Taşta bir görüntü uyuklar, görüntülerimin
görüntüsü. Nietzsche.
Ta başlangıcından beri, seninle bende olmuştuk.
Her isyanda, bağırdın, bu yüzden duymaz olduk.
Dökülür saçların yalnızlığa,
açılır gülleri gülen yüzünün.
Nasıl bulurum seni bir daha,
kapanırsa gözlerin yarınlara.
İstek, özlem, perdeleri aralar,
Zengin bir düş gibi sensizlik.
Belirsiz yüzlerini çoğaltırım,
sana ulaşmak için. Bunca
biriktim bak, zaman gibi zonklarım.
Duyar mısın...?
Bir sabah çiğinde açılır saklı zamanın yaprakları,
sen ben duymayız, görünün sancısıyla örtülü,
uyanır burda olmayana, hep istediğin, olmamışın
kucağında bir pamuk hülyası, uykuların kadar canlı,
durağanlıkta gömülü sevinç yumağı, örmüş kendini,
sayıların görkemini yokla, sana dönen nedir, yoksa
Sevildikçe çoğalan kadınlar,
taş üstüne taş koyarlar. Hiç
olmadık zamanlardan özveri
sağarlar. Ruhun gereği yapılsa,
beğeniye ilgi katılsa, kendini
inşa eder, bütün pencerelerden
Kafandan uydurup yaşadığın hayat,
gerçek olmasa da olur, işine yarıyorsa
şayet. Binbir yanılsamanın elinde tutsaktır
hayat, gerçeğe göz atar da, üzerine hiç
alınmaz afet. Her güçlükte bir kolaylık
barınır, kolay sandığımız ayağımızı
Beni oluşturan güçler,
benden yana değil.
Gideceğim bir yer yok,
burası da tekin değil.
Mutluluk yok ötelerde,
ben kalacaksam o yerde.
Biliyorum akmayan bir şey var burda,
tek bir dokunuşunla dağılıp giderdim,
o kırılıp giden ince sızıda, kayıp yıllarıma
dönerdim, anlamazdın, bir derin kuyuda
unutulduk adeta, gözlerin yardım eder,
gün ışığına çıkardık, canlılık özlemiyle,
Biz bu karanlık kuyudan
hiç çıkamayacağız, zihin.
Üstümüz örtülmüş,
kıpırdansak batıyoruz, algı.
Bu oyun acı, gene de seyirlik.
En kötüsünde bile susmayacağız.
O güzeller güzeli, davetiye göndermiş.
Bu gece dans var, sen de gelseydin diye.
Hayır demek mümkün mü, eğlenmek
benim de hakkım. Yalnız yeri belli değil.
Adresini vermemiş.
Daha insancıl, merhamet, öykünme, takdir, tevazu, sevgi temelli seslenişleriniz samatya' da kemale erme yolunu işaret ediyor, azizim.
Duyguların gerçeklerle karşılaşması, tokat gibi çarpan acıtmalar,sert toslamalar, ifadelerin acımasızlığı, edilenlerin başa getirdikleri, soğukda olsa yaşamanın çekiciliğini vurguladığınız ilk eserinizi kutlarım, bu uslubunuz artık sahne oyunu yazılması gerektiğini çağrıştırıyor.
Daha insancıl, ...