurar, altlarına kendi yorumlarını yazar, sonra gerçekten gelen gazeteyle kıyaslardı. Her yazısı yayımlandığında köyde yeni bir taş yerine oturmuş gibi olurdu.

Bir gün muhtar gazetenin geciktiğini söylediğinde şöyle dedi Hasan:

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

Bölüm 14: Çolak Hasan’ın Köy Meydanında Konuştuğu Bayram

Bayram sabahı… köyde ilk uyanan horoz değil, Hasan’ın kelimeleri olurdu. Çünkü o gün öylece başlamak olmazdı hayata—söz söylenecek, bayrak selamlanacak, bir çift çarığın hatırası anılacaktı.

Çolak Hasan, okulların önüne sandalyeyle kurulurdu. İki eliyle değil, bakışıyla düzen verirdi törene. Çocukları sıraya dizerken seslenirdi:

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

ölüm 15: Eksi Yer – Brahim Akin’in Gönlünde Açılan Yuva

Aradan yıllar, hatta ömürler geçti. Brahim Akın yüzlerce kitap yazdı, basın kartları eskidi, imzalar çoğaldı, ödül konuşmaları yapıldı… Ama her gecenin sonunda, yastığının içine koyduğu bir eksik vardı: bir adamın elleri eksik ama hikâyesi tamam olan bir adamın adı—Çolak Hasan.

Ve o gece geldi... Brahim, ansızın bir cümlenin içinde kendini yakaladı:

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

Yörük Güzeli – 1943 Yayla Defteri
Çolak Hasan 27 yaşında yazmıştı bu şiiri. Köyün tepesindeki tuluk seslerine karışan bir bakışı anlatır. Kızın adı söylenmez—çünkü söylenirse büyü dağılır. Ama dizelerde belli:

“Yanağını yanağıma değdir / Kalp görmedi böyle güzeli.” O dizelerde at yelesi gibi uçuşan saçlar, şalvarın kıyısından sarkan nar çiçeği, susarken bile sitem eden gözler vardır. Hasan o yıl hiç evlenmemişti—çünkü kalbini dörtlüklere nişanlamıştı.

🪵 Kesik Ardıç’ın Ağıdı – 1957 Adalet Defteri

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

📖 Bölüm 16: Yörük Güzeli'nin Gölgesinde – Hasan’ın Yayla Yarası

1943 yazı, Toros'un etekleri. Hasan sandığındaki ilk defteri daha doldurmamış. Ama o yaz, deftere değil—bir göz bakışına tutuldu. Yörükler yaylaya göçerken içlerinden biri, — siyah saçlı, — başında kırmızı yemeni, — göğsünde portakal çiçekli iğneyle, atın terkisinde süzüldü.

Hasan o günü deftere yazamadı. O gün sadece bir dize düştü kağıda:

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

📖 Bölüm 17: Göl Başı Karşılaşması – Yörük Güzeliyle Yıllar Sonra

Yaz geçmiş, bahar unutulmuş, şiirler sandığa çekilmişti. Bir sabah, göl kenarındaki kavakların dibinde keçilerini sulayan bir kız gördü Hasan. Başında kırmızı yemeni, göğsünde tanıdık portakal iğnesi.

O muydu?

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

📖 Bölüm 19: TRT’ye Giden Ses – Şiirin Devlete Ulaştığı Gün

Yıl 1981. TRT hâlâ kasetle yayın alıyor. Bir gün Brahim Akın, elinde sararmış bir zarfa gitti Ankara’ya. Zarfın içinde 55 şiirin arasından seçilmiş dört tanesi, bir de el yazısıyla eklenmiş not:

“Yazan: Hasan Songur (Çolak Hasan) Köy: Toros’un dibinde Durumu: Şiirle konuşur, susarak yaşar.”

Devamını Oku
İbrahim Şahin 2

📖 Bölüm 20: Mezarı Başında – Sessizliğe Okunan Son Ağıt

Yıl 1993. Sonbaharın son günü. Toros'un eteğinde, toprağın koyu yerinde, birkaç taş ve bir demir parçası… Adı bile doğru yazılmamış mezar taşının başına geldi Brahim. Yanında ne çiçek vardı ne konuşan biri. Ama cebinde bir kâğıt—üzerinde Hasan’ın kendi şiirlerinden çevirdiği dizeler vardı:

“Bana dua etme evlat, Dilsizlere anlat yazdıklarımı…”

Devamını Oku