Gözlerin uzağa dalıyor ise,
O eski heyecan soluyor ise,
Aklın başkasında kalıyor ise,
Sevdan bu diyardan çıkar gibiyse.
akşam indi körfeze.
sular bile üşüyor.
sana "gitme" demeyeceğim, bilirim sonbaharı.
serinledin, omuzuna al Kaz Dağı'nın hırkasını.
🕊️
Yüreğimde bir sızı, demir atmış limana,
Boyun eğdim çaresiz, akıp giden zamana.
Bir tebessüm yüzümde, donuk ve sahte durur,
Senden kalan bir bakış, can evimde oturur,
Gittin Ansızın...
Baharım kış oldu, güllerim solup,
Bir veda sözünü ettin ansızın...
Gönlüm hicran ile, kederle dolup,
Sözünden dönerek gittin ansızın.
Filibe otide, dušata dalečna, spomen.
Vo Vrhoven sud Nedyelko Bekirov ima.
Čanakale miná, puti tesen, žal.
Filibe otide, dušata dalečna, spomen.
Vo Vrhoven sud Nedyelko Bekirov ima.
Čanakale miná, puti tesen, žal.
Göğe Tutunan Eller”...
Bir sabah, eski bir sokakta yürüdüm
ve taşların arasından çıkan minik çiçekleri gördüm.
Her çiçek, sanki unuttuğum bir şarkının notasıydı,
her renk, gökyüzünden bana sızmış bir hatıra.
Bir yankı saklanıyor taşların kalbinde,
Kaz Dağı’nın sisinden süzülen
beyaz bir kuş kanat çırpıyor,
gökyüzünün çatlağında kayboluyor.
Sanma ki unuttum seni,
her nefeste adını çağırıyor deniz.
Akçay’ın tuz kokan rüzgârı,
göğsümde taşıdığım gizli mühür gibi
hükmünü sürüyor hâlâ.
Ben,
Yaşı altmış altı,
Ruhu binlerce yıllık bir savaşçı.
Ben, o beyaz kartalın gözüyüm.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!