Bir yastıkta başlar, ömrün sabahı,
Ruhun sığınağı, kalbin dergâhı,
Ayırmaz seveni, feleğin âhı,
Kıyılır o zaman, ömür nikâhı...
Gönül düştü, bir sevdaya
Derman arar, bu yaraya
Fani dünya, bir oyaya
Varmak için, o saraya.
Bir ses duyar, içimdeki
Çağırır hep, beni bana
Kimdir bu ses, neci, kim ki?
Salar beni, yana yana
Parşömen..
Ben,
zamanın ve unutuşun mürekkebiyle defalarca yazılıp silinmiş,
kadim bir parşömenim.
Zamanın çarkları pas içinde dönüyor, dostum,
gıcırtısı, gecenin kör boşluğuna işleyen bir paslı makas.
Kestiği ne bir kumaş, ne bir umut;
Yıllar yılı, yola düştüm
Açan güle, dala düştüm
Kovan kovan, bala düştüm
Arı olup, buldum Rabbi.
ŞAİRİN ÇİLESİ...
Gecenin kalbinden, bir fısıltıyla,
Çağırır ruhumu, eski yarayla,
Sözcükler dizilir, bir bir sırayla,
Bu şairlik bende, bitmeyen çile.
Bu satırlar sana, ey vefalı yâr,
Gurbetten bir selam, sana mektup var.
İçinde hasretim, ahuzarım var,
Derdime bir derman, sana mektup var.
ALIN YAZIM..
(1. Kıta)
Sensizliğin yükü omuzlarımda
Hayalin canlanır anılarımda
Öyle bir yara açtın ki bu gönülde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!