Dost...
Gönül ırmağının, da üstündeyim,
Sırat'tan da incecik bir teldeyim,
Dostluk denen o hoş, esen yeldeyim,
Sen benim yanan korlu közümsün dost.
Gönül bir sevdanın, peşine düştü,
Bu fani dünyadan, elini çekti,
Nefsin otağını, aşıp da geçti,
Ben o Dost uğruna, yanmaya geldim.
Seninle bu dostluğum, sığmaz hiçbir zamana
Gönülden bir ses verdin, bu garip, yalnız cana
Sözlerinle güç kattın, hayat denen meydana
Kutlu bir armağansın, sen bu fani insana
Sen ki benim gönlüme, bir yoldaş, bir dost oldun
Yıldızlar bir bir söndü, hüzün göklere indi,
Sensizlik yavaş yavaş, kalbimin içine sindi.
Uzaklardan bir selam, sanki rüzgârla dindi,
Tatlı hatıran yurda, geldi dostum bu gece.
DURGUN... Ve Hayalleri Olmasa şarkı oldu...
Gözlerim ateşe, alıştı sanma
Geceler yanağımda, durgun olur.
Sözlerim seninle, yarıştı sanma
Bu yürek sen gidince, durgun olur.
Düş'müydü?
Sesin ile rüyadan uyandım,
Aşkınla tutuşarak inandım,
Ateşin bile bile dayandım,
Alev alev yanmak, hep düş müydü?
Dedim ki: “Nedir düşünce?”
Dediler: “Misafirdir gönül hanesinde...”
Kimi gelir bir solukluk,
kimi kalır bir ömürlük.
Ege'nin incisi, o güzel diyar,
Üstünde gezerdi bir bulut, efkâr.
Edremit yas tutar, İzmir perişan,
Esaret zinciri yakardı her an.
Bir gece vardı,
öyle uzun,
öyle karanlık,
Kaz Dağları'nın eteklerine çökmüş bir yas gibi.
Gözyaşında sır dolu, gönül derin izlerde,
Sabır ile sınandım, ışık doldu gözlerde,
Karanlıkla boğuştum, hakikatin sözlerde,
Kalbimi sana sundum, aşkı buldum Efendim.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!